Savcı Mehmet Ali Pekgüzel, ilk olarak
Danıştay saldırısı sanığı
Alparslan Arslan'ın
Adli Tıp Kurumu'na gönderilerek şimdi ya da daha önce uyuşturucu veya
kimyasal madde alıp almadığının, aldıysa bu maddenin kendisinin ayırt etme gücünü etkileyip etkilemediğinin tespit edilmesini talep etti.
Alparslan Arslan'ın babası İdris Arslan, daha önceden basına yaptığı bir açıklamada, "Acaba oğluma
zihin yönlendirilmesi mi yapılıyor? Davranışlarının
kontrollü olmadığını görüyorum. Bu konu araştırılmalı" şeklinde beyan vermişti. Süleyman Esen'in
avukatı Mehmet Taşdelen de, "
Adli Tıp'ta Alparslan'dan tetkik için 100 ml kan alınması gerekirken 38 ml kan alınmış. Bu miktar yeterli olmadığı için Adli Tıp kimyasal
test yapamıyor. Bu bir karartma değil midir?" ifadelerini kullanmıştı.
Savcı Pekgüzel, 2
Mart 2010 tarihinde Alaeddin Erdoğan isimli şahsın avukatı Ali Bozan tarafından gönderilen dilekçenin,
CMK 250. maddesiyle yetkili
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'na gönderilip gereğinin yapılmasını talep etti. Bu dilekçede
Ergenekon davası sanığı Sedat Peker'in, 9
Nisan 2003 tarihli bir
telefon görüşmesinde, "… kurmayı düşündükleri
Kürt devletinde denize açılan
bölge olarak
Mersin'i görüyorlar, geçen seçimlerde Mersin Belediyesini
HADEP kazandı, bir türlü engellendi, engelledik bunu. Ama yasal olarak HADEP kazanmıştı… " ifadesini kullandığı belirtiliyor. Savcı, iddia edilen Ergenekon
örgütünün, siyasete yön verme amaç ve faaliyetleri düşünüldüğünde, bu hususun
soruşturmaya değer olduğunu kaydetti.
Pekgüzel,
tutuklu sanık Kemal Kerinçsiz'in avukatlarının talebi üzerine
Erzurum 2. Ağır
Ceza Mahkemesi'nden dava dosyasının dijital ortamda istenmesi yönünde görüş bildirdi. Savcı Pekgüzel, tutuklu sanık Mehmet
Zekeriya Öztürk'ün, "Danıştay olayında bahsi geçen
Anadolu İslam Devleti ve Kürdü Lazı Birleştirme eksenli bir örgüt var mıdır, araştırılsın" talebinin kabul edilip, MİT, Jandarma ve Emniyetten konunun sorulması yönünde görüş bildirdi.
Ankara 11.
Ağır Ceza Mahkemesi'nce gönderilen
Danıştay saldırısına ilişkin dosyaya ait 16. klasörde
Sinan Berberoğlu isimli kişinin saldırı yapılmadan önceki gece Osman Yıldırım'a göndermiş olabileceği değerlendirilen, "Biz belki
Gerede Green
Park otelde kalacağız, sabah görüşürüz" içerikli kısa mesajı dikkate alan
savcılık makamı, Green Park Otelinin 15-16-17-18 ve 19
Mayıs 2006 tarihleri arasındaki konaklamalarının
Emniyet Müdürlüğü kayıtlarından tespit edilmesi ve otel konaklama defterinin ilgili sayfalarının onaylı birer örneğinin
mahkemeye gönderilmesini istedi.
Savcılık, aynı dava dosyasının eklerinde geçen kayda göre Alparslan Arslan hakkında mala zarar vermek suçundan 21 Mart 2006 tarihli soruşturmaya ilişkin davanın hangi mahkemede olduğunun tespit edilmesini ve dava dosyasının incelenip iade edilmek üzere istenilmesini de talep etti. Alparslan Arslan'ın telefon defterinde yer alan ve hangi GSM şirketine ait olduğu bilinmeyen telefon numarasıyla ilgili olarak da 3 GSM şirketine yazı yazılarak bu numaranın başına GSM şirketine ait bütün rakam gruplarının ilave edilerek ortaya çıkan bütün numaraların abonelik kaydı asılları ve
belgelerinin de mahkemeye gönderilmesinin sağlanması istenildi.
Sanıklar
Salih Kurter, Alparslan Arslan ve Süleyman Esen ile soruşturma kapsamında ifadesi alınan
Teoman Ekşioğlu isimli kişilerden elde edilen arapça yazıların,
Diyanet İşleri Başkanlığı'na gönderilerek mahiyetlerinin ne olduğu konusunda
rapor istenilmesi yönünde görüş bildirdi. Savcılık, sanık Alparslan Arslan'ın Danıştay saldırısı sırasında kullandığı silahı temin olayında adı geçen
Erkan Ayyıldız isimli kişiye ait olabilecek 0555 ile başlayan telefon numarasının abone kayıt ve belge asıllarının gönderilmesini de talep etti. Savcılık, Alparslan Arslan'ın Danıştay saldırısı sırasında kullandığı belirtilen
Glock marka silahla ilgili olarak da Makine Kimya Endüstrisi Kurumu'na yazı yazılarak ülkede
satışının yapılıp yapılmadığının, yapılıyorsa hangi kurumların satışa yetkili bulunduğu, 2006 Mayıs ayı itibariyle satış,
fatura miktarının bildirilmesini istedi. Savcılık, Glock marka silahın aynı tarihlerde kaçak piyasasındaki değerinin de İstanbul Emniyet Müdürlüğü'nden sorulmasını istedi.
Cumhuriyet gazetesi binasına 2.
bomba atıldığı 5 Mayıs 2006 tarihinde, polisin cadde üzerinde bulduğu
Nokia 1100 marka cep telefonun alındığı Halaskargazi caddesi üzerindeki işyerinin tespit edilerek bu telefon satışıyla ilgili belgelerin istenmesi talep edildi. Savcılık ayrıca bulunan bu telefona ait
garanti belgesi üzerinde yer alan İMEİ numarasının hangi numaralı telefon hatlarında kullanıldığını, bu telefon numaralarının tesis tarihinden itibaren arayan ve aranan numaraların tespiti, bu telefon numaralarının kimlere ait olduğu, yapılan görüşme detaylarının da gönderilmesinin sağlanmasını talep etti.
Savcılık ayrıca birleştirme kararından önce Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen Danıştay saldırısı davasının karar duruşmasına ilişkin görüntü kaydının getirtilerek naip hakim tarafından incelenmesini istedi. Savcı Pekgüzel'in mütalasını sunmasından sonra taleplerin değerlendirilmesi için duruşmaya yarım saat ara verildi. Aranın ardından Mahkeme Başkanı Köksal
Şengün, verilen celse kararını okudu. Başkan Şengün, birleşen dava sanığı Salih Kurter'in sağlık durumunun kontrol edilerek elverişli olması halinde savunmasının alınması için duruşmada hazır bulundurulmasının istenmesine karar verildiğini açıkladı. Sanık Fuat Turgut'un da savunmasının alınması için duruşmada hazır bulundurulması kararlaştırıldı. Son bir haftada sanık Tekin Irşi'nin savunmasının, avukatı İsmail Yanar'ın iki gün mazeretli, iki gün de mazeretsiz olarak duruşmaya katılmadığı açıklanan kararda, İstanbul Barosu'na yazı yazılarak Irşi için yeni bir avukat
tayin edilmesi istendi.
Mahkeme heyeti, tutuklu sanıkların
tahliye talebini ise oy çokluğuyla reddetti. Ancak Mahkeme Başkanı
Köksal Şengün, aralarında
Mehmet Zekeriya Öztürk ve
Sevgi Erenerol'un da bulunduğu 13 sanık hakkında farklı gerekçelerle tahliye edilmeleri gerektiği düşüncesiyle karşı oy kullandı. Duruşmaya 19 Nisan 2010 tarihine kadar ara verildi,
(CİHAN)