Türkiye Seramik Federasyonu Yönetim Kurulu Başkanı Zeynep Bodur Okyay, artık yapı malzemeleri sanayinin dünya
pazarında yerine sağlamlaştırması için niteliksel bir sıçramayı başarması gerektiğini belirtti.
Okyay, İnşaat Malzemesi
Sanayicileri Derneği (İMSAD) tarafından düzenlenen ''II. Uluslararası İnşaatta Kalite Zirvesi''nde yaptığı konuşmada,
sektörün
rekabet gücünün yükseltilmesinin en öncelikli hususlardan biri olduğunu söyledi.
Şirketler için inovasyonun, verimliliği ve karlılığı artırdığı ve yeni pazarlara girilmesi ve mevcut pazarın büyütülmesini sağladığı için çok önemli bir rekabet aracı olduğunu vurgulayan Okyay, Türk yapı malzemeleri sanayinin bir yol ayrımına girdiğini belirterek, şunları kaydetti:
''Seçeneklerimiz; ya şimdiye kadar olduğu gibi
üretim üssü olmak
hedefiyle yetinip yoğun rekabetin yol açtığı düşük kar marjlarıyla yaşamaya çalışmak ya da bunun da ötesine geçip, niteliksel bir sıçrama ile
ürün geliştirmede daha fazla ağırlığını hissettiren, bu sayede yaratılan katma değer içerisinde daha fazla pay alan bir sanayici olmak şeklinde ifade edebiliriz. Artık, yapı malzemeleri sanayinin dünya pazarında yerini sağlamlaştırması için niteliksel bir sıçramayı başarması gerekmektedir. Niteliksel sıçrama bir vizyon, strateji ve
işbirliği ister ve bu elbette sektörün tek başına halledebileceği bir şey değildir. Ancak sorunun sahibi sektördür ve öncülük yapmak ondan beklenir. Öncülük de bir vizyon, strateji ve güç birliği ister. Bunun için de mutlaka işbirliği gerekmektedir.''
Yapı sektörünün daha verimli ve nitelikli hala gelmesi için araştırma projelerinin artırılması gerektiğine işaret eden Okyay, bu açıdan araştırma kaynaklarının ortaklıklar kurarak, en iyi şekilde kullanılmasının önem kazandığını söyledi.
-''SEKTÖRÜMÜZ STRATEJİK BİR SEKTÖR OLARAK ELE ALINMALI''-
Yapı malzemeleri sektörünü oluşturan işletmelerin daha ziyade
küçük ölçekli olmaları nedeniyle AB'nin çerçeve programlarından istifade etmenin maliyetinin karşılanmasının mümkün olmadığına dikkati çeken Okyay, ''Bu nedenle sektörümüzde işbirliği kaçınılmaz bir zorunluluk haline gelmiştir. Sektörümüzün bu imkanları kullanarak, yapısal dönüşümünü gerçekleştirmesi ana gündemimize yerleşmelidir'' dedi.
Okyay, ithalat girdisi olmayan, rekabet gücü yüksek, istihdama büyük katkısı olan sektörün stratejik bir sektör olarak ele alınması, Türk mali imajına katkıda bulunacak şekilde dünya markaları yaratmanın hedefleri olması gerektiğini kaydetti.
-''İNŞAAT SEKTÖRÜMÜZ YÜZ AKIMIZ''-
Türkiye
İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkanı Mehmet
Büyükekşi de konuşmasında, ihracatın Türkiye'nin moral gücü olmaya devam ettiğini belirtti.
Dün Sivas'ta
Ekim ayı ihracat rakamlarını açıkladıklarını anımsatan Büyükekşi, ''2009 ve 2010 yılının en yüksek aylık ihracat rakamına ulaştık. 10.8 milyar dolarlık ihracat ile
Cumhuriyet tarihinin ekim ayındaki en yüksek ihracat rakamı rekorunu kırdık'' dedi.
Türk ihracatçılarının küresel ekonominin tam toparlandığı düşük talep ve bol likidite koşullarında ve içeride çok değerli bir
Türk Lirası olduğu dönemde bunu başardıklarına işaret eden Büyükekşi, öncü göstergelerin büyümede doğru yolda olunduğunu gösterdiğini vurguladı.
Büyükekşi, ihracat stratejisi yol haritasını gerçekleştirdiklerini ve
Devlet Bakanı ve
Başbakan Yardımcısı Ali Babacan'dan tarih beklediklerini, en kısa zamanda Ekonomik Koordinasyon Kurulu'na bunun sunumunu yapıp daha sonra kamuoyu ile paylaşacaklarını aktardı.
Cari açığa da değinen Büyükekşi, ''Büyümenin Türkiye'de üretilen mal ve hizmetlerle sağlanması çok önemli bir meselemiz. Bu noktada inşaat sektörümüz yüz akımız. İnşaat sektörümüzün ithalat oranı son derece düşük'' diye konuştu.
-''POTANSİYEL PAZARLARA EĞİLMEK GEREK''-
İstanbul Maden ve Metaller İhracatçı Birlikleri Koordinatör Başkanı Murat Akyüz de, potansiyel pazarlara ivedilikle eğilmek gerektiğini, sektörün oldukça yüksek ihracat potansiyeline sahip olduğunu belirtti.
Türk Sanayicileri ve İşadamları Derneği (
TÜSİAD) Yönetim Kurulu Üyesi Erman Ilıcak da sektör olarak yeni pazarlara girebilme konusunda çok atak ve cesur olduklarını, ancak bu pazarlar koruyucu politikalar uygulamaya başladıklarında, bazen kazandıkları pazar paylarını Avrupalı rakiplerine ya da yerel üreticilere kaptırdıklarını belirtti.
Ilıcak, büyümenin daha kalıcı olabilmesi için hedef pazarlarda yatırım imkanlarını zorlayarak artık ulusal sanayicilikten, çokuluslu sanayiciliğe bir an önce geçmek gerektiğini vurguladı.
AA