Çelik, üniversitenin akademik yılı açılışında yaptığı konuşmada, bugün üniversitelerin bilim ve teknoloji üretiminde motor güç konumunda olduğuna dikkati çekti. İnönü Üniversitesinde bu anlamda bir değişim ve dönüşüm süreci başladığını ifade eden Çelik, 13 fakülte, 3 yüksek okul, bir konservatuvar, 10 meslek yüksek okulu, 15 araştırma merkezi olan üniversitenin, 26 bine yakın öğrenci ve 568 öğretim üyesi ile yeni akademik yıla başladığını kaydetti. Çelik, ''İki yılda fakülte sayımız 8'den 13'e, yüksekokul sayımız birden 4'e, meslek yüksek okulu sayımız 9'dan 10'a çıktı, enstitü sayımız ise 3 iken 4 oldu. Öğretim üyesi sayımız yüzde 41, öğrenci sayımız ise yaklaşık yüzde 40 arttı'' dedi. 35 yıllık üniversitenin ilk kez bu yıl 10 farklı ülkeden 44 yabancı uyruklu öğrenciyi bünyesine kattığını dile getiren Cemil Çelik, Tıp Fakültesindeki başarıya işaret etti. Çelik, ''2009 yılında tıpta uzmanlık sınavı ikincisi, bu yıl ise birincisi Tıp Fakültemizden mezun olan öğrencilerimiz arasından çıkmıştır'' diye konuştu. -''İŞ ADAMLARI İLE İŞ BİRLİĞİ YAPARAK 7 BİNA İNŞA ETTİRİYORUZ''- Hiçbir kurumun, içinde yaşadığı toplumun gerçeklerinden kopuk olamayacağına değinen Çelik, şunları aktardı: ''İnönü Üniversitesi, içinde yaşadığı toplum ile arasındaki köprülerin inşasına sosyal ve kültürel faaliyetler ile başladı. Daha sonra iş adamları ile iş birliği yapan okulumuz, bir fakülte, bir ilköğretim okulu, 4 meslek yüksekokulu ve hasta yakınları konukevini iş adamlarının desteği ile inşa ediyor. İlahiyat Fakültesini Malatya Girişim Grubu, hasta yakınları otelini Malatyalı İşadamları Derneği ve Malatya Belediyemiz, Darende Meslek Yüksek Okulunu Darendeliler Kültür Sağlık ve Eğitim Vakfı, Hekimhan Meslek Yüksek Okulunu Emin Sungur, Akçadağ Meslek Yüksek Okulunu Orhan Kaya, Kale Meslek Yüksek Okulunu Kaleli iş adamları, yerleşke içindeki ilköğretim okulunu ise iş adamı Mustafa Baştürk ve Malatya Valiliği yaptırıyor. Bunların mali bilançoları 30 milyon liranın üzerindedir. Bu rakam, devletimizin 2010 yılında üniversitemize ayırdığı yatırım bütçesinden 5 milyon lira daha fazladır.'' Çelik, üniversitenin eğitim hastanesi olan Turgut Özal Tıp Merkezinin sadece Türkiye'de değil, içinde bulunduğu bölge ülkelerinde ve hatta dünyada tanınmış bir merkez olma yolunda ilerlediğini belirtti. Bir karaciğer nakli enstitüsü kuracaklarını anlatan Çelik, şunları kaydetti: ''Malatyamızın yakın gelecekte ikinci bir devlet üniversitesi ihtiyacı olacağını dikkatlerinize sunmak istiyorum. Özellikle su ürünleri, sebze ve meyvecilik, seracılık, organik tarım gibi spesifik konuları önceleyen Battalgazi ilçemizde bulunan yerleşkemizi genişleterek bir an önce bunun hazırlıklarını yapmalıyız. Dünyanın her tarafında üniversiteler, mensubu bulundukları ülkelerin bilimsel ve teknolojik gelişmelerinin önünü açmakla kalmıyor, aynı zamanda ufkunu da açıyorlar. En son teknolojileri takip etmekle yetinmiyor, bizzat teknoloji üretiyorlar.'' Cemil Çelik, üniversitelerin ürettikleri teorilerle yetinmeyerek her teoriye uygun pratikler geliştirdiklerini ve devletlerin bütçesiyle ayakta kalmak yerine bilimsel bilgi kaynaklı teknolojilerini pazarlamak suretiyle kendi öz kaynaklarını oluşturduklarını sözlerine ekledi. Koç Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Umran İnan, akademik yıl açılışında ilk dersi verdi. İnan, üniversitelerde gençlerin öğrenip öğretim üyelerinin öğretmediğine dikkati çekti. Umran İnan, ''Üniversite eğitimi, öğrenci ve öğretim üyesinin ortak öğrenme sürecidir'' dedi. Gençlere salt bilgi vermek ve bütün müfredatı öğretmenin doğru olmadığını dile getiren İnan, şunları belirtti: ''Zaten verdiğiniz bilginin bir kısmı unutulacak. O yüzden onların sorgulayan yönlerini açığa çıkarın. Çok soru soran çocukların bu yönünü köreltmeyin. Dikkat edin Japonlar bütün müfredatı çocuklarına vermeye çalışırken Amerikalılar rahat bir eğitim anlayışına sahiptir ve bütün patentler de Amerika'dan çıkmaktadır.'' AA