Türkiye taklitte Çin ile yarışıyor

Grup Ofis Genel Müdürü ve Avrupa Patent Vekili Cenk Sevinç, taklit ürünlerin dağıtımında ilk sırada Çin'in, ikinci sırada ise Türkiye'nin yer aldığını bildirdi.


Sevinç, yaptığı yazılı açıklamada, Uluslararası Taklitle Mücadele Komisyonu'nun (IACC) 2010'da yayımladığı araştırma sonuçlarına göre, dünya ticaretinin yüzde 7'sini taklit ürünlerin oluşturduğu ve taklit pazarının 350 milyar dolar değerinde olduğunun tahmin edildiğini kaydetti. Sevinç, rapora göre, taklit ürünlerin dağıtımında ilk s ırada Çin'in, ikinci sırada ise Türkiye'nin yer aldığını belirtti. Dünyaca ünlü İtalyan tekstil markası Prada'nın Türkiye'de en çok taklit edilen müvekkillerinden biri olduğunu ifade eden Sevinç, bugüne kadar La Prada, Exprada, Ipradai, P&T Prada Time, PRG Praga, Antonyo Prada, Pravda hatta Prasa gibi onlarca taklit başvurusuyla karşılaştıklarını ve "Prasa" hariç hemen hepsinin dava aşamasına gelmeden tescilinin engellendiğini kaydetti. Cenk Sevinç taklitle mücadeleye yönelik uygulamalarla hakkında da bilgi vererek, tescilli marka sahiplerinin marka hakkına tecavüz durumunda tazminat talep etme hakkına sahip olduğunu bildirdi. Sevinç, şunları kaydetti: "İhtarname çekilmesi, genelde işi fazla uzatmadan kısa zamanda en az maliyetle sonuç alınması bakımından en çok tercih edilen ve caydırıcı olan yollardan bir tanesi. Söz konusu taklit mallara el koyma ve o malların toplatılması işlemleri ise savcılık kanalıyla olabileceği gibi açılan özellikle ihtiyati tedbir talepli hukuk davaları ile de olabilir. Bununla birlikte devlet de bazı durumlarda kendiliğinden harekete geçiyor ve gümrüklerde el koyma konusunda tespit edilen taklit markalarla ilgili olarak dava açılması için marka sahiplerini uyarıyor. Hatta bu konuda Adalet Bakanlığı, Türk Patent Enstitüsü, Gümrük idareleri ve polis teşkilatı da iletişim ve işbirliği içinde hareket ediyor." Türkiye'de marka tecavüzlerine karşı mücadelenin hız kazanmasına ra ğmen gerek mevzuattaki eksiklikler gerekse uygulamadaki istikrarsızlıklar sebebiyle marka ihlallerinin azalması yönünde istenen gelişmelerin sağlanmasının zaman aldığına işaret eden Sevinç, Markaların Korunması Hakkındaki Kanun Hükmünde Kararnamede değişiklik yapılmasına dair 5833 sayılı Kanunun 28 Ocak 2009'da yürürlüğe girmesiyle ceza davalarına ilişkin olarak, kanunda oluşan boşluğun giderildiğine dikkati çekti. Sevinç, yeni kanuna göre marka ihlallerinde uygulanan cezaları da şöyle sıraladı: "-Taklit malı üreten veya satanlar için 1 yıldan 3 yıla kadar hapis ve 20.000 güne kadar adli para cezası. -Marka hakkı üzerinde yetkisiz tasarrufta (satma, devretme, kiralama...) bulunanlar için 2 yıldan 4 yıla kadar hapis ve 5000 güne kadar adli para cezası. -Eşya ve ambalaj üzerine konulmuş, marka koruması olduğunu belirten işareti kaldıranlar için 1 yıldan 3 yıla kadar hapis ve 5000 güne kadar adli para cezası olarak düzenlenmiştir." Açıklamada, belirtilen suçların soruşturulması ve kovuşturulması nın şikayete bağlı bulunduğu, cezaya hükmedebilmek için markanın Türkiye'de tescilli olmasının şart olduğu belirtilerek, taklit malı satan kişinin bu malı nereden temin ettiğini bildirmesi ve bu suretle üreticilerin ortaya çıkarılmasını ve üretilmiş mallara el konulmasını sağlaması halinde hakkında cezai hükü mler uygulanmadığı bildirildi. Açıklamada, IACC'nin 2010 raporuna ilişkin detaylı veriler de şöyle sıralandı: "-Korsan yazılımlar, yazılım firmalarını 1 yılda yaklaşık 12 milyar dolarlık bir zarara uğratmaktadır. -Dünya ticaretinin yüzde 7'si taklit eşyalarla yapılmaktadır ve bu ürünler taklit pazarına 350 milyar dolarlık kazanç sağlamaktadır. 1982 yıl ında taklit ürünlerin dünya ekonomisine zararı 5,5 milyar dolarken, 1996 yılında bu rakam 200 milyar dolara çıkmış ve günümüzde ise 350 milyar dolara yükselmiş tir. -Taklit araba parçaları yıllık 12 milyar dolarlık satış kaybına neden olmaktadır. -Nijerya İlaç Araştırma Enstitüsü tarafından yapılan bir araştırmaya göre, Nijerya'da satılan ilaçların yüzde 80'inin taklit olduğu ortaya çıktı . -Taklit ilaç tüketimi nedeniyle her yıl Çin'de 192.000 kişi öl üyor. -2001 yılında Estonya'da 60 kişi metil alkol karışımından yapı lan sahte votkalar yüzünde yaşamını yitirdi. -1989 yılında Norveç'te gerçekleşen bir tekne kazasında 55 kişi hayatını kaybetti. Yapılan araştırmalar kazanın tekne yapımında kullanılan taklit malzemelerden kaynaklandığını ortaya çıkardı. -Yılda 26 milyon adet üretilen uçak parçalarının yüzde 2'si taklit." Açıklamada, ayrıca raporda, taklit ürün satışı nedeniyle alınan dikkat çekici cezalara da yer verildiği belirtilerek, buna ilişkin, 2003 yılında Amerika'da Hizbullah'a yardım amacıyla taklit sigara satan Mohamad Hammoud 155 yı l hapis, New York'ta 5.000 adet sahte Rolex saat ve Mont Blanc kalemle yakalanan 3 kişinin de 1 milyon dolarlık para cezasına çarptırıldığı ifade edildi.
<< Önceki Haber Türkiye taklitte Çin ile yarışıyor Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:
ÖNE ÇIKAN HABERLER