Dilekçe Özel
Çevre Koruma Kurumu'na (ÖÇKK) iletildi. Rehabilitasyon eğitmenlerinden Derya
Yıldırım, kendilerinin kalıcı olmadığını vurgulayarak, ortada bir yanlış anlaşılma olduğunu söyledi.
Ak
deniz Foku
Badem'in Foça'da
tedavi edildikten sonra Gökova Körfezi'ne salınmasının ardından, korunması amacıyla 3 yıl önce
işadamı Mustafa Koç'un da aracı olmasıyla
Karaca koyunda bir
platform kuruldu. Badem'e verilecek
balıklar da aynı yerde faaliyet gösteren İrfan Yıldırım'a ait balık çiftliğinden karşılandı. Yıldırım'a ait iki barakanın bir bölümü
Akdeniz Foku
Araştırma Grubu (AFAG) ve Sualtı Araştırmaları Derneği (SAD) tarafından kullanılmaya başlandı. Badem, özel korunaklı havuzunda
kontrol altında tutulurken, SAD ve AFAG Karaca'da Deniz Canlıları Rehabilite
Merkezi'ni faaliyete geçirdi. Tom ile Misha isimli iki gösteri
yunusu
doğal hayata salınmak üzere buraya getirilerek ortama alışma ve rehabilite sürecine tabi tutuldu. Köylüler Akdeniz Foku Badem'in
doğal hayata salınmasının ardından
bölgenin terk edilmeyip bir de rehabilite merkezinin kurulmasıyla telaşa düştü. Deniz Canlıları Rehabilite Merkezi'nin bulunduğu yerin hemen arkasındaki arazinin de sahibi olan ve
Marmaris'te
otel işletmeciliği yapan
Muharrem Turşucu'nun önderliğinde, köyde merkezin kapatılması için 200'e yakın
imza toplanarak
Muğla Özel Çevre Koruma Müdürlüğü'ne teslim edildi.
BÖLGE ZATEN SİT ALANI
Köylülerin dilekçesinin iletildiği ÖÇKK Muğla Müdürlük yetkilileri ise rehabilitasyon merkezinin kalıcı olmadığını yineleyerek, "Bölge zaten SİT alanı. Yapılaşmaya izin rehabilitasyon merkezi kurulmadan önce yoktu. Arazilerin ekilip biçilmesine ise kimse karışmıyor" dedi.
SANKİ ŞEYTAN BİZLERİZ
Deniz Canlıları Rehabilite Merkezi eğitmenlerinden Derya Yıldırım ise ortada kesinlikle bir yanlış anlaşılma olduğunu söyledi. Yıldırım, "Bizim projemiz Yunus Rehabilitasyon Projesi. Yerel
halk bu merkez yüzünden kimsenin burada avlanamayacağını ya da arazilerinde hiçbir şey üretemeyeceklerini sanıyor. Bu çok yanlış. Bizim bulunduğumuz bölge zaten geçen yıl bölgede yaşayanlardan da olumlu görüş alınarak balıkçılığa kapatılmış koruma alanı. Yerel halkın balık avlayamama nedeni yunuslar gelmeden önce var olan
yasaklar. Ayrıca arazilerinde yasalaşmaya izin verilmemesi de yine bizimle değil ÖÇKK ile ilgili.
İmar planı olmadığından bu bölgede çok uzun yıllardan bu yana yapılaşma yasak. Bütün bunların köylüye yanlış anlatılması nedeniyle tüm sorumluluk bizim üzerimize kalıyor. Doğa korumacı olarak bizler varız ve sanki
şeytan bizleriz. 3 yıldır buradayız ve burası da zaten Badem yüzünden kuruldu. O zamanlar sıkıntı yoktu. Yeni hayvanlar geldikçe bizim buraya yerleşeceğimiz sanılıyor. Böyle bir şey yok. Zamanla buradaki iş bitince buradan gidilecek" dedi.
Tom ve Misha'nın rahabilitasyonunun devam ettiğini hatırlatan Yıldırım, "
Mayıs ayı sonu itibarıyla artık normale döneceklerini ve balık yemeye başlayacaklarını tahmin ediyoruz. Sonra da merkezin kaldırılması gündeme gelecek" dedi.
DHA