Hocaoğlu için
Bostancı Kuloğlu Camii'nde İkindi namazını takiben cenaze töreni düzenlendi.
Cenazeye, Hocaoğlu'nun ailesi, yakınları, bilim adamları gazeteciler, öğrenciler ve çok sayıda vatandaş katıldı.
Cenaze töreninde konuşan Hocaoğlu'nun oğlu Kürşat Hocaoğlu, babasının,
Türkiye'nin yetiştirdiği en büyük bilim adamlarından biri olduğunu belirterek, "Babamın yeri doldurulamaz. Acımız çok büyük. Bir
kalp krizi neticesinde aniden kaybettik." dedi.
Törende basın mensuplarının sorularını yanıtlayan
Marmara Üniversitesi Tekstil Bölüm Başkanı Prof. Dr. Mehmet Akalın da, "Hocamızı kaybettik. Hepimizin, Türk insanının başı sağ olsun. Hoca çok büyük bir
bilim adamı ve çok iyi insandı
Allah rahmet eylesin." dedi.
Cenaze törenine katılan Marmara üniversitesi Fen-
Edebiyat Fakültesi Öğretim Görevlisi Doç. Dr.
Erkan Afyoncu, Hocaoğlu'nun Türkiye'nin en büyük düşünürlerinden birini olduğunu kaydederek şöyle konuştu; "Özellikle
felsefe alanında çok önemli bir isim ve büyük bir beyindi. Allah Rahmet eylesin yeri kolay kolay doldurulacak biri değildi. Türkiye zaten düşünen bilim adamı yokluğu çekerken böyle bir ismi kaybettik. Biz Türklerin uzak durduğu felsefe alanında çok önemli işler başardı. Bu alanda yazdığı yazılarla Türk düşünce hayatıyla ve
Milliyetçilik konusunda yaptığı çalışmalarla bir çığır açtı. Laiklikle ilgili yazdığı bir kitap zamanında çok önemli bir kitaptır. Yeri doldurulacak biri değildi."
Hocoğlu'nu son yolculuğunda uğurlayan
Marmara Üniversitesi Fen- edebiyat tarih
öğretim üyesi Prof. Dr.
Zekeriya Kurşun da Hocaoğlu için "Türkiye'nin bir mütefekkiri olan bir insanı kaybettik büyük üzüntü içindeyiz sadece bir arkadaşımızı kaybetmedik gençlerin bir
rehberini bizlerin bir mütefekkirini kaybettik .
Umut ediyorum ki bıraktığı eserleriyle bize aştığı ufuklarla yaşamaya devam edecektir." değerlendirmesini yaptı.
Törene katılan arkadaşlarından Fen-Edebiyat Fakültesi Dekan Yardımcısı Doç. Dr. Mustafa Sabri Küçükaşçı da Durmuş Hocaoğlu'nun bir çok düşünür gibi sağlığında anlaşılmamış önemli bir şahsiyet olduğunu belirterek, Hocaoğlu'nu bir çok düşünür ve filozof gibi gelecek nesillerin daha iyi tanıyacaklarını söyledi.
Hocaoğlu'nun öğrencisi Mehmet
Vural da Hocaoğlu için "Hocam Türkiye'nin ender bilim adamlarından biriydi. Ne yazık sağlığında kıymeti yeterince bilinmedi. Uzun süredir de hastaydı teravi görüyordu kendisinin döneminin son düşünürü olduğunu söyleyebilirim. Yayınlanmış bir çok eseri vardır." dedi.
İstanbul Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mustafa Erkal ise düşüncelerini "Değerli bilim adamı Durmuş Bey makaleleriyle görüşleriyle özellikle gençliğin ve aydınların ufkunu açan felsefe ve diğer alanlardaki yorumlarıyla düşündüren önemli bir isimdi. Üzüntülüyüz Allah'tan rahmet diliyoruz. İnanıyorum ki eserleri düşünen her insana rehber olacaktır." şeklinde ifade etti.
Cenaze töreninde hazır bulunan
Gazeteciler ve Yazarlar Vakfı
Medya Bölüm Başkanı Erkan
Tufan Aytav da şu değerlendirmeyi yaptı: "Durmuş hocamız, çok değerli bir fikir adamıydı. Aynı zamanda
Gazeteciler ve Yazarlar Vakfı olarak kendisiyle çok uzun zamanlarına dayanan iş birliklerimiz oldu. Özellikle meşhur
Abant Platformu ki, Gazeteci ve Yazarlar Vakfının en önemli platformlarından biridir. Rahmetli Durmuş Hocamız'ın bir fikrinin bir mahsulüdür bu bunu bize bir konferans sonrası önermişti. 'Bir toplantı düzenleyelim ve tartışalım, Türkiye buna ihtiyacı var.' demişti. 'Farklı kesimlerden insanlar bir araya gelmeli bir kaç gün boyunca tartışmalı' demişti. Ve Abant Platformu Durmuş Hocamız'ın bu fikri üzerine doğmuştu."
İkindi namazını müteakiben kılınan cenaze namazının ardından Hocaoğlu'nun cenazesi Karacaahmet Mezarlığı'na götürülerek burada defnedildi.