Nacaroğlu, düzenlediği basın toplantısında, acı bal zehirlenmesinin, ülkede görülen
besin zehirlenmeleri arasında önemli bir yer tuttuğunu söyledi.
Acı bal zehirlenmesinin, özellikle Türkiye'nin kuzeyinde, fundagiller familyasından 'orman gülü' adlı bitkiden beslenen arıların ürettiği balın tüketilmesiyle ortaya çıktığını anlatan Nacaroğlu, şöyle konuştu ''Zehirli bal, kahverengi renkte ve geç
şekerlenme özelliğine sahiptir. Bu bal ülkemizde
halk arasında 'acı bal, bal tutar veya
deli bal' olarak bilinir. Deli balı halkımız özellikle
gastrit,
ülser gibi
mide, bağırsak sistemi rahatsızlıklarda kullanmaktadır. Ancak bu balın, kişinin duyarlılığına göre zehirleme etkisi vardır. Bundan dolayı bu bal bilinçli ve dikkatli tüketilmeli. Acı balı tüketecek olanlarda
kalp,
tansiyon, şeker, böbrek gibi kronik rahatsızlıklar varsa daha ciddi tehlikeler ortaya çıkabilir.
Zehirlenme belirtileri, balı yedikten 30 dakika ile 2 saat sonra mide bulantısı,
kusma, şiddetli
hipertansiyon ve kalp ritminin düşmesi, beyine yeterli kan gitmemesine bağlı hastanın bayılması şeklinde görülür. Deli bala bağlı zehirlenmede
terleme, sersemlik, çift ve bulanık görme gibi durumlarda ortaya çıkar. Acı bal zehirlenmesi,
tedavi edilmediğinde ölümle sonuçlanabilir.''
Bartın'da, özellikle yaz ayının gelmesiyle birlikte 112
Acil Servis ekiplerinin son bir ayda yaklaşık 70 acı bal zehirlenmesi vakasına gittiklerini belirten Nacaroğlu, ''Genellikle beldelerimizde ortaya çıkan bu vakalarda, vatandaşların balı
şifa niyetine içmiş oldukları öğrenildi. Bal zehirlenmesinde alınan miktar önemli olduğu kadar, kişinin duyarlılığına göre yarım çay kaşığı bal da etkili olabilir'' diye konuştu.
AA