Gül yaptığı konuşmada, "Türkiye ve Tacikistan'ın dost, kardeş kültürleri, inançları, dinleri, gelenekleri bir olan iki ülkedir. İki ülke arasındaki ilişkileri geliştirmek, güçlendirmek, her bakımdan çok daha ileri noktalara ulaştırmak hem benim hem de Tacikistan Cumhurbaşkanı İmamali Rahman'ın ideali ve özlemidir. Bu doğrultuda iki ülke arasında çok güzel ilişkileri güçlü şekilde devam ettiriyoruz." dedi. Gül ayrıca iki ülkenin Ekonomik İşbirliği Teşkilatının (EİT) üyesi olduğunu hatırlattı. "MEVLANA İKİ ÜLKENİN ÇOK BÜYÜK FİKİR, DİN, ALİM, BİLİM ADAMI VE ÖNDERİDİR" Cumhurbaşkanı Gül, "İnşallah başka bir vesileyle ki o vesile Şeb-İ Arus... Değerli kardeşimi Konya'da da misafir etmeyi arzu ediyoruz. Bu sene kısmet olmadı, işlerinin yoğunluğu sebebiyle gelemedi ama önümüzdeki yıl Konya'da Şeb-i Arus'u beraber yapacağız. Mevlana iki ülkenin çok büyük fikir, din, alim, bilim adamı ve önderidir. Tacikistan'a gittiğinizde de herkes Mevlana'dan size beyitler okur, onun büyüklüğünü, onun bilgeliğini, onun öğütlerini anlatır. Türkiye'de de aynı şekilde... Dolayısıyla iki ülke birbirine çok köklü şekilde bağıldır. Bu kardeşlik, beraber dayanışma içinde nasıl olur da somut işbirliğini gerçekleştirebiliriz? Burada bunu konuşacağız. Bunu devletler arasında resmi düzeyde yapıyoruz. Siyasi dayanışmamızı, siyasi istişarelerimizi en iyi şekilde yapıyoruz ama iş hayatı, ekonomi, yatırımlar alanındaki yapılacak işleri ise daha ziyade sizler, özel sektör, iş adamları, yatırımcılar, tüccarlar yapacak. İşte sizleri teşvik etmek için hem Tacikistan'da hem de Türkiye'de daha çok ekonomik faaliyette bulunmanızı teşvik etmek için, size her türlü desteği verdiğimizi göstermek için bugün iki Cumhurbaşkanı sizlerle beraberiz." diye konuştu "TACİKİSTAN HALA BAKİR BİR ÜLKE" 1,5 yıl önce Tacikistan'a büyük bir ziyaret yaptıklarını söyleyen Abdullah Gül, ilk Cumhurbaşkanı ziyareti olan bu ziyarete büyük uçakla gittiklerini belirtti. Gül, "Aramızda bu ziyarete katılanlar var. Orada sayın Cumhurbaşkanı sadece beni değil, sizleri de çok güzel şekilde misafir etmişti. Eminim o ziyarete katılanlar Tacikistan'ın tabii güzelliğini, zenginliğini, oradaki Türkler'e gösterilen çok candan, sıcak misafirperverliği hala hafızalarında tutuyorlardır. Bu ziyarette Tacikistan'a yatırım imkanlarının çok olduğunu konuştuk. Hala bakir bir ülke... El değmemiş madenleri çok. Yeraltı zenginlikleri çok. Asya'nın sularının yüzde 60'ı Tacikistan'dan kaynaklanmaktadır. Tacikistan çok dağlık. Arazisinin yüzde 90-95'i dağlık. Tarım arazisi az ama bu dağlık arazileri bir taraftan sulara, yağmurlara, karlara, buzullara ev sahipliği yapmakta diğer tarafta toprağın altında zengin madenlere sahip olmaktadır. O zaman Sayın Cumhurbaşkanı sizlere çok güçlü çağrıda bulunmuştu. 'Gelin buralara yatırım yapın' diye... Ben çok yakından takip ettim ve hep teşvik ettim. Bazılarınız çok iyi bilirsiniz. 'Bu ülkeye ilgi gösterin ve bu ülkeye yatırım yapın' diye... Şimdi görüyorum ki bazı neticeler var ama bunlar yeterli değil" şeklinde konuştu. "YENİ YATIRIMLARIN YAPILMASI GEREKİYOR" Gül, Tacikistan'ın çok zengin mermer rezervleri ve su kaynakları bulunduğunu belirterek, "su kaynaklarından dolayı da her türlü enerji yatırımlarına, küçük-büyük santrallere çok ihtiyacı olan ve bunları teşvik eden bir ülke. Ayrıca güneş enerjisinin kolaylıkla değerlendirilebilecek. Tacikistan'da küçük, orta, büyük her türlü sanayinin söz konusu olabilir. Alüminyum bakımından eski dönemden kalma büyük yatırımlar, büyük fabrikaların modernleşmesi, yeni yatırımların yapılması gerekiyor" şeklinde konuştu. "TARIMLA İLGİLİ DÜNYANIN EN GÜZEL MEYVELERİ BU ÜLKEDE YETİŞİYOR" Abdullah Gül, "Tarımla ilgili dünyanın en güzel meyveleri bu ülkede yetişiyor. Ama bunların ekonomiye kazandırılması, bunların gıda teknolojisi vasıtasıyla daha ekonomik faaliyet haline dönüşmesi için çok büyük bir potansiyel var. Bütün bunlar iş adamlarını bekliyor. Sizler iki şeye bakarsınız. Bir; oranın ev sahibi size 'gelin' diyor mu, kucağını açıyor mu, gittiğinizde kendinizi güvende, emin hisseder misiniz? Bu konuda sayın Cumhurbaşkanı burada. Ne zaman görüşsek, konuşsak, hep 'gelsinler, burası onların evleri gibidir' der. Size her türlü desteği o ülkenin Cumhurbaşkanı güçlü şekilde veriyor. Bu, büyük bir avantaj. İkincisi; imkan ve potansiyel var mı? İmkan ve potansiyel de çok gerçekten... Orta, küçük, büyük her seviyede çok büyük yatırım imkanları var. Çok da ihtiyaç var." diye konuştu. Bundan dolayı her iki ülkenin büyükelçilerinin en büyük işinin iş adamlarını takip etmek olduğunu, bunu büyükelçilere de söylediğini anlatan Gül, "Siyasi işleri biz konuşuyoruz. Büyükelçilerin en büyük işleri, ekonomikfaaliyetleri takip etmeleri artık... Onun için Tacikistan büyükelçisine geldiği gün, mektubunu sunduğu gün söyledim; 'İlk Türkiye'deki iş derneklerini, iş adamlarını, şirketleri, odaları bunları tek tek gez ve ülkenin potansiyelini işadamlarına anlat, turlar düzenle, onları al götür ve göster.' Aynı şekilde bizimbüyükelçimize de aynı tavsiyelerde bulundum" diye konuştu. "EKONOMİK FAALİYET, HER İKİ ÜLKENİN HALKINI ZENGİNLEŞTİRİR" Tacikistan'da iş adamlarına ortamı hazırlayan imkanlar bulunduğunu dile getiren Gül, "Oradaki Türk okulları size her türlü tercümanlığı, aracılık, iletişim desteğini verirler. Yenileri de açılacak. Bütün bunlar çok değerli, büyük faaliyetler. Bu faaliyetlerin de değeri bilinmektedir. İşte bunlara ekonomik faaliyetleri de eklememiz lazım. Ekonomik faaliyet, her iki ülkenin halkını zenginleştirir. Bunlar hükümetler tarafından daima desteklenir. Önünüz daima açıktır. Yeter ki siz ilgi gösterin, uğraşın ve kendi alanlarınızda tecrübelerinizi buralara taşıyın. Sayın Cumhurbaşkanı ve benim burada olmam, size bu çağrıyı yapmamız bizim bu konuda ne kadar kararlı olduğumuzu göstermektedir." dedi. DHA