Aydın, AA muhabirine yaptığı açıklamada, son iki yıldır iklim şartlarının elverişsiz olmasından kaynaklı arı ve bal üretiminde bazı sıkıntılar yaşandığını, ancak bu yıl böyle bir sorunla karşılaşmayacaklarını tahmin ettiklerini bildirdi.
Uzun süren yağmur ve
soğuk havanın arıların çalışmasını olumsuz etkilediğini, dolayısıyla bal veriminin düştüğünü ifade eden Aydın, şunları söyledi:
''Arının çalışabilmesi için bitki örtüsünün canlı olması, bunun için de kısa süreli yağmurların ardından güneş açması gerektiğini belirtti. Doğu
Karadeniz yöresinde bal rekoltesinde son 2 yıldır mevsimsel etkilerle düşüş yaşadık. Örneğin geçen yıl genel itibariyle soğuk ve yağışlı geçti. Arılar pek çalışamayınca kovan başına 9-10 kilogram bal ancak alabildik. Ancak bu
sezon hava şartları gayet uygun, kısa süreli yağmurların ardından hava genelde güneşli. Bu sayede arılar uzun süre canlı kalabilen bitki örtüsünden, çiçeklerden çok daha fazla bal elde edebiliyor. Bu sezon kovan başına 40 kilogramın üzerinde bal elde edileceğini düşünüyoruz.''
Arının bal yaparken bir yandan yavruladığını da vurgulayan Aydın, ''Arı, yoğun bal üretimi olduğu dönemlerde yavru da çıkarabiliyor, oğul (
kraliçe arının bir grup arıyla kovanı terk etmesi) verebiliyor. Ama bu durum
bölgeden bölgeye değişebiliyor'' dedi.
Arıcılıkta yaşanan değişimlerin küresel ısınmadan kaynaklandığını düşünmediğini söyleyen Aydın, ''Bölge bölge
arıcılık değişkenlik gösterebiliyor. Örneğin
Eskişehir, Muş yörelerinde bal bitti. Çünkü aşırı sıcaklarla birlikte çiçeklerin büyük bölümü kurudu.
Sivas,
Ağrı,
Kars,
Erzurum yöresinde ise bal üretimi çok güzel gidiyor.
Yağmur, mevsimi geciktirip arıcının işine yarayabiliyor, çiçeğin ömrünü uzatabiliyor'' diye konuştu.
ARI ÖLÜMLERİ
Aydın, son dönemlerde yaşanan toplu arı ölümlerinin tartışıldığını belirterek, şunları kaydetti:
''Bal olmadığı seneler arı ölümü çok oluyor. Bunun en önemli nedeni arıcının bal azlığından moralsiz olması ve arısına iyi bakmamasıdır. Bal antibiyotiktir,
tedavi edicidir, her türlü hastalığın ilacıdır, arı için de tedavi kaynağıdır. Bal olmayınca arı kendisini tedavi edemiyor. Bu nedenle bal olmadığı yıllarda arı ölümü daha çok görülüyor. Kesinlikle (arılar ölüyor, yok oluyor) fikrine katılmıyorum. Aksine bu yıl arıların çoğaldığını görüyoruz.''
Zekeriya Aydın, kovandan ayrılan bazı arıların bir daha kovanlarına geri dönemediği, arı kolonilerinin topluca kaybolduğu, yönlerini bulamadıkları yönündeki iddialara ilişkin ise ''Böyle bir şey ancak arının çıktığı kovanın yerinin değiştirilmesi halinde olur. Eğer kovanın yerinde değişiklik yapmazsanız arılar içgüdüsel olarak çıktığı kovana geri
döner. Bu tür iddialar spekülasyondan ibarettir'' dedi.
AA