Uykusuzluk nedeniyle gün içerisinde
yaşam standartları sınırlanan, başarıları etkilenenler uykusuzluğun sebebini öğrenmek istiyor.
Kayseri'de de uykusuzluğun sebebini öğrenmek isteyenler Nuh Naci Yazgan Göğüs
Hastalıkları Hastanesi'ndeki Uyku Merkezi'ne başvuruyor. Merkezde bir gece hastaların uyuması sağlanarak uykusuzluğun sebebi belirlenmeye çalışılıyor.
Uykusuzluk artık günümüzün hastalıkları arasında yer aldı.
Horlama, gündüz aşırı uyku hali, sabahları
baş ağrısı,
unutkanlık, güçte düşüklük, gece uykuya dalma güçlüğü, uykuda kramp, uykuda
terleme şeklinde görülen uyku hastalığını, sigara, hava ve endüstriyel
kirlilik,
hipertansiyon, diyabet,
aşırı kilo tetikliyor. Uzmanların 'Bomba hastalık' dediği
uyku apnesi olanlar,
direksiyon başında uyuyarak ciddi kazalara sebebiyet veriyor, öğrenciler sınavlarda, çalışanlar, işlerinde başarısız oluyor.
Kayseri Nuh Naci Yazgan Göğüs Hastalıkları Hastanesi Başhekimi Dr. Mustafa
Demirel, 'horlama, gündüz aşırı uyku hali ve tanıklı apne' olarak sıraladığı uyku hastalığını, son yüzyılın en ciddi hastalıklarından biri olarak açıkladı. Tanıklık apneyi 'Uyku esnasında 10 saniyenin üzerinde nefesin kesilmesi olarak' açıklayan Mustafa Demirel, B
tipi şikâyetleri olanların acilen uyku merkezlerine başvurmasını önerdi.
Hastalık teşhisinin konması için uyku merkezinde 10'un üzerinde çeşitli parametrelerin oluştuğu EEG, EKG,
kalp, göz, kas hareketleri gibi birçok fonksiyonun takip edildiğine dikkat çeken Demirel, şu bilgileri verdi: "Osas
toplumumuzda yüzde 2'lerde, 40–60 yaş arasında ise yüzde 4'lere ulaşmaktadır. Osas'ın yan etkileri çok önemlidir. Çünkü kalp krizi,
beyin enfarktüsü ve ani
beyin kanaması geçirmeleri, hipertansiyon, diyabet gibi birçok hastalığı göstermesi neticesiyle önemlidir. Bu belirtileri olanlar uyku merkezlerinde tetkikten geçmelidir. Avrupa'nın birçok ülkesinde
ehliyet almak için mutlaka uyku testlerinden geçmeleri gerekiyor. Uyku testlerinden geçmeyenlere, uzun yol şoförlüğü ehliyeti verilmemekte. Osas hastalığı olanlarda en büyük toplumsal olay, toplu
trafik kazaları. Uzun yollarda, direksiyon başında uyumaları neticesinde ciddi ölümlü kazaları görmekteyiz. Bu hastalar trafik kazalarında
fren kullanmamakta, direk, önündeki kamyona, bariyerlere vurmak suretiyle ciddi ölümcül kazalara sebebiyet vermekte. Ülkemizde de ehliyet alımı sırasında mutlaka uyku tetkiklerinin yapılması, toplum sağlığı açısından, ülkemizdeki yol güvenliği açısından olumlu olacaktır."
Hastalığın sadece uyku ile ilgili olmadığının altını çizen Demirel, Osas hastalarının hipertansiyon ve diyabet gibi komplikasyonlarının olduğunu gördüklerini anlattı.
"Polikliniğimize başvuran hastalarımızın en büyük şikâyetlerinden birisi horlama, gündüz toplantıda, tiyatroda,
gazete okurken, hatta
araba sürerken aşırı uyku hali" diyen Demirel, şöyle devam etti: "Hatta kırmızı ışıkta bile uyuduklarını görmekteyiz. Bunlar çok ciddi,
bomba hastalar. Bunlar bize sabahları baş ağrısı, unutkanlık, gücünde düşüklük, gece uykuya dalma güçlüğü, uykuda kramplar, uykuda gece terlemelerinin arttığını bize ifade etmekteler. Osas'ın olmasında yaş,
cinsiyet, alt hastalıklar, endokronojik hastalıklar, kilo gibi birçok hastalıktan söz edebiliriz. Aşırı kilolu, sigara içen, hipotroidosi olan, erkek cinsiyet ve 40–60 yaş arasındaki nüfusta bu hastalığın daha sık olduğunu görmekteyiz. Ancak her yaşta gözlemlenebiliyor."
Dr. Mustafa Demirel, kaliteli uyku alamayanların gün içindeki tüm performanslarında düşüş gördüklerini anlatarak, "
Öğrenci ise
ders başarısı, işyerinde ise iş veriminin düşmesini görüyoruz. Tabi bunlar gece uykusunu tam alamadığı için gün içinde uyurgezer şeklinde hayatlarını idame ettirmekte. Şu anda hastanemizde biz bin 500 hastayı takip ettik.
Cihaz verdiğimiz bazı hastalarda, hayatlarının ve hayat kalitelerinin tamamen değiştiğini gözlemlemekteyiz. Tavsiyemiz bu üç semptomu olan hastaların mutlaka uyku merkezi olan bir hastaneye başvurmaları ve bu hastalığın olup olmadığının tanısının konulmasıdır." diye konuştu.
CİHAN