Sanayi kuruluşlarının özellikle
akşamları insan sağlığı açısından zararlı ve
kanserojen madde içeren gazları ve diğer atıkları dışarı attıkları ile ilgili iddialar üzerine
Vali Topaca akşam saatlerinde
Dilovası Organize Sanayi Bölgesi'ne (DOSB) beklenmedik bir ziyaret gerçekleştirdi. Bölge
halkının iddiasına göre Valinin
bölgeye geleceğini önceden haber alan sanayiciler dışarıya keskin kokulu zararlı kimyasal salınımını durdurdu.
DOSB Yönetim Kurulu Başkanı Necmettin Bitlis'e ait Polisan Boya firmasında OSB Yönetimi ve bölge sanayicileri ile bir araya gelen Vali Topaca, konuyla ilgili Cİhan Haber Ajansı'na yaptığı açıklamada şu bilgilere yer verdi: "Bu iddialar üzerinde çalışıyoruz. Söylenen şeyler var ama elimizde bilimsel olarak bir şey yok" dedi.
Kocaeli Üniversitesi Halk Sağlığı Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr.
Onur Hamzaoğlu'nun yaptığı araştırma sonucuyla ilgili olarak Vali Topaca; "Bu konuda araştırmalarımız sürüyor. Ayrıntısını ise gidin kendisine sorun o anlatsın ben bilmiyorum" diye konuştu.
Hava kirliliği ile ilgili veri olup olmadığı yönündeki soruyu da cevaplayan Topaca, "Verilerimiz var, zaman zaman iyi zaman zaman kötü veriler var. Şu anda 24 saat
ölçüm yapılıyor. Herhangi bir değişiklik olduğu zaman bizim bilgimiz oluyor. Valilik olarak bu araştırmalarımız henüz sonuçlanmadı. Sayın Hamzaoğlu'nun iddialarının doğru olup olmadığını kesin olarak bilmiyoruz. Ayrıca sanayiye yönelik çevre konusunda denetimlerimiz de aralıksız sürüyor" dedi.
Çevre ile ilgili toplantıya katılan DOSB Bölge Müdür Mustafa Türker, "STK'lar sanayicinin
rapor yaptırdığını ve bölge halkını buradan çıkarmak istediğini söylüyor. Güya sanayici arazilerini ucuza kapatmaya çalışıyor. Böyle bir şey yok. Siz buradasınız
hava kirliliği var mı? Yok" iddiasında bulundu.
DOSB başta olmak üzere bölge sanayisinin vatandaşı buradan çıkarmak ve arazilerini bedavaya kapatmak için
psikolojik bir savaş başlattığını ileri süren Dilovası Ovakoop Başkanı Nizamettin
Karadağ, "Dilovası'ndaki STK'lar olarak dün bu konuyla ilgili biraraya geldik. Toplantı sonucunda şu karara vardık: sanayici halkı buradan çıkarmak ve arazilerini yok fiyatına kapatmak için bilinçli bir mücadele veriyor. Biz buna karşı mücadele vereceğiz. Kimsenin bizi evimizden çıkarmaya hakkı yok. Sanayinin de bizi
zehirlemesine izin vermeyeceğiz. Hamzaoğlu'nun raporu doğru değilse insanları evinden barkından etme hakkını ona kim veriyor? Eğer annelerin sütünde zehir mevcutsa Dilovası çanağının acilen sanayiden arındırılması lazım. Toplantıdan çıkan sonuç bu" dedi.
Gece saat 12.00 ile sabah 06.00 arasında fabrikaların filtrelerini çalıştırmadığını söyleyen bölge gazetecilerinden Bilal Kocabay, "2007 yılından bugüne hava kirliliğinde azalma oldu. Lakin son zamanlarda fabrikaların geceleri filtrelerini kullanmadığını görüyoruz. Dilovası ilçesi
Körfez Köprüsü üzerinde bulunması nedeniyle
emlak fiyatları çok yükseldi. Yakında istimlak başlayacak. Bence sanayici bu nedenle bölge halkını sindirip evlerinden çıkarmaya çalışıyor. O zaman arsaları yok fiyatına alabilirler. Yetkililerin Dilovası'ndaki çevre konusundaki duyarlılıklarını artırmalarını istiyoruz" diye talepte bulundu.
Kendi yakınlarından da kanser nedeniyle ölenlerin olduğunu ifade eden vatandaşlardan Mustafa Hayıroğlu, "Özellikle geceleri hava leş gibi kokuyor. Tanıdıklarımın içinde
hasta olanlar çok. Ben kendim nefes alamadığım zamanlar oluyor. Akşamları atığı dışarı veriyorlar. Rüzgarın da etkisi ile evlerimizin içine giren bu gazlardan çok etkileniyoruz." dedi.
Bölgede kuyumculuk yapan Ahmet Akboğa isimli bir vatandaş, "
Sanayicinin tek düşüncesi bizi buradan sürmek. Aslında bütün mesele bu. Bu halkı buradan sürebilmek için de yaygara koparıyorlar" diye açıklamada bulundu.
Bir eczanede kalfa olarak çalışan vatandaş ise bölgede hava kirliliğinin anormal düzeyde olduğunu doğrulayarak: "Bu hava kirliliğinin çocuklara ve gebe bayanlarda çok büyük olumsuz etkisi olduğunu biliyoruz" şeklinde konuştu.
Eczanede çalışan Elif Karağan, ise havanın çok kirli olduğunu ve bu nedenle
astım hastalarının çoğunlukta olduğunu doğruladı.
Çocuğunun sürekli astım dahil birçok hastalığa yakalandığını belirten
ev hanımı Sabiha
Gündoğdu, "Bir yaşında çocuğum var. Çocuğumu her hafta hastaneye götürüyorum. Çocuğum nefes alamıyor. Kirlilik yok diyenler nerede yaşıyor merak ediyorum" diye sordu.
CİHAN