Rasmussen, yeni stratejik konseptin kabul edilmesinin ardından düzenlediği basın toplantısında, aralarında
emekli büyükelçi Ümit Pamir'in de bulunduğu ve ABD eski dışişleri bakanlarından Madeleine Albright başkanlığındaki 12 kişilik akil adamlar komitesi tarafından hazırlanan stratejik konsept taslağında İran'ın tehdit olarak gösterilmesine rağmen, zirvede kabul edilen metinde buna yer verilmemesini nasıl değerlendirdiğinin sorulması üzerine, İran'ı sözlü olarak tehdit göstermekten de kaçındı.
Rasmussen, dünyada 30'dan fazla ülkenin ya balistik
füze teknolojisine sahip olduğunu, veya bunu elde etmek için çalıştığını belirterek, bunlardan herhangi birinin tehdit olabileceğini ifade etti.
NATO Genel Sekreteri Rasmussen, NATO liderlerinin toplantısına neden AB temsilcilerinin davet edildiği sorusuna ise, ''Biliyorsunuz, zirvede oy hakları yok. NATO ve AB arasında işbirliğine büyük önem atfettiğimiz için, müdahil olmaları için davet ettik. Bazen de ben, NATO'nun görüşlerini dile getirmek ve müdahalelerde bulunmak için AB toplantılarına davet ediliyorum. Bu, her iki
örgüt arasında işbirliğini kademeli olarak geliştirme arzusuyla, bütünüyle uyumlu bulduğum bir fikir alışverişidir'' şeklinde
cevap verdi.
AA