Yapılan açıklamada, bugün bir basın organında, ''Bu da
baraja
kapak olsun'' başlıklı bir haberin yer aldığı belirtilerek, Topbaş'ın ''Tabii ki bu barajlar aynı zamanda çok ciddi yağışlarda da sel baskınlarına engel teşkil eden, bir bakıma rezervuar alanları olarak kentte
hizmet veriyor. Ama tabii ki barajlar dolduktan, belli bir seviyeden sonra kapakları açmak gerekiyor. Uyarılar yapıldı, inanıyorum ki uyarılara dikkat edecek olan vatandaşlarımız fazla etkilenmez. Sorunlar çıktıkça da ekiplerimiz müdahaleye hazırlar. Tabii, dere yatakları hep söylemişizdir, yüz yıl sonra da olsa, yüz yılda bir kez de olsa, ciddi yağışlar insanlığın yaşamını etkilemekte. Doğanın getireceği sonuçlara hazırlıklı olmak zorundayız. Biz de gereken tedbirleri alıyoruz'' şeklindeki ifadelerinin sadece
Ömerli Barajı'na ilişkin değil, genel nitelikte olduğu kaydedildi.
İSKİ ve
AKOM tarafından yapılan açıklamalardaki farklılığa ilişkin de şu ifadelere yer verildi:
''
İstanbul'da İSKİ'nin kontrolünde olan Kazandere, Papuçdere ve Terkos gibi barajların yanı sıra Ömerli gibi DSİ kontrolünde olan barajlar bulunmaktadır. Haberlere konu olan
Ömerli Barajı ile ilgili uyarı DSİ tarafından yapılmış ve AKOM bu açıklamayı tekraren kamuoyuna duyurmuştur. Baraj kapaklarının açılması genel bir deyimdir.
Barajların su
tahliye sistemlerine verilen isimdir. Tamamı 'savaklama' olarak anılır. Suyun tahliyesi amacıyla kontrollü ve kontrolsüz olmak üzere tasnif edilebilmektedir. İSKİ, Ömerli Barajı'ndaki su tahliyesinin 'üstten aşırmalı dolu savak' olduğunu belirtmiştir. Bu da suyu yüksek seviyeden serbest bırakan bir tahliye işlemidir. Ne var ki günlük dilde bu şekilde bir kullanım yoktur.''