Güneydoğu'nun önemli geçim kaynakları arasında başta gelen ve
halk arasında ''yeşil
altın'' olarak bilinen Antep fıstığının,
modern yöntemlerle üretilmesinin yanı sıra hibe
desteklerle modern tesisler kurulması
teşvik ediliyor.
Gaziantep Tarım İl Müdürü İbrahim Yılmaz, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Antep fıstığının gerek
tanıtım gerekse
üretim, ticaret ve istihdam açısından son derece önemli bir
ürün olduğunu söyledi.
Kentte yaklaşık 100 bin hektarlık alanda Antep fıstığı üretildiğini belirten Yılmaz,
gıda maddesinin uygun şartlarda üretimi, uygun şartlarda depolanması, tüketiciye sağlıklı şekilde ulaştırılmasının önemine işaret etti.
2004 yılında Gıda Kanunu'nun yayınlanmasıyla birlikte gıdaların üretimi, tüketimi ve denetiminin Tarım İl Müdürlüğünün görevleri arasına girdiğini anımsatan Yılmaz, bu kanunun Türkiye'de bir milat olduğunu, üretim izninin zorunlu hale getirildiğini ifade etti.
Yılmaz, ''Gaziantep, Antep fıstığı ve baklavasıyla meşhur bir şehir. Bu ürün hak ettiği yere konmalıdır. 2010 yılında Antep fıstığı konusuna yoğunlaştık ve
fıstıkta artık hiç birşey eskisi gibi olmayacak diye yola çıktık. Bugüne kadar geleneksel usullerle üretilen, işlenen ve pazarlanan bir ürünü artık modern yöntemlerle üretmek, modern tesislerde işlemek, ambalajlayarak piyasaya sunmak konusunda ciddi çalışmalar yapıyoruz. Pazarda
rekabet gücünü artırmak istiyoruz'' diye konuştu.
-''MODERN ÜRETİM TESİSLERİ YAPILIYOR''-
Çalışmalarını üç boyutlu olarak sürdürdüklerini ifade eden İbrahim Yılmaz,
tarla boyutunda çalışmalar yaptıklarını, bu yıl kentin değişik yerlerinde 40 tane Antep fıstığı bahçesi seçtiklerini, toprağın işlenmesinden gübrelenmesine, budanmasından hasadına kadar tüm aşamalarda özel
uygulama yaptıklarını söyledi.
İkinci aşamada fıstığın üretildiği tesisleri
kontrol altına aldıklarını belirten Yılmaz, modern üretim tesisleri yapılmasını teşvik ettiklerini kaydetti. Yılmaz, şöyle dedi:
''Bakanlığımızca uygulanan Kırsal Kalkınma Yatırımlarının Desteklenmesi Programı'nda, gıda maddelerini işleyen, paketleyen, depolayan tesislere yüzde 50 hibe desteği veriliyor. Fıstık ticareti ile uğraşan, üretimi yapan üreticilerimize yüzde 50 hibe desteğiyle siz de tesislerinizi yapın dedik. Bu şekilde şimdi Antep fıstığı işleme tesisleri yapılıyor.
Son ürünü kontrol edip bu bozulmuş diye
imha etmek övünülecek bir iş değil. Bu bir
gelişim sağlamaz, kaliteyi artırmaz. Biz kamu kuruluşu olarak vatandaşa yol göstermek, öğretmek, kaliteli üretimi sağlayarak önce çiftçimize gelir sağlamak sonra tüketicimize ürün sağlamak sonra da ihracat ederek ülkemize gelir sağlamak görevimiz. Çalışmalarımızda 1 yıldan beri çok ciddi ilerleme kaydettik. Biz kamu kuruluşu olarak ali kıran baş kesen değiliz. Tam tersine çiftçiye
şefkat elini uzatan, üreticiye destek elini uzatan bir kuruluşuz. Buradaki amacımız öğretmek, anlatmak buna rağmen yapmıyorsa denetim mekanizmasını devreye sokmaktır.''
-''ANTEP FISTIĞINDA HİÇBİR ŞEY ESKİSİ GİBİ OLMAYACAK''-
Eğitim faaliyetleri ve gıda denetimlerinden bahseden Yılmaz, ticaret odalarında fıstık üreticileri, sanayicileri ve esnafıyla toplantılar yaptıklarını ifade ederek, şu bilgileri verdi:
''Böyle olunca denetimlerde, (benim haberim yok) gibi mazeret söylemeleri ortadan kalkıyor. 2010 yılında 280 denetim yaptık, 18 büyük esnafa ceza uyguladık. Her şey bir anda güllük gülistanlık olmamış gibi gözüküyor ama bir yılda 40 firmaya üretim izni verdik, 22 firmaya ek üretim izni verdik, 8 firmanın müracaatını da şu anda değerlendiriliyor. Bu son derece olumlu gelişme.''
Denetimlerinin ikinci safhasına bayramdan sonra başlayacaklarını açıklayan Yılmaz, yılda ortalama 130-150 bin rekoltesi olan Antep fıstığının sadece 20-25 bin tonunun borsada işlem gördüğüne, Antep fıstığını
kayıt altına almak için piyasayı izlediklerine dikkati çekti.
Antep fıstığının çikolatan baklavaya ve dondurmaya kadar birçok üründe kullanıldığını vurgulayan Yılmaz, ''Artık bu ürün kimliği belirsiz insanlar tarafından ticareti yapılan bir ürün olmaktan çıkacak. Fıstık katıldığı her ürüne artı bir değer katıyor. Çok kıymetli bir ürün. Katıldığı her ürüne artı değer katan bir ürünü bizim yerlerde süründürme hakkımız yok. Bizim Antep fıstığının heykelini yapmamız lazım, o kadar değerli bir ürün...'' diye konuştu.
AA