Atina'da yayınlanan "Ta Nea" gazetesi, "
Camide dua etmek istiyoruz" başlığı ile yer verdiği haberinde, başkent merkezindeki Atina Belediyesi binasının da yer aldığı Kocia meydanının, bayram namazı nedeniyle yaklaşık 2 saat süresince ibadede ayrıldığını kaydetti.
Haberde, Atina ile Pire kentlerinin de içinde yer aldığı Atika bölgesinde yaşayan 4 bin kadar
Müslümanın Atina Belediyesi'nin izniyle, bayram namazını bu meydanda kılmak zorunda kalmalarının Atina'da cami inşasının gerekliliğini ortaya koyduğu elirtildi. Haberde ayrıca, Müslümanların bugüne kadar mescide dönüştürülen bodrum katları, garaj ve dairelerde
ibadet ettiklerine işaret edildi.
Öte yandan,
Yunanistan Müslümanlar Birliği Başkanı Naim Elghadour, gazeteye yaptığı açıklamada, "Atina'da cami olsaydı, ibadetimizi Kocia meydanında yapmayacaktık. Çoğu kişi bize meydanda ne olduğunu, niçin bu kadar insanın toplandığını soruyordu. Ne yolları kapatmayı ne de kimseyi rahatsız etmeyi istiyoruz. Bu nedenle de ibadet edenlerin meydan içinde kalmaları için çaba gösterdik" diye konuştu.
Kocia meydanının ücretsiz olması nedeniyle
tercih edildiğini vurgulayan başkan, geçen yıllarda ibadet için
Olimpiyat Stadı ve salonunun kullanıldığını ancak bunun için ödenen kiranın bin 700
avro olduğunu, yaşanan
ekonomik kriz ve zorluklar nedeniyle Atina Belediyesi ile
anlaşmaya varıldığını belirtti.
Bu arada, Pire Mitropoliti Serafim ise Müslümanların kamuya açık alanda ibadet etmelerini sert bir dille eleştirirken, Kocia meydanının ibadet için kullanılmasına izin verilmesini "sorumsuzluk" olarak niteledi.
Yunanistan'da son 12 yıldır başkent ve çevresinde yaşayan Müslümanların ibadetleri için bir cami inşası ve
mezarlık yapımı konusu tartışılıyor.
Parlamentonun karar alması ve Kilisenin de desteklemesine rağmen, şu ana kadar bu konuda ilerleme kaydedilmedi.
Diğer yandan, Yunanistan
Hükümet Sözcüsü
Yorgo Petalotis, başkent Atina'da 500 kişi kapasiteli bir cami yapımının kararlaştırıldığını söylemişti.
Yunan medyasının haberine göre Petalotis, caminin, kentin "Votanikos" semtinde inşa edileceğini,
Deniz Kuvvetlerinin mülkiyetindeki bir arsaya yapılacak olan cami için devlet ödeneklerinden faydalanılacağı belirtmişti.
Cami inşası projesinin ayrıntılarının,
Başbakan Yardımcısı Theodoros Pangalos'un başkanlığını yapacağı, Din İşleri ve Eğitim, İçişleri,
Dışişleri, Savunma ve
Kamu Güvenliği Bakanlarının katılacağı bir
heyet tarafından belirleneceği kaydedilmişti.
Atina'da cami yapımı işlemlerinin hızlandırıldığına işaret edilen haberlerde, söz konusu proje tamamlandığında caminin, Müslümanlara ait iki asır sonra faaliyete geçecek başkentteki ilk resmi ibadet yeri olacağını kaydetmişti.
Hükümetin amacının, ister Yunan vatandaşı isterse göçmen olsun, binlerce Müslüman ile ilgili toplumsal bir sorunu ele almak olduğu değerlendirmesinde bulunulan haberlerde, bu çerçevede son dönemde ilgili makamların konuyu daha sık ele aldıkları ve cami için ayrılan alanla alakalı hukuki konuları inceledikleri belirtilmişti.
Eğitim Bakanlığı ile Atina
Çevre Planlaması Organizasyonu arasında varılan anlaşma sonucunda caminin,
Deniz Kuvvetleri Komutanlığının tedarik edeceği 17 dönümlük bir alana inşa edilmesine karar verildiği kaydedilirken, Deniz Kuvvetleri Komutanlığı üst düzey yetkililerinin konuya ilişkin açıklamalarında, "Cami için ayrılan bölgenin, halkın kolayca ulaşabileceği bir yer olması nedeniyle tercih edildiğini" vurguladıklarına dikkat çekilmişti.
Yetkililerin ayrıca, "Biz ülkemizin karşılaştığı toplumsal sorunların farkındayız ve mekanın kullanımı için elimizden geleni yapacağız. Kısa bir süre içinde cami, Müslüman vatandaşlarımızın hizmetinde olacak" ifadesini kullandıkları bildirilmişti.
Haberlerde, Eğitim ve Din İşleri Bakanlığı tarafından yapılacak masrafın 2,5 milyon avro tutarında olacağı belirtilirken, cami inşası ve çevre düzenlemesiyle birlikte yapılacak toplam harcamaya ait ise net bir değerlendirme bulunmadığının altı çizilmişti.
Harcamaların, Devlet
Yatırım Programından karşılanacağı, caminin toplam 840 metrekarelik bir alanı kaplayacağı belirtilmişti.
Haberlerde, hükümet yetkililerinin değerlendirmelerinde, "Caminin, Yunan inşaat şirketleri tarafından yapımının hedeflendiğini ve yapının İslami gelenek ile Ak
deniz ülkeleri kültürünü birlikte barındırmasının
ümit edildiğini" söyledikleri kaydedildi.