Azap Gölü azapta

Kuşadası Ekosistemi Koruma ve Doğa Sevenler Derneği (EKODOSD) Başkanı Bahattin Sürücü, Azap Gölü'nün doğal ortamından uzaklaştığını ve ilgi beklediğini belirtti.


Ege Bölgesi için en önemli sulak alan niteliği taşıyan Azap Gölü'nde, tekrar tehlike sinyalleri çalmaya başladığı öne sürüldü. EKODOSD Başkanı Sürücü, yaptığı yazılı açıklamada, Ege Denizi'nin küçük bir koyu olan Azap Gölü'nün son günlerde attığı çığlıkları duyan olmadığından, ölümün son sinyallerini vermeye başladığını kaydetti. Son yıllarda kurumalar ve balık ölümleriyle gündeme gelen Azap Gölü'nde, son günlerde taban toprağındaki kirlilik ve ölen canlıların oluşturdukları sediment ve çürümeler sonucunda karbondioksit ve metan gazı salımının meydana geldiğini belirten Sürücü, hiçbir koruma statüsü bulunmayan gölün, ilgilenen de olmayınca sonunda ölümün rengini göstermeye başladığına dikkati çekti. Zengin biyolojik çeşitliliği barındıran ve birçok su kuşuna ev sahipliği yapan ve leyleklerin en önemli beslenme alanı olan Azap Gölü'nü önce kuşların terk etmeye başladığını ifade eden Sürücü, şunları kaydetti: ''Gölde meydana gelen değişiklikleri sürekli olarak takip ediyor, fotoğraflandırıyor ve ilgili kurumları uyarıyoruz. Ancak bugüne kadar hiçbir kurumdan bir yanıt gelmedi ve gölde araştırma yapılmadı. Göl göz göre göre elden gidiyor. Kurbağalar bile gölü terk etmeye başladı. Kendilerini karaya atan kurbağalar göldeki ekosistemin çok önemli besin kaynaklarıdır. Göl yüzeyinde yeşilin her tonunu görmek mümkün, çünkü göldeki suyun rengi her geçen gün değişiyor.Azap Gölü'nde maviyle yeşil buluşmuş, ancak göl ağırlaşmış bir hasta gibi. Hasta olduğunu ispatlamak için teşhise bile gerek yok. Azap Gölü'nün içine işleyen zehir, yöre insanlarının en sevdiği balık türü olan sarıbalıkları da öldürmeye başladı. Yılan balıkları sıcak suda haşlanmış hale gelmişler. Göldeki suyun dibi görülmediğinden, toplu balık ölümleri var mı bilinmiyor.'' EKODOSD üyesi Süleyman Demirel Üniversitesi (SDÜ) Eğirdir Su Ürünleri Fakültesi Öğretim Üyesi Dr. Erol Kesici de yaptığı açıklamada, Azap Gölü'nde görülen ve suyu yeşil renge dönüştüren mikroskobik canlı kümesinin zehirli bir bakteri olan, mavi-yeşil alg adı da verilen 'Microcystis aeruginosa' olduğunu söyledi. Göl kirliliğinin hat safhada olduğunun altını çizen Kesici, ''Tatlı su kaynaklarının her tarafını bitkilerin istila ettiği gölün geri kazanımı çok zordur. Çünkü bitki gelişimi kontrol altına alınamayan göller; belirli bir zaman sonra tamamen kururlar. Bu nedenle doğal göllerimizle ilgili acil önlemlere hız verilerek, göllerin temel kullanım amacı belirlenerek, göllerden su alımları, bu ilkelere göre planlanmalıdır'' dedi. HAYVANLARA GÖLDEN SU İÇİRİLMEMELİ Kesici, mikroskobik canlının yoğun olarak bulunduğu suların kesinlikle kullanılmamasını, çevredeki insanların da bu konuda uyarılması gerektiğini ifade ederek, ''Su, hayvanlara içirilmemeli. Bu bakteri karaciğer kanserinden tutun, diğer birçok hastalığa zemin hazırlamaktadır. Bu tür alglerin yoğun olduğu sular, zehirli sudur'' dedi. Azap Gölü'nde başta balıklar olmak üzere, su kuşları gibi ekolojik değeri yüksek, zengin bitki ve hayvan çeşitliliğiyle birçok türün yaşamasına olanak tanıyan ekosistemin çökmek üzere olduğunu vurgulayan Kesici, gerekli önlemlerin vakit geçirilmeden alınması gerektiğini kaydetti. AA

Haber Etiketleri:
ÖNE ÇIKAN HABERLER