Heyet,
Ahlat Kaymakamı Bilal
Şentürk ve Ahlat Belediye Başkanı Abdulalim Mümtaz Çoban tarafından karşılandı. Önce
sahabe kabirlerinden olan
Abdurrahman Gazi türbesi ziyaret edilerek burada dualar okundu. Daha sonra, Ahlat’ın eski yerleşim alanlarından
Osmanlı kalesi, tarihi İskender Paşa Camii ve Kadı Mahmut Camii gezildi. Ardından 12’nci yüzyıldan günümüze gelen ve dünyanın en büyük
İslam Mezarlığı olan
Selçuklu Mezarlığı gezildi. Burada bulunan 8 bin 169 adet abidevi taşın üzerindeki motifler, bezemeler adeta
heyeti büyülerken, heyet uzun
mezar taşlarıyla birlikte bol bol hatıra fotoğrafı çektirdi.
Tarihi Selçuklu mezarlığındaki incelemelerin ardından heyet Ahlat’ın Sembollerinden olan Emir Bayındır Kümbeti ve mescidini gezdi. Dünyadaki 2 örnekten biri olduğunu öğrenen heyet hem
mimari hem sanatsal özelliği ile dikkat çeken kümbetin önünde de hatıra fotoğrafı çektirdi. Daha sonra
Ulu Camii kalıntılarını gezen heyet, Ahlat’taki
kaya yerleşim alanlarına ise hayranlıklarını gizleyemedi. İçerisinde Anadolu’nun ilk
Budist mabedinin olduğu ilçede 400'den fazla kaya yerleşim alanı olduğunu öğrenen heyet, mutlaka bu değerlerin korunması gerektiğini belirtti. Heyet daha sonra Osmanlı ve Selçuklu hamam kalıntılarını inceledikten sonra
Van Gölü sahilinde bunan bir turistik tesiste çay içti.
TBMM Bayındırlık,
İmar,
Ulaştırma ve
Turizm Komisyonu Başkanı olan
AK Parti İstanbul Milletvekili Nusret
Bayraktar yaptığı açıklamada, Ahlat’ın tarihi ve kültürel
mirasının bu kadar zengin ve bu kadar derin olduğunu söyledi. Bayraktar, ama bu değerleri bugüne kadar ciddi bir şekilde araştırarak gerek korunmasına gerek tanıtılmasına gerek gelecek nesillere aktarılmasına yönelik adımlarda çok geç kaldıklarını söyledi.
Bayraktar, Çin’de, Moğolistan’da Türk anıtlarını, Orhun anıtlarını korumaya yönelik oralara gittiklerini vurgulayarak şöyle konuştu:
“
Bizans kazılarını takip ediyoruz. Yurt dışındaki bu tip kazılara Çin’de 'terakota' askerlerinin yeraltındaki o zenginliği inceliyor ve bundan etkileniyoruz. Oysa bizim kapımızın dibinde böyle bir miras var, turizm komisyonu başta olmak üzere henüz
ülke insanımız bu güzellikleri bilmiyor. Biz görerek, giderek, yaşayarak insanlarımıza bunu aktarmamız lazım. Önce
yerli turist dediğimiz ülke insanının tamamı bölgedeki derinlikleri güzellikleri görmeli, tabi bunları görmek için de tanıtımla beraber biraz da
bakım onarım ve korumaya yönelik. Kullanılmayan mal korunmaz. Kullanımına yönelik faaliyetleri de hızlandırmamız lazım.”
(CİHAN)