Arslan, uzun yıllar önce ''yoksulun aşı'' olarak bilinen, sofraların n vazgeçilmezi ve yüksek protein değeriyle de her gelir grubundan insanın severek tükettiği
kuru fasulyenin
fiyatının geçen yıla göre yüzde 50 ucuzlayacağını belirti.
Bakliyat
tüketiminin 3'te birinin kuru fasulyede yoğunlaştığını ifade eden Arslan, ''Türkiye'nin kuru fasulye
üretimi yıllık 350 bin ton civarında. Bu yıl kesin rakamlar çıkmamakla birlikte artış oldu. Bakanlığın yönlendirici uygulamaları devam ettiği sürece üretimin önümüzdeki yıllarda daha da artacağını bu sayede fiyat düşüşünün süreceğini umut ediyoruz'' dedi.
Kuru fasulye üretiminde Türkiye'de bu yıl çok iyi olduğunu ve ithalat yapılmasının düşünülmediğini belirten Arslan, şunları söyledi:
''Geçen yıl kilogramı 5 liranın üzerine çıkan kurufasulye, bu yıl yüksek rekolte sayesinde sofralara kilosu 2,5 liradan gelecek. Bu düşüşte
Tarım Bakanlığı'nın uyguladığı politikalar etkili oldu. Bakanlığın yaptığı havza projeleriyle çiftçiler kurufasulye üretimine
teşvik edildi, üstelik ton başına
teşvik primi olarak 100 lira vermesi, çiftçinin fasulyeye yönelmesini sağladı. Tüm bunların yanı sıra üretim süresince iklim koşullarının iyi gitmesi birim alandan elde edilen verimi ve üretim kalitesini artırdı.''
Arslan, çiftçinin geleneksel alışkanlığından dolayı
pazarı bol ve pazarlaması kolay ürünlerin ekimine yöneldiğine dikkati çekerek, ''Mesela, zorunlu tüketim olan ekmeğin ana hammaddesi
buğdayın ekimi çok
tercih ediliyor. Çünkü, buğdayın alıcısı da
Toprak Mahsulleri Ofisi ve tüccar. Buğday her dönemde ve her koşullara pazar bulan bir bitki'' dedi.
-TOPRAĞA GÜBRE GÖREVİ YAPIYOR-
Arslan, çiftçinin
bakliyat ürünlerine yönelmesindeki en büyük etkenlerden birisinin de bu bitki ekildiğinde tarlanın nadasa bırakılma ihtiyacının ortaya çıkmaması olduğunu vurgulayarak, şunları kaydetti:
''Bakliyat bir yıl ekildiğinde ertesi yıl tarlayı nadasa bırakmadan tekrar ekilebiliyor. Bu durumda, başka bitkilerde olduğu gibi verim kaybı yaşanmıyor. Çünkü bakliyat ürünleri toprağa azotunu veriyor,
gübre görevi yapıyor.''
Arslan, yılda 80-90 milyon ton civarında olan dünya bakliyat üretiminde Türkiye'nin söz sahibi olması gerektiğini belirterek, ''Bunun hayvansal
gıdalarla protein alma imkanı olmayan dar gelirlilerin protein ihtiyacını bakliyatla karşılamaları ve sağlıklı nesiller yetişmesi yönünden büyük önem taşıyor. Özellikle kuru fasulye, protein ihtiyacını etten karşılayamayan yoksulun en önemli gıdasını oluşturuyor'' diye konuştu.
Arslan, özellikle
gelişmekte olan ülkeler için
besin değeri bakımından önemli bir gıda olan bakliyatta, Türkiye'nin uyguladığı üretim politikalarının sürekli gözden geçirildiğini, bu gelişmeleri kendilerinin de yakından takip ettiklerini, gelecekte dünya bakliyat üretiminde Türkiye'nin daha fazla söz sahibi olacağına inandıklarını kaydetti.
AA