AB tarım
bakanlarının, Dönem Başkanı Belçika'nın La Hulpe kentindeki gayrıresmi toplantısına katılan
Eker,
Türkiye'nin
Brüksel büyükelçiliğinde basın toplantısı düzenledi.
Eker, etlerde virüs ve bakteri iddialarıyla ilgili çıkan haberlerin hatırlatılması üzerine ''6 ay önce bir şikayet üzerine bizim yaptığımız denetimde ortaya çıkan bir konu. Bu denetimin sonuçlarını çıkararak savcılığa müracaat etmemiz gereken yerlerde müracaat ettik, el koymamız gereken yerlerde el koyduk. Kanunların bize verdiği yetkiyi kullandık. Dolayısıyla burada bizim açımızdan bir sorun yok'' dedi.
Mehdi Eker, dünyanın her yerinde tarımsal ve hayvansal ürünlerde zaman zaman sorunlar çıkabildiğini belirterek, Türkiye'deki yasal mevzuatın iyileştirilmesi için çalışmaları sürdürdüklerini ve en son haziran ayında AB'ye uyum için 4'lü paket şeklinde
gıda, veterinerlik, bitki sağlığı ve yem konularının tamamını içeren bir
kanun çıkardıklarını anlattı.
Eker, ''Gıdayla ilgili meselelerde sosyo-kültürel, sosyo-
ekonomik faktörler de devreye giriyor. Olay tek başına bir bakanlığın çıkardığı mevzuatla ya da bir bakanlığın denetimiyle sınırlı değil. Eğer sizin ülkenizde on binlerce hatta yüz binlerce
küçük işletmeler varsa bunların her birinin belirli standartları yakalaması zaman alıyor'' diye konuştu.
AB toplantıları kapsamında dün Belçika'da bir gıda işletmesine girdiğini anlatan Eker, ''İnanın içerde gördüklerim Türkiye'nin herhangi bir yerinde gördüğümden kesinlikle çok çok daha kötüydü'' değerlendirmesinde bulundu.
''Önemli olan denetim sistemini sıkı sıkıya kurmak ve takip etmek'' diyen Eker,
Tarım ve
Köyişleri Bakanlığı olarak ''Türkiye'de insanların gönül rahatlığıyla bütün tarımsal ürünleri ve gıda maddelerini tüketebilmesi için gayret içinde olduklarını, buna inanıp güvendiklerini'' vurguladı.
Eker, ''Nasıl söylüyoruz bunu? Türkiye'de her yıl denetlenen gıda sayısı ve riske dayalı yaptığımız denetim sayısında büyük artış var. Geçtiğimiz sene 330 binin üzerinde denetim yaptık. Bakanlığımıza bağlı Koruma ve Kontrol Genel Müdürlüğü'nün internet sitesinde (www.kkgm.gov.tr) bu denetimlerin sonuçlarını yayınlıyoruz'' ifadesini kullanarak denetimlerde, Türkiye'nin büyük mesafe katettiğini ve bu konuda kesinlikle AB standartlarının altında olmadığını kaydetti.
Bakan Eker, denetimlerde sorun tespit ettiklerinde suçun veya mevzuata aykırılığın türüne göre idari
para cezası, ürünlerin piyasadan toplanması,
ithal ediliyorsa ithalat izninin iptali ve cezai bir mahiyeti varsa cumhuriyet savcılığına suç duyurusu gibi işlemlerden bir ya da bir kaçını uyguladıklarını anlattı. Eker, etlerde bakteri ve virüs iddialarıyla ilgili meselenin de yargıya intikal ettirildiğini açıkladı.
Eker, iddialarla ilgili şunları söyledi:
''Bir
firma nisan ayında, başka bir firmanın kendisinden
köfte satın aldığını fakat etlerin bozuk olduğu gerekçesiyle parasını ödemediğini belirterek bize başvurdu. Elemanlarımız şikayete konu olan firmaya gidiyor ve 'bunları (bozuk etleri)
imha edilmek üzere falanca firmaya gönderdik' cevabı alıyorlar. Elemanlarımız söylenen adresteki katı atık imha tesisine gidiyor, 'etler köpeklere yedirildi' cevabı alıyor. Biz orada birtakım yanlışlıklar tespit ediyoruz. Onlarla ilgili o tarihte hem
Maliye Bakanlığı'na, hem
Çevre ve
Orman Bakanlığı'na hem cumhuriyet savcılığına suç duyurusunda bulunduk. Ürünlerle ilgili olarak da numuneler alınıyor, bunların bir kısmı bozuk çıkıyor ve gereken işlemler yapılıyor.''
-''DENETİMLER 10 KAT ARTTI''-
Bakan Eker, Türkiye'de 2002 yılında gıda konusunda yılda 30-35 bin olan denetim sayısını 2009 yılı itibariyle 10 kat artışla 330 bin denetime çıkardıklarını anlatarak, denetimlerin ardından halkın sağlığıyla ilgili gerekli tedbirleri aldıklarını, bundan sonra da almaya devam edeceklerini söyledi.
Eker, gıda denetimlerine toplumsal
katılım açısından 14
Şubat 2009 tarihinden itibaren hayata geçirdikleri ALO 174 gıda hattıyla (www.alo174.gov.tr) 7 gün 24 saat arayarak ambalajlı veya açıkta satılan gıda ürünleriyle ilgili karşılaştıkları sorun ve şüphelerini bildirenlere isterlerse şikayetlerinin sonucunu da ilettiklerini anlattı.
Bakan Eker, köpeklere yedirildiği iddia edilen etlerle ilgili ''eğer 'listeria' bakterisi tespit edilmişse, o bakteri insanlar için de hayvanlar için de zehirlenme etkisi yapar. Listeria köpekler için de zararlıdır. Dolayısıyla eğer 8etler) bozuksa ve eğer içinde 'listeria' varsa köpekler için de kullanılmaması lazım. Zaten bu nedenle zaten (denetim ve analizlerimizi) sonuçlarıyla birlikte cumhuriyet savcılığına ve diğer ilgili bakanlıklara başvuruda bulunduk'' dedi.
-ET İTHALATI-
Tarım ve Köyişleri Bakanı Eker, Türkiye'nin
Gümrük Birliği anlaşmasıyla AB'den 19 bin ton et almayı taahhüt ettiğini fakat Avrupa'da yaygınlaşan 'Deli Dana' hastalığı nedeniyle bunun gerçekleşmediğini hatırlatarak aradan geçen sürede AB'nin hayvansal kökenli yemleri yasaklayarak ve gerekli diğer önlemleri alarak 'Deli Dana' hastalığı riskini
kontrol altına aldığını bildirdi.
Eker, Uluslararası
Salgın Hastalıklar Ofisi'nin (OIE) de raporları dikkate alarak ve Türkiye'deki talebi değerlendirerek veteriner hakimlerce yerinde denetim ve hayvanların Türkiye'deki tüketicinin isteği doğrultusunda İslami usullere uygun kesilmesi koşuluyla birinci
sınıf kombinaların ve Et Balık Kurumu'nun AB ülkelerinden yıl sonuna kadar ithalat yapmasına imkan tanıdıklarını hatırlattı. Eker, ''Bu süre zarfında şartları tekrar değerlendirerek bunun sürdürülüp sürdürülmeyeceğine karar vereceğiz'' dedi.
Eker, ''Türkiye İsrail'den
tohum almaya devam edecek mi?'' şeklindeki bir soru üzerine geçen yıl İsrail'e yaklaşık 140 milyon dolar tarım ürünü
ihraç eden Türkiye'nin aynı dönemde tohum dahil bu ülkeden 27 milyon dolarlık tarım ürünü ithal ettiğini söyledi.
Bakan Eker, Dünya Bankası'nın verilerine göre 7 yıl önce dünyada tarımsal
üretim büyüklüğü açısından 11'inci sırada bulunan Türkiye'nin bugün 3 basamak atlayarak 8'inci sıraya yükseldiğini ve bu dönemde tarımsal üretimini 23 milyar dolardan 56 milyar dolara yükselttiğini sözlerine ekledi.
-AB TARIM BAKANLARI TOPLANTISI-
Mehdi Eker, AB tarım bakanlarının toplantılarında, haziran ayında müzakerelere açılan gıda güvenliği faslıyla
teknik olarak Türkiye'nin hazır olmasına rağmen siyasi nedenlerle bekletilen tarım ve kırsal
kalkınma ile
balıkçılık fasıllarının durumunu muhataplarıyla görüştüğünü ve Türkiye'nin tarımda AB'ye yapacağı katkıyı anlattığını ifade etti.
Bakan Eker,
basın toplantısının ardından Türkiye'ye hareket etti.