Toplantıya Prizren Belediyesi
Meclisi Başkanı Niyazi Krüeziu, belediye yetkilileri, belediye meclisi üyeleri,
sivil toplum kuruluşları, uluslararası yetkili ve gözlemciler ile basın yayın mensupları katıldılar.
Boşnakça ve
Türkçenin resmi kullanımında sıkıntılar yaşanıyor
Toplantı gazeteci-araştırmacı Mustafa Balye ve
Taner Güçlütürk’ün sunumlarıyla başladı. Her iki sunumda Boşnak ve Türk dilinin Prizren Belediyesi’ndeki resmi statüsünü ve bu
resmi dillerin pratikte ne derece uygulandığını ele alan Balye ve Güçlütürk, bu belediyede durumun memnun edici nitelikte olmadığını vurguladılar.
Balye: “Prizren Belediyesi tarafından
Boşnakça ve Türkçe uygulanmıyor”
Mustafa Balye, Boşnak dili söz konusu olunca en son yaşanan belediye
logosu krizine dikkati çekerek, Boşnak ve Türk dilinin belediye logosunda yer verilmediği için konunun ana
yasa mahkemesine intikal ettiğini ve anayasa mahkemesinin olumlu kararına rağmen bu konuda hala somut bir neticenin elde edilmediğinin altını çizdi.
Sağlık belgelerinde, eğitim kurumlarında, yeni kurulan Prizren Üniversitesinde, Prizren Belediyesi internet sitesinde Boşnak ve Türk dillerine yer verilmediğini belirten Balye, ancak vatandaştan
vergi toplamak söz konusu olunca, vergi makbuzlarında yerel yönetimin bütün bu dillerin kullanımına özen gösterdiğine dikkati çekti.
Medya kuruluşlarında da benzeri bir durumla karşı karşıya kalındığını ifade eden Balye, dil yasasının ve bu yasa gereğince Boşnakça ve Türkçenin Prizren Belediyesi tarafından uygulanmadığını ifade etti.
Güçlütürk: “Türkçenin resmi kullanımı değişen belediye iktidarlarıyla birlikte değişiyor”
Prizren Belediyesinde Türkçenin pratikte resmi uygulanışının değişen belediye iktidarlarıyla birlikte değiştiğini dile getiren Taner Güçlütürk, bu durumun yerel ile merkezi yönetimlerin Türkçeyle alakalı meselelerinde yetersiz ve değişken politikalar üretmesine, umursamaz ve pasif davranışlar sergilemesine yol açtığını söyledi. Türkçenin resmi olarak kullanılmamasının ve Türkçeyle alakalı unsurların yeteri derecede desteklenmemesinin eğitimde, kültürde, basın yayında yaşanan erozyonla ve buna paralel olarak kamuda Türkçeyle ve Türk toplumuyla alakalı görevlendirmelerinde yaşanan sıkıntılarla karşımıza çıktığını ifade etti. (
Kosova Elektrik Kurumu, Kosova Posta ve Telekomünikasyonu, Su İşleri, Sağlık Kuruluşları, Eğitim Birimleri, Belediye Müdürlükleri, Savcılık, Mahkemeler, Kosova
Polis Teşkilatı, Kosova
Güvenlik Gücü... gibi)
Kamu işletmelerinin belge ve faturalarında, Prizren Belediyesinin nüfus dairesi tarafından verilen
doğum, evlilik, vatandaşlık belgeleri, nüfus cüzdanı gibi resmi evraklardan Türkçenin kullanılmadığını belgelerle kanıtlamanın mümkün olduğunu söyledi. Bu durumun sadece Prizrenle sınırlı kalmadığını ifade eden Güçltürük, Kosova Cumhuriyetinde Türk dilinin yeni resmi statüsü ve uygulanmaması beraberinde birçok sorunu da getirdiğini belirtti. 2006 yılında onaylanan resmi dillerin kullanım yasasından sonra Mitroviça, Vıçıtırın,
Priştine ve Gilan Belediye Meclislerinin Türkçeyi belediye düzeyinde resmi dil olarak onayladıklarını, ancak araştırmaları sonucunda bu belediyelerde Türkçenin resmi kullanımına dair pratikte somut olarak tatmin edici girişimlerde bulunmadıklarını kaydeden Güçlütürk, Prizren dahil diğer kimi yerlerde Türkçenin kullanımının görsel olarak tabelalardan öteye gitmediğini dikkati çekti. Kosova’da Türk dili ve yazısının yasaların öngördü şekilde kullanıldığı tek belediye, yerel yönetimin Türklerin idaresindeki Mamuşa olduğunu belirten Güçlütürk, mevcut durumdan Prizren ve diğer yerlerde yaşayan Kosova Türklerinin memnun olmadığının altını çizdi.
Güçlütürk, “Bu problemler, yerel ve merkezi yönetimlerin Türk dili, Türk toplumu ve onların Türkçeye bağlı hayati meselelerin çözümünde, Kosova Türk Toplumunu tatmin edici somut girişimlerde gecikmelerinden ve sürekli iddia edilen yeterli kaynak sağlayamamalarından kaynaklanmaktadır. Bunlar belediye iktidarlarının insafına bırakılan Türkçe resmiyeti statüsünün ne derece ve nasıl uygulandığının en somut örnekleridir” diyen Güçlütürk, belediyelerin çıkartacağı yönetmeliklerle ve milletvekillerimizin dil yasasına sunacağı ek
düzenlemelerle Kosova’da Türkçe resmi statüsünün iyileştirilmesi gereğine işaret etti. Bu konuda yerel yönetimlere ve bu yönetimlerde
koalisyon ortağı olarak yer alan Türk partisi temsilcilerine büyük görevler düştüğüne dikkati çeken Güçlütürk, “2011 nüfus sayımları arifesinde Kosova Türklerinin bu kronikleşmiş sorunlarla hala boğuşuyor olmasının ve yeterli çözüm önerilerinin üretilmemesinin, milli kimliklerini ifade etmede onları sosyopsikolojik olarak tedirginlik içerisinde bırakacağını, bunun da Türk nüfusu sayısında ciddi bir düşüş yaratacağından endişe duyulmaktadır. Bu düşüşün yaratacağı hayal kırıklığı, Kosova Türklerini yakın gelecekte asimilasyonla yüz yüze bırakacağı endişesini de doğurmaktadır” dedi.
Krüeziu: “Prizren Belediyesinin yönetmeliği yoksa bu suç bizimdir”
Prizren Belediyesi Meclisi Başkanı Neyazi Krüeziu, konuşmasının başında “Prizren Belediyesinin bugüne kadar resmi diller ve onun kullanımıyla ilgili hazırlanmış bir yönetmeliği yoksa bu suç ilk önce bizimdir” dedi. Bu yönde hazırlıkların yapıldığını ama
seçimler yüzünden ve Türk ile Boşnak temsilcilerinin uyarılarıyla bu konuyu gelecek belediye meclis toplantısı gündeminde detaylarıyla tartışıp onaylayacaklarını kaydeden Krüeziu, bu yönetmeliğin yasanın sunmuş olduğu resmi dil kullanım olanaklarını aşacağını vurguladı. Ahtisari paketi gündeme gelmeden önce de bu belediyede her üç dilin resmi ve gayri resmi bir biçimde kullanıldığını hatırlattı. Logo meselesinin sadece
teknik bir mesele olduğuna dikkati çeken Krüeziu, konunun manipüle edilip logodaki Prizren Birliği binasının kaldırılmasına dair iddiaları ortaya atanların RTK ve BESA televizyonları olduğunu söyledi. Seçimlerden sonra en iyi düzenleme ve yönetmelikleri çıkartan belediye olmayı amaçladıklarını kaydeden Başkan Krüeziu, sunumları yapan araştırmacıların bu konuyu seçim arifesinde seçim propagandasına dönüştürdüklerini belirtti.
Tartışmalar memnuniyetsizliği gözler önüne serdi
Başkan Küreziu’nun konuşması ardından sözü alan Boşnak araştırmacı gazeteci Mustafa Balye, kendisinin ve meslektaşı Taner Güçlütürk’ün hiçbir partiden
milletvekili adayı olmadıklarını, dolayısıyla araştırmalarını gerçekleştirirken ve sunumlarını yaparken seçim propagandasına ihtiyaç duymadıklarının altını çizdi.
Boşnak topluluğu adına konuşan Çerim Bayrami, Prizren Belediyesinin bu konuda tatmin edici bir pratiğe sahip olmadığını ve her şeyin iyi niyetten öteye gitmediğini belirtti. Bu hizmetlere ne kadar
bütçe ayrıldığını, kaç kişinin görevlendirildiğini sorgulayan Bayrami, Prizren Belediyesinin yolların asfaltlanması kadar tercüme ve resmi dillerin kullanımı konusunda iyi bir müdürlüğü ve hizmeti olmadığını söyledi. Bayrami, Boşnak ve Türk topluluğunun hiçbir zaman Prizren Belediyesi logosundan Prizren Birliği binası resminin kaldırılmasını istemediklerini, sadece diğer diller arasında Türkçe ve Boşnakçaya da yer verilmesini talep ettiklerini hatırlattı.
Prizren Belediyesinde anayasal ve yasal bir hakkın çiğnenerek suç işlendiğini dile getiren Türk sivil toplum temsilcisi Ferhat Derviş ise Prizren Belediyesini resmi dillerini kullanmamasını eleştirdi ve bu sorunu
Meclis Başkanı Krüeziu’dan ziyade belediye ortakları olan Türk partisi yetkililerine sorulması gerektiğini söyledi.
Roman sivil toplum kuruluşları temsilcisi Şanihani Cuzelye de,
roman dilinin kullanımdaki memnuniyetsizliğini ifade ederken, Prizren Belediyesi yetkililerinden roman dilinde eğitim yapılabilmesi için gerekli imkanların yaratılmasını istedi.
Prizren Belediyesi Meclisi Başkan Yardımcısı Emiliya Recepi, Prizren Belediyesinin 2011 yılı için tercüme ve resmi dilleri kullanım ofisi harcamaları için yıllık 15.000 euro ayırdığını ve 3 tercümanın istihdam edildiğini, bu ofiste lektör görevlisinin bulunmadığını açıkladı.
Prizren Belediyesi KDTP temsilcisi Fidan Jılta, yönetmelikte Türkçe dilinin kullanımı netleştirilmediği için konunun ertelenmesini ve detaylı incelenip Topluluklar Komitesinde konu netleştirildikten sonra belediye gündemine getirilmesini talep ettiklerini söyledi.
Prizren Belediyesinin geçen dönemde Belediye Başkan Yardımcılığını yapan Çemail Kurteşi ise, Prizren Belediyesi gibi yerel yönetimlerin resmi dilleri kullanımında yetersiz bir kurumsallaşmanın mevcut olduğunu vurguladı.
Emekli Türk öğretmeni ve geçen dönem KDTP’nin Prizren Belediyesi Meclisi Üyesi Müvvedet Bako, başta logo konusunda Türkçenin uygulanmasını istedikleri için birileri tarafından düşman gösterildiklerini hatırlattı. Resmi dillerin kullanımı konusunda memnuniyetsizliğini dile getiren Bako, Türk ve Boşnak öğrencilerine sadece Türkçe ve Boşnakça dillerinde verilen öğrenci
karne ile diplomalarında diğer resmi devlet dillerin de eklenmesini istedi.
Toplantının devamında sözü alan diğer tartışmacılar, Prizren Belediyesinin resmi dillerin kullanımı ve tercüme ofisi harcamaları için ayırdığı bütçenin yetersiz ve sağladığı tercüman sayısını
komik olarak nitelendirirken, belediyenin bu kapasiteyle çok dilliliği korumayı ve uygulamayı nasıl düşündüğünü sorguladılar. Türkçe ve Boşnakça kullanımına 15 bin euroluk bir bütçeyi layık gören Prizren Belediyesi'ni eleştiren tartışmacılar, oysa belediyenin gelecek yıla dair bütçesinde görülen lüks olarak nitelendirilebilecek kimi harcama kalemlerinin yer aldığına da dikkati çektiler.