GATA, kapasitesinin yüzde 5'ini sivil hastalara ayırıyor

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın eşi Emine Erdoğan'ın başörtülü olduğu gerekçesiyle GATA'ya alınmaması, askeri hastaneleri yeniden gündeme taşıdı.


Milli Savunma Bakanlığı'nın verilerine göre Ankara ve İstanbul'daki GATA'nın yüzde 5'i, diğer askeri hastanelerin ise yüzde 10'u sivil hastalara ayrıldı. Millî Savunma Bakanı Vecdi Gönül, bakanlığın internet sitesinden kamuoyu bilgilendirmesi yaptı. Türk Silahlı Kuvvetleri'nin bir adedi Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nde olmak üzere 35 il ve ilçe merkezinde konuşlu toplam 41 adet asker hastanesi bulunduğunu belirten Gönül, asker hastanelerinin yatak kapasitesinin; Gülhane Askerî Tıp Akademisi Komutanlığı'na bağlı Ankara'da konuşlu GATF Eğitim Hastanesi ile İstanbul'da konuşlu GATF Haydarpaşa Eğitim Hastanesi'nin yüzde 5'i, Türk Silahlı Kuvvetleri Rehabilitasyon ve Bakım Merkezi Başkanlığı'nın yüzde 30'u, diğer asker hastanelerinin de yüzde 10'u oranında sivil hastalara kontenjan ayrıldığını ifade etti. Bakanlığın 2010 yılı bütçesinin Türkiye'nin içinde bulunduğu bölgedeki gelişmeler, mevcut ekonomik ve sosyal politikalar, kalkınma planları, ekonomik istikrarı sağlama ve Enflasyonla Mücadele Programı çerçevesinde hazırlanarak 15 milyar 118 milyon TL olarak kanunlaşıp yürürlüğe girdiğini dile getiren Gönül, bu bütçenin yüzde 42,6'sını personel giderleri, yüzde 8,4'ünü sosyal güvenlik kurumlarına devlet primi giderleri, yüzde 47,5'ini mal ve hizmet alım giderleri, yüzde 1,1'ini cari transferler ve yüzde 0,3'ünü ise sermaye giderlerinin oluşturduğunu kaydetti. Bakanlığın bütçesinin mevcut ekonomik ve sosyal politikalar, orta vadeli program ve enflasyonla mücadele programı çerçevesinde kamu açıklarının sınırlı bir boyutta tutulması amacıyla, alınan tedbirlerin gerektirdiği kamu harcamalarının azaltılması çalışmaları ve Türk Silahlı Kuvvetleri'nin zorunlu ihtiyaçları ile uluslararası ekonomik ve siyasal durum dikkate alınarak azami tasarruf prensibiyle hazırlandığına dikkat çeken Gönül, başta terörizm olmak üzere, kitle imha silahlarının kontrolsüz olarak yayılması, organize suçlar, yasa dışı göç, uyuşturucu ve silah kaçakçılığı, din istismarcılığı, küresel iklim değişikliği, enerji arz güvenliği ve mikro milliyetçilik hareketleri bu çerçevede güvenlik politikalarında dikkate alınması gereken tehdit ve riskler oluşturduğunu belirtti. Bölgesel ve küresel önceliklerin yanı sıra, askerî anlamda ikili ilişkilerin geliştirilmesine de büyük önem verdiklerini vurgulayan Gönül, "Bugüne kadar; 40 ülke ile savunma sanayii iş birliği, 44 ülke ile askerî eğitim iş birliği, 53 ülke ile çerçeve anlaşması, 8 ülke ile de sağlık protokolü imzalamış durumdayız. Hâlen 12 ülke ile savunma sanayii iş birligi, 36 ülke ile çerçeve anlaşması, 6 ülke ile de sağlık protokolü yapma çalışmalarımız devam etmektedir. Türkiye; devlet geleneği, serbest pazar ekonomisi, sosyal ve kültürel yapısı ile Balkanlar, Kafkaslar ve Orta Doğu üçgeninin ortasında bir istikrar adasıdır ve istikrar adası olmaya da devam edecektir. Bölgesinde barış ve istikrarın sağlanması ve sürdürülmesinde oynadığı etkin rolü sürdürecektir. Askerî ve siyasi açılardan güçlü ve istikrarlı olan ülkemizden beklenen de budur." ifadesini kullandı. MODERNİZASYON İÇİN 4 MİLYAR DOLAR Türk Silahlı Kuvvetleri'nin; silah, mühimmat, teçhizat ve diğer ihtiyaçları kamu ve özel sektör firmalarından, ihale mevzuatı çerçevesinde, serbest rekabete açık bir şekilde karşılandığını dile getiren Gönül, 2008 yılında yapılan 10 bin 482 ihaleden 64 adet için Kamu İhale Kurumu'na şikâyet başvurusunda bulunulduğunu; Kamu İhale Kurumu'nun incelemesi neticesinde ise 9 adet ihalenin iptal edildiğini kaydetti. 2009 Temmuz ayı başına kadar yapılan 3 bin 246 adet ihaleden 23 adet için Kamu İhale Kurumu'na şikâyet başvurusunda bulunulduğunu açıklayan Gönül, Kamu İhale Kurumu incelemesi neticesinde 1 adet ihalenin iptal edildiğinin altını çizdi. Güç yapısı itibarıyla dünyanın önde gelen ordularından biri olan Türk Silahlı Kuvvetleri'nin modernizasyon ihtiyaçları, millî kaynaklardan yılda 3-4 milyar dolar mertebesinde bir harcamanın yapılmasını gerekli kıldığını anlatan Gönül, birinci önceliğin Türk Silahlı Kuvvetleri modernizasyon ihtiyaçlarının Türk sanayii tarafından tasarım ve geliştirmesi yapılan ürünlerle sağlanacağını belirterek, şunları kaydetti: "Bu çerçevede, geçtiğimiz dönemde toplam bedeli 2 milyar doları aşan miktarda geliştirme projeleri, Türk şirketlerinde başlatılmıştır. Bu projelerden bazıları; 'İnsansız Hava Araçları, Komuta Kontrol Sistemleri, Tanksavar Silahları, Millî Görev Bilgisayarı ve Yazılımlarının Geliştirilmesi, Roket/Füze Sistemleri'ne dönük projelerdir. Savunma Sanayii Müsteşarlığı tarafından son yıllarda başlatılan ve yerli geliştirme öngörülen bütün ana sistem projelerinde ana müteahhitlerimiz olan savunma sanayii şirketlerimize, projelerin en az yüzde 50'sini yan sanayiine vermeleri mecburiyeti getirilmiştir. Böylelikle, savunma sanayiimizin bir büyüme trendinde olduğu bu dönemde, ana şirketlerimizin sağlıksız bir kapasite artırımı yerine, kritik teknolojilere ve sistem entegrasyonuna odaklanması temin edilmekte ve ülkemizin genel sanayi altyapısından istifade ile ihtisas alanlarında yan sanayi ile çalışması sağlanmaktadır." İNSANSIZ HAVA ARACI YAPILDI İç güvenlik ihtiyaçlarına yönelik olarak yürütülen ve geleceğin havacılık teknolojisi olarak görülen insansız hava aracı sistemlerinin millî imkânlarla geliştirilerek Türk Silahlı Kuvvetleri ihtiyaçlarının karşılanmasının hedeflendiğini vurgulayan Gönül, "Tamamen millî imkânlar ile tasarlanan ve üretilen Mini İnsansız Hava Aracı Sistemleri Kara Kuvvetleri Komutanlığına teslim edilmiştir. Döner Kanatlı Mini İHA (İnsansız Helikopter) Sistemlerinin geliştirme çalışmaları devam etmektedir. Taktik İnsansız Hava Aracı Sistemi geliştirilmesi için hâlihazırda iki özel sektör firmamız ana yüklenici adayı olarak belirlenmiş olup tasarım çalışmalarına devam etmektedirler. Envanterimizdeki F-16 uçaklarının modern mühimmat, elektronik harp ve gelişmiş aviyonik sistemler ile modernize edilmesi için 2005 yılında imzalanan projelerin 2014 yılında tamamlanması planlanmıştır. Proje kapsamında, test ve prototip uçaklarının modifikasyonu TUSAS'ta gerçekleştirilecek, ayrıca ASELSAN ve MIKES firmalarınca geliştirilen Modern Elektronik Harp Sistemi'nin entegrasyonu TUSAS'ta yapılacaktır. 2009-2018 döneminde, millî bütçeden karşılanan toplam 29 adet Savunma Araştırma Geliştirme Teknoloji Programı (SAGTEPR) ARGE Projesi ile, kaynağı TÜBİTAK Başkanlığı Bütçesinden karşılanmakta olan 47 adet TÜBİTAK Destekli Savunma ve Uzay ARGE Projesi; TÜBİTAK, üniversiteler ve sanayi kuruluşları ile müştereken yıllara sâri olarak yürütülmektedir." ifadelerini kullandı. (CİHAN)
<< Önceki Haber GATA, kapasitesinin yüzde 5'ini sivil hastalara ayırıyor Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:
ÖNE ÇIKAN HABERLER