Seyhan, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Karadeniz'deki hamsi balıkçılığının, Türk balıkçılığının en önemli bileşenlerinden biri olduğunu belirtti. Yıllık ortalama 400 bin ton civarında av veren hamsinin miktarında zaman zaman değişik faktörlerden dolayı dalgalanmalar olduğunu ifade eden Seyhan, ''Hamsi avını etkileyen faktörlerin başında av baskısı geliyor. Son yıllarda istatistikler, gırgır sayılarında artışların devam ettiğini gösteriyor. Balıkçılarımızın bir kısmı kıyılarda ışıkla avcılık yapmakta ve maalesef kendi bindikleri dalı kesmektedir'' dedi. Hamsi stoklarının Karadeniz'de Anadolu kıyılarına kışlanmak için geldiğine dikkate alındığında, bölgedeki yoğun avcılığın yanı sıra sürülerin arkasından Gürcistan sularına gidilerek orada da yoğun av baskısının uygulanmasının, hamsi stoklarını olumsuz yönde etkilediğini vurgulayan Seyhan, şöyle devam etti: ''Hamsiler genelde 9 santimetre civarında üreme kabiliyeti kazanıp, genellikle 6 ile 9 aylık olduklarında stoklara katılırlar. Kuzeybatı Karadeniz'de yumurtadan çıkan hamsilerin henüz yaşını doldurmadan kıyılarımıza geldiği düşünülürse, aşırı av baskısı karşısında seneye sofralarda hamsinin bulunmaması tesadüfi olmamalıdır.'' Prof. Dr. Seyhan, sorunlara iklim değişikliğinin de eklendiğini, bu nedenle hamsi avında meydana gelen düşüşün balıkçıların ve balık seven vatandaşların dikkatini çektiğini anlatarak, şunları kaydetti: ''Bazı söylemler, hamsi avında gözlemlenen düşüşün nedeninin, Karadeniz Sahil Yolu'nun yapımı sırasında denize yapılan müdahale olduğunu iddia ediyor. Böyle bir ilişki düşünülmemektedir. Bunun yanında uygulanan gece avı gibi yeni avlanma stratejilerinin de sağlıklı sonuç vermeme tehlikesi bulunmaktadır. Esasında avlanabilir hamsi stok miktarının tespit edilmesi, birçok sorunu ortadan kaldıracaktır. Tüm bunların yanında, balıkçılarımızın sağduyusunun sorunu çözeceğine inanılmaktadır.'' AA