İstanbul'da yarın düzenlenecek
üçlü zirve,
Afganistan ile
Pakistan arasında üst düzeyde yakınlaşma sağlamayı ve
işbirliği mekanizmalarını güçlendirmeyi hedefliyor.
Sürecin genel bir değerlendirmesi yapılacak zirvede, ileriye yönelik çalışmalar ele alınarak,
bölgenin istikrar, güvenlik ve refahına katkıda bulunmayı hedefleyen projeler gözden geçirilecek.
Ekonomi,
kalkınma, güvenlik ve parlamentolararası temaslar gibi değişik boyutları içeren ve kapsamlı bir işbirliği sürecine dönüşen üçlü zirvede ayrıca, ilgili bakanlar düzeyinde ele alınan eğitim alanındaki işbirliği imkanları üzerinde durulacak.
Türkiye'nin girişimiyle yapılan üçlü zirvelerin ilki 1
Nisan 2007'de
Ankara'da, ikincisi 6
Aralık 2008'de İstanbul'da, üçüncü ise 30 Nisan 2009'da yine Ankara'da yapılmıştı. Zirveye Cumhurbaşkanı
Abdullah Gül, Afganistan Cumhurbaşkanı Hamid
Karzai ve Pakistan Cumhurbaşkanı Asıf Ali Zardari katılacak.
Zirveye ilişkin AA'ya bilgi veren Afganistan'ın Ankara Büyükelçisi Mesud Halili, dördüncüsü yapılacak üçlü zirvenin amacının Afganistan ile Pakistan arasında bir uzlaşı oluşturarak, iki
ülke ve bölgede istikrarın sağlanmasına
yardımcı olmak olduğunu söyledi.
Büyükelçi Halili, zirvenin sadece siyasi yönünün bulunmadığını, güvenlik ve eğitim gibi alanları da içerdiğini belirterek, Türkiye'nin bu sürece yönelik çabalarını takdir ettiklerini kaydetti. Halili, zirvenin bölge barışına katkıda bulunmaya yönelik gelecek dönemde verimli olması dileğinde bulundu.
Afganistan ile Pakistan'da istikrarlı bir durum olmadığını, bölgede güvenlik sorunlarının yaşandığını söyleyen Halili, bu duruma bölgesel anlamda çözüm getirilmesi gerektiğini kaydetti.
Bu nedenle üçlü zirvenin ardından yine Türkiye'nin öncülüğünde "
Asya'nın Kalbinde
Dostluk ve İşbirliği Zirvesi"nin düzenleneceğini belirten Halili, komşu ülkelerin de yardımıyla bölgeye barış, istikrar ve refahın getirilmesinin amaçlandığını belirtti.
''Asya'nın Kalbinde Dostluk ve İşbirliği Zirvesi'' 26 Ocak Salı günü yapılacak. Zirveye, Karzai ve Zardari'nin yanı sıra Afganistan'a komşu ülkelerin üst düzey temsilcileri ile bazı gözlemci ülke ve uluslararası kuruluş üst düzeyli temsilciler katılacak.
Bölgesel
buluşma, Türkiye-Afganistan-Pakistan Üçlü Zirveler Sürecinin
1 Nisan 2009 tarihinde Ankara'da yapılan üçüncü toplantısında kararlaştırıldı ve sonuç bildirisinde yer aldı.
Yeni dönemde Afganistan ile
dayanışma sergilemeyi hedefleyen ve Afganistan'ın karşı karşıya olduğu sorunların aşılmasında bölge ülkelerinin sunabileceği katkıların görüşüleceği zirve, Afganistan konusunda devrede olan çeşitli girişim ve mekanizmalara katkı sağlamanın yanı sıra bunlar arasında
köprü işlevi görecek verimli bir işbirliği platformunun oluşturulmasını öngörüyor.
İkinci zirveye yönelik de değerlendirmelerde bulunan Halili, "Afganistan'ın Asya'nın kalbi olduğunu" ifade ederek, "Eğer Afganistan istikrarlı olmazsa, Asya istikrarlı olmayı bekleyemez" diye konuştu.
Mustafa Kemal Atatürk'ün "Yurtta sulh, cihanda sulh" sözüne atıfta bulunan Halili, "Afganistan'da barış, bölgede ve dünyada barış" diye konuştu.
Halili, İstanbul'daki iki zirvenin de bölge barışı için önemli olduğunu ifade ederek, bu zirvelerden Londra'da yapılacak Uluslararası
Konferans için etkili adımların çıkmasını beklediklerini kaydetti.
Zirvelerden beklentilerinin bölgede barışı sağlayabilecek işbirliğine yönelik bir anlayışın ortaya çıkması olduğunu söyleyen Halili, "Bu sonuca ulaşmak konusunda iyimser olduğunu, çünkü bölgede herkesin barışa susamış olduğunu" belirtti.
Büyükelçi Halili, üçlü zirve sürecinin devam etmesi umudunu dile getirerek, beşinci toplantının Afganistan, Pakistan ve bölgede sağlanacak barışın kutlanacağı bir toplantı olması temennisinde bulundu.
Afganistan, Pakistan ve bölge ülkelerinin Türkiye'ye çabalarından dolayı minnettar olduğunu belirten Halili, Türkiye'nin bölgeye barış getirmekten başka bir hedefinin olmadığını söyledi ve "Hepimiz Türkiye'ye güveniyoruz" diye konuştu.
Türkiye ile Afganistan arasındaki ilişkilere de değinen Halili, iki ülke arasındaki tarihi bağlara ve hükümetler ve halklar arasındaki yakın ilişkiye işaret etti.
Halili, Afganistan'ın Türkiye'de ilk
büyükelçilik açan ülke olduğunu hatırlattı ve ikili kültürel ilişkilerin de önemine işaret etti. "Türkiye'nin Afganistan'daki gerçek büyükelçisinin
Mevlana olduğunu" belirten Halili, aynı şekilde Afganistan'ın da Türkiye'de büyükelçiye ihtiyacı duymadığını kaydederek, "Her bir
Türk vatandaşı Türkiye'de Afganistan büyükelçisidir" dedi.
Afganistan'daki güvenlik konusunu da değerlendiren Halili, güvenliğin ülkesinin en büyük sorunu olduğunu kaydetti.
El Kaide ve Taliban'ın bölgeye istikrarsızlık getirerek,
yabancı güçlerin Afganistan'dan çıkmalarını istediklerini belirten Halili, bunlara karşı mücadele edildiğini ve kısa süre içinde bir sonuca ulaşmayı beklediklerini söyledi.
Kabil'deki Türk birliklerinden duyduğu memnuniyeti de dile getiren Halili, Afgan halkının Türk bayrağını görünce saygı gösterdiğini kaydetti. Halili, Afganistan'a yardım etmek üzere bulunan NATO ülkelerinin askerlerine, Afganistan'daki Türk askerlerine, Türk halkı, devleti ve hükümetine de yardımları için teşekkür etti.
Güvenin, ilişkilerde önemli bir unsur olduğunu belirten Halili, "Türkiye ile Afganistan arasında güven eksikliğinin olmadığını" kaydetti. Halili, "Afganistan'a yardım etmek, dünyaya yardım etmek demektir. Afganistan'da barış, dünyada barış" diye konuştu.