Önce polisi arayıp kendini ihbar eden Durmuş, ardından da bir
bankanın camlarını kırdı. Gözaltına alınan Durmuş, tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı. Durmuş, "Ameliyat olmak için her yolu deneyeceğim" dedi.
İstanbul'da inşaatlarda çalışan 33 yaşındaki Mustafa Durmuş, işlediği suçlardan dolayı hayatının 8 yılını cezaevinde geçirdi. 2007 yılında
tahliye olan Durmuş arkadaşı ile girdiği
kavga sırasında kalbinden bıçaklandı. Ölümden dönen ve
ameliyat edildiği hastaneden uzun süre
tedavi gördükten sonra parası olmadığı için kaçmak zorunda kalan Durmuş, hayatta kalabilmesi için kalbinde oluşan ödem nedeniyle bir an önce ameliyat olması gerekiyor.
İnşaatlarda çalışan ve hiçbir sosyal güvencesi bulunmayan, ameliyat olabilmek için kendisinden istenen parayı bir türlü denkleştiremeyen Durmuş tekrar suç işleyerek cezaevine girmek ve böylece tedavisini
tutuklu olarak yaptırabilmek için plan hazırladı. Gece saatlerinde
Kadıköy İçerenköy'deki bir banka şubesine gelen Durmuş,
poşet içerisine koyduğu taşı bankanın camına attı. Amacının bankanın camını kırarak alarmın çalmasını sağladıktan sonra gelecek polis
ekiplerine teslim olmak olduğunu kaydeden Durmuş şöyle konuştu; "taşı attım ancak cam kırılmayınca taşı yerden alarak bir kez daha cama doğru attım ama yine kırılmadı. Bu sırada bir kişi gelerek bankamatikten para çekti ancak benim cama taş attığımın farkında değildi. Bu kişiye işini bitirmesini bekledikten sonra bankanın camını kıracağımı ve polis çağırmasını söyledim. Bunun üzerine bana kimliğini göstererek polis olduğunu söyledi ve bunu neden yaptığımı sordu. Ben de kendisine kalbimdeki rahatsızlıktan dolayı kısa süre içerisinde ameliyat olmak zorunda olduğumu, ancak sabıkalı olduğum için girdiğim işyerlerinde adli sicilimin işveren tarafından görülmesinin ardından beni çalıştırmadıklarını bu nedenle de sosyal güvencemin olmadığını tedavi olabilmek için tek çaremin suç işleyerek tekrar cezaevine girmek olduğunu söyledim. Sivil polis beni ikna etmeye çalıştığı sırada devriye gezen ekip otosunun yaklaştığını gördüm ve o anda elimdeki taşı tekrar hızla bankanın camına fırlattım. Bunu gören polis ekipleri hemen araçlarından inerek bani etkisiz hale getirmek için bana
silah doğrulttular. Ancak yanımdaki
sivil polis memuru polis ekiplerine amacımın banka soymak olmadığını ve tedavi olabilmek için cezaevine girmeye çalışan bir kişi olduğumu söyleyince bana
kelepçe bile takmadılar ve polis merkezine götürdüler." Geceyi karakolda geçirdikten sonra ertesi günü adliyeye götürülerek savcıya ifade verdiğini söyleyen Durmuş sözlerine şöyle devam etti; "savcı bey yaptığımın suç olduğunu ancak, bunları çaresizlik içinde yaptığımı düşündüğü için beni tutuksuz yargılamak üzere serbest bırakınca tedavi olmak için yaptığım plan da bir işe yaramadı."
Geçmişte çok sayıda suç işlediğini ancak tüm bunlardan pişmanlık duyduğunu kaydeden Durmuş, son iki yıldan bu yana normal bir insan gibi yaşamak için büyük çaba gösterdiğini ve kesinlikle geriye bakmadığını ifade ederek sözlerini şöyle sürdürdü; "artık normal bir insan gibi yaşamımı sürdürmek istiyorum, bu nedenle bulduğum her işi yapıyorum. Ancak benim hayatta kalabilmem için kalbimden ameliyat olmak gerekiyor. Ama tedavi masraflarını karşılayabilmem mümkün değil, bu nedenle sigortalı bir işe ihtiyacım var. Sadece son bir ayda üç ayrı işyerinde işe başladım ama çalışmaya başladıktan birkaç gün sonra adli sicilimi öğrenen işveren beni işten çıkartıyor."
Son bir yıldır, balıkçılık yapan bir arkadaşının
depo olarak kullandığı tahtadan her tarafından
rüzgar alan bir kulübede kaldığını ifade eden Durmuş, asgari ücretle bile olsa tek istediğinin sigortalı bir işte çalışmak ve tedavisini yaptırmak olduğunu söyledi.
Bir yıldan bu yana Durmuş'un balıkçı dükkanının bitişiğindeki kulübede kalmasına izin veren işyeri sahibi de, Durmuş'u bir yıl önce yakındaki bir inşaatta çalışırken tanıdıklarını, daha sonra kalacak yerinin olmadığını öğrendikleri için işyerine ait kulübede kalmasına izin verdiklerini söyledi. Durmuş'un geçmişte işlediği suçlar nedeniyle adli sicilinin müracaat ettiği işyerlerinde karşısına sürekli bir engel olarak çıktığını belirten balıkçı tezgahının sahibi, geçmişte hata yapan insanların topluma kazandırılması için daha hoşgörülü davranılması gerektiğini ifade etti.
(CİHAN)