Sabancı Center'de düzenlenen basın toplantısında,
Carrefoursa'nın 2010 yılı yatırım ve istihdam planları açıklandı.
Toplantıda, sözlerine
Elazığ depremine ilişkin üzüntülerini dile getirerek başlayan
Dinçer, ekonomide en kötü günlerin geride kaldığını, ama dünyanın henüz ''düzlüğe çıkamadığını'', global
büyümenin kesintiye uğrama riskinin hala sürdüğünü ifade etti.
ABD'den gelen makro verilerin beklenenden daha kötü olduğunu, Avrupa'da
krizin sorumlusu AB olmamasına rağmen
bütçe açığı ve cari dengesi bozuk ülkelerin ciddi sıkıntı yarattığını söyleyen Dinçer,
Türkiye'de ise özel tüketimin geçen yılın ikinci çeyreğinden itibaren hızla toparlandığını, ancak uygulanan mali tedbirlerin kaldırılması sonrasında bu toparlanmanın bir türlü ivme kazanamadığını kaydetti.
Dinçer, büyümenin devam ettiğini, ama hızının çok zayıf olduğunu, iç ve dış talepte zayıflığın sürmesi nedeniyle yüksek işsizlik oranlarının halen devam ettiğini,
tüketici güven endeksinin arzu edilen 100'ün üstü seviyelere gelemediğini aktardı.
''Bütün bunlar, iş yaptığımız ortamın ne kadar zorlu olduğunu ortaya koyuyor'' diyen Dinçer, bu tablo içinde gurur verici olanın, organize perakende sektörü olduğunu ve sektörün kriz yılında da yatırımlarını kesmeyerek, gelişmenin lokomotifi olduğunu söyledi.
Haluk Dinçer, ''Geçen yıl, her biri 50 ile 100 milyon dolar yatırım demek olan 26
alışveriş merkezi açıldı.
Organize perakendeciler, geçen kriz yılında dahi
satış alanlarını yüzde 15 artırdılar. On binlerce yeni istihdam yarattılar'' diye konuştu.
Modern perakende gelişmeden Türkiye'nin gelişemeyeceğini, organize perakendenin gelişiminin yüksek istihdam anlamına geldiğini vurgulayan Dinçer, Türkiye'nin en temel problemi işsizlikle mücadelede organize perakendenin son 5 yılda 450 bin istihdam yarattığını, çalışanların büyük bölümünün de lise mezunu ve
iş bulma imkanı sınırlı 18-26 yaş arası
gençlerden oluştuğunu belirtti.
Perakendenin büyümesinin Türkiye'de
vergi tabanının gelişmesi ve
kayıt dışılığın azalması anlamına geldiğini ifade eden Dinçer, ancak organize perakendedeki tüm gelişmelere rağmen Türkiye'de
gıda harcamalarının yüzde 80'inin
kayıt dışı olduğunu kaydetti.
Haluk Dinçer, perakende sektörünün Türkiye ekonomisinde önemli bir yer tuttuğunu, sektörün büyüklüğünün halihazırda 208 milyar dolar olarak tahmin edildiğini aktararak, bundan daha önemlisinin ise son yıllarda yeni gelişmekte olan perakendenin gelişme potansiyeli olduğunu vurguladı.
-''PERAKENDEYİ ANA BÜYÜME ALANLARINDAN BİRİ OLARAK BELİRLEDİK''-
Dinçer, ''Genç, büyüyen bir nüfusumuz var. Kişi başına düşen harcanabilir gelirimiz hızla yükseliyor. Kentleşme oranı hızla yükseliyor. İşte bu sebeplerden dolayı Sabancı olarak perakendeyi portföyümüzdeki ana iş kollarından biri ve büyüme alanı olarak belirledik'' diye konuştu.
Carrefoursa marketlerinden yılda yaklaşık 90 milyon müşteriye
hizmet verildiğini,
modern perakendeciliğin Türkiye'de geleceğine inandıklarını aktaran Dinçer, ''Carrefoursa tarihindeki en fazla açılışı 4 tane hipermarket ve 54 tane
süpermarket olmak üzere 2009'da yaptı.
Geçen yıl açılışlarda
rekor kırdık ve toplam 26 hipermarket ve 160 süpermarkete ulaştık. Kriz yılında toplam 130 milyon lira yatırım yaptık. Ekonomiye katkımızı sürdürdük. Ciromuzu artırdık. Güçlü bilanço ve nakit pozisyonumuz koruduk. 650 kişiyi iş sahibi yaptık ve toplam çalışan sayımızı 7 bin 800'e yükselttik'' şeklinde konuştu.
Yatırımların büyüme,istihdam, iç tüketimde canlanma anlamına geldiğine işaret eden Dinçer, şöyle devam etti:
''Carrefoursa olarak biz de 2010 için iddialı planlar yapıyoruz. Bu sene 17. yılımızı kutluyoruz. 2 hipermarket, 100 süpermarket açacağız. 110 milyon lira yatırım yapacağız. 1000 kişilik yeni istihdam yaratacağız. Büyüme planlarımız organik temelli ama satın almalara da açığız. Gelecek yıllarda istihdamımız, yatırımlarımız katlanarak büyüyecek. Çünkü Sabancı olarak perakendeye dönemsel şokların ötesinde stratejik ve uzun vadeli olarak bakıyoruz.''
Dinçer, konuşmasının sonunda bu yılın başından itibaren Carrefoursa Türkiye Genel Müdürlüğü görevine Jacobo Caller'ın başladığını belirterek, Caller'le çalışmaktan memnuniyet duyduğunu ifade etti.
Caller de konuşmasında, Carrefour olarak Türkiye'ye çok inandıklarını ve Türkiye'nin her yerine yayılmaya çalıştıklarını kaydederek, ''Carrefour'un Türkiye'de 3 önceliği yatırım, istihdam ve hizmet. Çünkü Carrefour uzun vadede Türkiye'ye inanıyor, güveniyor ve bu nedenle krize rağmen yatırımlarımıza 2009'da devam ettik'' dedi.
Yatırımlarını 2010 yılında da çok güçlü olarak sürdürmeye devam edeceklerini bildiren Caller, 2009 yılında Türk üreticisinin ürünlerini
Fransa,
İspanya,
İtalya ve Rusya'ya
ihraç etmeye başladıklarını, 2010 yılında ise Orta Doğu pazarını da ihraç yapılan yerler arasına ekleyeceklerini ifade etti.
Caller, bir soru üzerine 2010 yılı cirosu konusunda tam bir rakam vermenin mümkün olmadığını, çünkü ekonomide bir belirsizlik durumunun var olduğunu belirterek, ''Ama 2010 yılında 2009'dan daha fazla büyüyeceğiz'' dedi.
-IMF ANLAŞMASI-
''Türkiye'nin IMF'yle
anlaşma yapmayacağı belli oldu. Bu, ekonomiyi nasıl etkiler?'' şeklindeki soruyu yanıtlayan Haluk Dinçerşu, şöyle dedi:
''IMF ile anlaşma yapılmamasının Türkiye'ye olan etkilerinin son derece sınırlı olacağını, hatta hiç olmayacağını düşünüyorum. Çünkü IMF'yle görüşmeler uzun süre önce başladı. Bu süreçte başarılı bir beklenti yönetimi yapıldı. Ve Anlaşma imzalanmamasına rağmen bu, başarılı bir
sanal çıpa görevi gördü. Ayrıca Türkiye'nin herhangi bir
kredibilite sorunu yoktur. Hatta kredi notları yükselmiştir. IMF anlaşmaları, ülkelere bütçe disiplini sağlamak için baz oluşturuyor. Türkiye'de bütçe disiplini açısından da sorun görmüyorum. Ancak Türkiye'nin daha hızlı büyümeye ihtiyacı var ve ciddi açıkları var. Türkiye'de girişimcilerin fonlanması, istihdamın çözülmesi için dış finansmana ihtiyaç var. Bu IMF'den olur, IMF dışındaki kaynaklardan olur. Eminim
Hükümet bunun hakkında bir planlama yapıyordur.''
Dinçer, 2010 yılında daha fazla
mağaza açılacak olmasına rağmen yatırım miktarının 2009'dan daha düşük olmasını öngörmelerinin sebebine yönelik bir soru üzerine de geçen yıl açılan marketlerin mülklerinin de Carrefoursa'ya ait olduğunu, bunun daha fazla bir
maliyet oluşturduğunu, bu yıl ise ağırlıklı olarak kiralama yoluna gideceklerini belirtti.
AA