Seyhan Oteli'nde STK'lar adına açıklama yapan
Adana Sağlık Mensupları Derneği (
SAMEDER) Yönetim
Kurulu Üyesi Necdet Kızılkaya,
Türkiye'nin
Anayasa değişikliği
referandumu süreci ile çok önemli bir yol ayırımında yer aldığını söyledi.
Bürokratik vesayetin, tüm ağırlığı ile ve ideolojik aygıtlarıyla
demokratikleşme ve özgürleşmeye karşı iktidarını kaybetmemek üzere direndiğine dikkat çeken Kızılkaya, "Halen
darbe anayasası ile yönetilen bir
ülkede yaşıyoruz. Tüm siyasi partilerin,
sivil toplum kuruluşlarının, iş dünyasının, aydınların değişmesi gerektiği konusunda görüş birliğine vardığı bir anayasanın bazı maddelerinin değiştirilmesi söz konusu olduğunda belli bir kesimin daha önce savunduğu ilke ve değerlerden vazgeçerek ısrarla "hayır" demesini de doğrusu
demokrasi sınavı bakımından çok düşündürücü ve manidar buluyoruz." dedi.
Yapılan bu değişikliğin yeterli olmadığını ancak, sivil bir anayasa için güzel bir başlangıç olduğunu vurgulayan Kızılkaya, "Biz Adana'da yer alan sivil toplum örgütleri olarak referandumda "
evet" deme kararlılığındayız. Zira; her şeyden önce referanduma sunulan anayasa değişikliği paketinde yer alan değişikliklerde hayır demeyi gerektirecek hiçbir nokta görmemekteyiz. Paket, içeriği incelendiğinde yeterli olmamasına rağmen bütün bu değişikliğin ülkemizde özgürlükleri, katılımcı ve çoğulcu demokrasiyi genişlettiği, hukuk güvenliği, hukuk devleti ve eşitlik ilkesinin yerleşmesine katkı sağladığı açıkça görülmektedir. " ifadesini kullandı.
Kızılkaya, "Çocuklar, yaşlılar ve özürlüler ile harp ve vazife şehitlerinin dul ve yetimleri ile malul ve gaziler için
tedbir alınmasına nasıl hayır diyebiliriz?. Herkesin kendisi ile ilgili verilerin korunmasını isteme, kendisi ile ilgili veriler hakkında bilgi sahibi olma, bu verilere erişme, bunların düzeltilmesini veya silinmesini isteme, dolayısı ile fişlenmenin önüne geçme hakkına sahip olmasına nasıl hayır diyebiliriz?. Vatandaşın
yurt dışına çıkış hürriyetinin ancak
mahkeme kararı ile kısıtlanabileceğine, idari kurumların böyle bir kısıtlama kararı veremeyeceğine, dolayısı ile insanların
seyahat özgürlüğünün engellenemeyeceğine dair hükme nasıl hayır diyebiliriz?. Çalışanı, emekçiyi koruyan, birden fazla sendikaya üye olmak hakkını tanıyarak hak
arama alanını genişleten hükme hayır denilebilir mi?. Yurttaşlara anayasa mahkemesine bireysel başvuru hakkını tanıyan ve vatandaşın hak arama özgürlüğünü sonuna kadar koruyan hükme hayır denilebilir mi?. Ülkede görev yapan ve devletin temelini teşkil eden
adalet kurumuna mensup yaklaşık 10 bin hakim-savcının
tayin ve terfilerinin sadece 7 kişi yerine daha fazla ve daha katılımcı bir kurul tarafından yapılmasına nasıl hayır diyebiliriz?. Ülkemizin geleceğine ilişkin çok önemli kararlara
imza atan Anayasa Mahkemesi'nin üye sayısını arttırarak ve üyelik süresini sınırlayarak daha katılımcı ve adil bir
heyet oluşmasını sağlayan hükme nasıl hayır diyebiliriz?" sorusunu yönletti.
Referandumun ülke meselesi olduğunu vurgulayan Kızılkaya, "Bu değişiklik siyasi düşüncelerle değerlendirilmemelidir. Herhangi bir siyasi gaye olmadan bir araya gelen sivil toplum örgütleri olarak hiçbir noktasına hayır diyemediğimiz anayasa değişikliğine 'evet' diyoruz. Aynı zamanda daha demokrat, daha özgür, daha uygar, pranga ve vesayetlerden kurtulmuş bir Türkiye için halkımızı da 12 Eylül'de referandumda anayasa değişiklik paketine 'evet' demeye davet ediyoruz." şeklinde konuştu. Programda konuşan Yasin
Türkoğlu ise katılımcılardan telefonlarını herkesin 'alo' değil 'evet' cevaplamasını önerdi.
Etkinlikte konuşan Memur –Sen Adana Temsilcisi Ali
Uslu ise "Memurlara uygulanan uyarma ve
kınama cezalarına karşı yargı yoluna başvurma yasağının kaldırılmasına, kamu görevlilerine toplu
sözleşme hakkı tanınmasına 'evet' diyoruz. Tüm halkımızı da darbecilerden ebediyen kurtulmak için 'evet' demeye davet ediyoruz." diye konuştu.
Programın kapanışından önce Adanalı Ozan Murat, kardeşlik türküsünü seslendirerek referandum çalışmalarına
destek verdi.