Kadima üyesi Gideon Ezra ve 7 milletvekili tarafından hazırlanan
öneriye göre kenti turistlere gezdiren yüzlerce Arap tercüman ve
rehberin bu işi yapmasının engellenmesi isteniyor.
Barış sürecine zarar vermemek için önerisini şimdilik askıya aldığını belirten Ezra, Arap rehberlerin
İsrail'in ulusal çıkarlarını yeterince temsil etmediklerini ve görgü kurallarını ihlal ettiklerini öne sürüyor. Ezra'nın önerisine hem partisinden ve hem de
Başbakan Binyamin Netanyahu'nun partisi Likud'dan ve diğer sağcı partilerden
destek geldiği belirtiliyor.
Öneriye göre 11 kişiden fazla turiste
rehberlik yapan bir kişinin İsrail vatandaşı olması gerekiyor.
Turist rehberliği yapan Arapların önemli bir kısmı ise sadece oturma iznine sahip. Ancak önerinin gerçek sebebinin Arapların tarihi ve turistik yerleri İsrail ideolojisi doğrultusunda anlatmamaları olduğu belirtiliyor.
İsrail,
Müslümanlar açısından çok önemli olan Mescid-i
Aksa ve Kubbet-ul Sahra'nın bulunduğu bölgeyi Süleyman Tepesi olarak adlandırıyor ve bu iki mekanın altında kendileri açısından çok kutsal Süleyman Tapınağı bulunduğunu öne sürüyor. Bu iddia Müslüman tarihçi ve uzmanlar tarafından yalanlanıyor ve tarihte hiçbir zaman bu tür bir tapınak ya da mabet bulunmadığını belirtiyor.
Aynı şekilde Doğu
Kudüs dahil olmak üzere pek çok
Batı Şeria kentinde bulunan kutsal mekanlara İsrail kendi damgasını vurmak ve bu mekanları Yahudileştirmek istiyor.
Öneride, turizm firmalarının İsrail Devleti'ne sadakati olan kişileri seçmeleri gerektiği de dile getiriliyor.
İsrail resmi kayıtlarına göre halen İsrail
Turizm Bakanlığı'ndan sertifikalı 300 Filistinli rehber bulunuyor ve ilk etapta tüm bu kişiler işlerini kaybedecek.
Önerisi ile ilgili çalışmalarını barış sürecinden dolayı donduran Ezra, turizm rehberleri arasında İsrail ve Kudüs düşmanı kişiler bulunduğunu öne sürüyor.
Arap ve Yahudilerin birlikte yaşaması için çaba sarf eden Ir Amim adlı
insan hakları örgütü hangi ülkelerin devletin kontrolünde turizm rehberliği yaptırdığını bildiklerini duyurdu.
Doğu Kudüs'teki yaklaşık 200 bin Arap'ın yaşamını daha da zorlaştırmak için üst üste önlemler alan İsrail, aynı şekilde kentin Müslüman ve Hıristiyan kimliğini de yok etmek için büyük bir çaba sarf ediyor. Son olarak
Mescid-i Aksa'nın altında kazılar yapan İsrail Tevrat'ta geçtiğini öne sürdükleri Süleyman Tapınağı'na ulaşmayı hedefliyor. Ancak yıllardır yapılan kazılarda şu ana kadar elle tutulur herhangi bir delile ulaşılmaması dikkat çekiyor.
(CİHAN)