İstanbul Teknik Üniversitesi Uçak ve
Uzay Bilimleri Fakültesi
Meteoroloji Mühendisliği Bölüm Başkanı ve İTÜ
Afet Yönetim
Araştırma ve Uygulama Merkezi Müdürü Prof. Dr.
Mikdat Kadıoğlu, ''
İklim değişikliği, sadece kutuplardaki kutup ayısının, üzerinde duracağı bir buz bulamaması sorunu değil, hayatımızı her yönüyle ilgilendiren bir sorun'' dedi.
Prof. Dr. Kadıoğlu, Antalya'nın
Belek beldesinde yapılan ''Solunum 2010
Kongresi'' kapsamında düzenlenen basın toplantısında, şehirlerin, iklim değişikliği açısından en riskli bölgeler haline geldiğini belirterek, dünyada artık dere ve nehirlerin taşmadığını, şehirlerin
sokak ve caddelerinin nehirlere dönüştüğünü ifade etti. Bu suların temizlenmesinin ardından ortaya çıkan nemin ise yol kenarlardaki betonarme binalarda küf veya mantara dönüştüğüne işaret eden Kadıoğlu, bu küf ve mantarı soluyan insanların sağlıklarının tehdit altında olduğuna dikkati çekti.
Kadıoğlu, şöyle konuştu:
''
İklim değişikliği, sadece kutuplardaki kutup ayısının, üzerinde duracağı bir buz bulamaması sorunu değil. İklim değişikliği, hayatımızı her yönüyle ilgilendiren bir sorun. Kentlerin, iklim değişikliği açısından en riskli bölgeler haline geliyor. Tropik bir
ülke olmadığı halde
Türkiye, sıtma gibi tropikal hastalıklarla da uğraşmak durumunda kalabilir.''
Türkiye Solunum Araştırmaları Derneği Başkanı Prof. Dr. Can
Öztürk de
astım, Koah, akciğer
kanseri,
zatürre,
tüberküloz ve
solunum yetmezliği gibi akciğer hastalıkları yüzünden dünyada her yıl on milyonlarca insanın nefes alma ve
yaşam mücadelesi verdiğini, 10 milyondan fazlasının da yaşamını kaybettiğini belirtti.
2010 yılının Dünya
Akciğer Sağlığı Yılı olarak ilan edildiğini bildiren Öztürk, şunları söyledi:
''Ülkemizde SGK kapsamında solunum sistemleri hastalıklarının tanı ve
tedavisi için yapılan ödemeler, sağlık hizmetlerine yönelik ödemelerin yüzde 10'undan fazlasını oluşturmaktadır. Kronik solunum hastalıklarının çoğunda evde
bakım organizasyonlarının kurulması, tedavi maliyetlerini düşürebilecek en etkin
uygulamalardandır. Evde bakım organizasyonlarının olması, hastaların daha az hastaneye yatışını veya daha
erken hastaneden
taburcu edilmelerini sağlayabilecek. Bu, tedavi maliyetlerini de belirgin olarak düşürecektir.''
Solunum 2010 Kongre Başkanı Doç. Dr. Filiz Koşar ise gazetecilerin soruları üzerine, Türkiye'de uygulanmaya başlayan sağlıkta dönüşüm projesinin, ilaç israfını önlemek ve sağlık giderlerini azaltmak amacını taşıdığını kendilerinin de bildiklerini ancak kanser gibi hastalıklar ile tıbbın bazı branşlarında doktorların gerekli ilaçları reçeteye yazamadığını söyledi. Koşar, ''Bu ve benzeri uygulamalar için gerekirse yasal yollara başvuracağız'' dedi.
AA