Vali Abdulkadir Demir'i makamında ziyaret eden Bakan
Akdağ, "Özellikle bir devlet projesi olarak hükümetimizin ortaya koyduğu demokratik
açılım sürecini, milli birlik ve kardeşlik projesini illerimizde vatandaşlarımızla paylaşmak için bu hafta sonu arkadaşlarımızla Anadolu'ya çıktık. Cumartesi günü Erzurum'da idim. Bugün de
Erzincan'dayız. Hem bunu vatandaşlarımızla paylaşacağız hem de Erzincan'da ki sağlık hizmetlerini gözden geçirmiş olacağız." dedi.
Bakan Akdağ, gazetecilerin
domuz gribi hakkındaki sorularına ise "
Domuz gribinden ölen vatandaşların sayısını şimdi veremem." diyerek, bu rakamların belli aralıklarla
bakanlığın web sayfasından bildirildiğini ifade etti. Aslında her gün ölenlerin sayısını skor gibi saymanın da doğru bir şey olmadığına işaret eden Bakan Akdağ, şöyle devam etti:
"Tabi bizim bu sayıları bilmemiz gerekiyor. Vatandaşın ve kamuoyunun da bilmeye hakkı var ama söylediğim şekilde. Bunun dışında bizim
halk olarak meseleyi nasıl algıladığımızla yakından ilgilidir.
Ukrayna da geçtiğimiz günlerde biraz
hazırlıksız bir dönemde yakalandığı için çok kısa bir sürede 250'ye yakın insan öldü. Başlangıçta hangi virüstür bunu bile bilemediler. Dünya
Sağlık Örgütü'nden
yardım istediler, örnekler öDünya Sağlık Örgütü'ne gönderildi. Ukrayna bütün dünyadan ve
Türkiye'den de yardım çağrısında bulundu.
İlaç, aşı ve
teknik destek çağrısında bulundu. Bu şu anlama geliyor. Hazırlıklı olmak çok önemli."
Türkiye'nin domuz gribine hazırlıklı olduğunun altını çizen Bakan Akdağ, "Biz Türkiye olarak bu meseleye çok hazırlıklıydık. Başından beri bilimsel bir hazırlık yapmıştık. Bakanlık olarak ta biz bu hazırlıkları çok sıkı bir şekilde takip ettik. Yaz mevsiminde
Avrupa'ya büyük ölçüde hastalık yayıldığı halde Türkiye'ye hastalık yayılmadı. Tabi sonbaharla birlikte kışa doğru bunun geleceğini de biz vatandaşa ilan etmiştik. Biz
bakanlık olarak toplumsal açıdan okulların yerine göre kapanması gibi benzeri bazı tedbirleri alıyoruz veya toplu
taşıma araçlarının temizlenmesi gibi tedbirleri almaya devam edeceğiz. Bütün bunlar hastalığın biraz daha uzun vadeye yayılmasını getiriyor. Ne demek uzun vade de bahara
doğu gitmesi, bu arada da aşılama için bir fırsat doğuyor. Pazartesinden itibaren sürekli hastalığı olan vatandaşlarımızı ve okul öncesi çocuklarımızı aşılamaya başlıyoruz. Sürekli hastalığı olan vatandaşlarımızı beyan esasına göre aşılayacağız. Vatandaşımızın önüne
rapor gibi bir
takım sıkıntılar çıkarmayacağız. Kendisinde bir
kalp hastalığı, akciğer hastalığı, böbrek,
karaciğer hastalığı ve başka sürekli bir önemli hastalığı olduğunu düşünen vatandaşlarımız sağlık ocaklarına gitsinler,
aile hekimliği olan illerde
aile hekimliğine gitsinler durumlarını beyan etsinler ve aşılarını yapılsınlar." diye konuştu.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın aşı vurulmamasını da açıklayan
Sağlık Bakanı Recep Akdağ, "Sayın Başbakan bir televizyon kanalında aşı vurulmama gerekçesini risk gurubunda olmamasıyla ifade etti. Dolayısıyla Başbakanın durumu kendi yaşıyla ve sağlık durumuyla ilgili bir husustur. Ben başka bir şey söylüyorum şimdi.
Kalp hastalığı, karaciğer hastalığı, özellikle akciğer hastalığı,
şeker hastalığı, ileri derece şişmanlığı, benzeri kronik sürekliliği olan vatandaşlarımız risk altındadır. Bütün dünyada ve Türkiye de hayatını kaybeden insanların önemli bir grubu bu risk grubundaki kişiler, diğer önemli bir kısmı da okul öncesi çağda ki çocuklar. Dolayısıyla biz bunları öne aldık. Vatandaşımız aşı konusunda tereddüt etmemeli. Türkiye dünyanın aşı konusunda en gelişmiş firmalarının Avrupa da yaygın olarak kullanılan aşılarını kullanıyor. Onun için de hiç kafa karıştırmamak lazım. Avrupa'nın gelişmiş zengin ülkeleri hangi aşıyı kullanıyorsa bizde onu kullanıyoruz." şeklinde konuştu.
Sağlık Bakanı Recep Akdağ, daha sonra Erzincan'da yapılan
hastane inşaatında incelemelerde bulundu. Bakan Akdağ, daha sonra Erzincan Belediyesi'nde yapılan İl Danışma Meclisi toplantısına katıldı.
(CİHAN)