Türkiye'nin enerjide 'sancılı' bir dönem yaşadığını ifade ederek, ''
Enerjide dışa
bağımlılık giderek artmaktadır. 2007 yılında yüzde 25,5 olan
yerli üretimin payının çok fazla değişmeyeceği ve bugüne değin izlenen politikaların sürdürülmesi halinde,
ülkemizin enerji alanında dışa bağımlılığının artarak süreceği söylenebilir'' diye konuştu
Türkiye'nin yüzölçümü ve nüfusu itibarıyla dünya üzerinde kayda değer bir duruma sahip olduğunu kaydeden Türkyılmaz, Türkiye'nin kişi başı enerji tüketiminin
Avrupa Birliği (AB) ülkelerine göre çok düşük seviyelerde olduğunu bildirdi.
Türkyılmaz, enerjinin, özellikle de elektrik enerjisinin insan yaşamında tartışmasız bir önceliğe sahip olduğunu, gelişen teknoloji ve artan enerji açığının, bütün ülkelerde olduğu gibi Türkiye'de de yeni
enerji kaynakları üzerinde daha fazla düşünülmesini ve hızlı bir şekilde alternatiflerin üretilmesini gerekli hale getirdiğini ifade ederek, şunları kaydetti:
''Yeryüzünde
fosil yakıtların neden olduğu
sera gazlarının küresel
ısınma ve iklim değişikliklerine yol açması, diğer yandan
nükleer enerji kaynaklarının toplumsal, çevresel ve
ekonomik açıdan oldukça maliyetli olması, ülkelerin öz kaynaklarının daha etkin biçimde kullanımının önemini artırmıştır. Özellikle teknolojik gelişmeye bağlı olarak ortaya çıkan çağdaş gereksinimlerden dolayı, enerji üretimi ile ilgili bilimsel araştırmalar, alternatif ve daha kullanışlı enerji kaynaklarına yönelmiştir.''
Enerji kullanım kaynaklarını kesintisiz, güvenilir,
ucuz,
temiz ve çeşitlendirilmiş kaynaklardan sağlayabilmenin ve verimli kullanmanın büyük önem taşıdığını vurgulayan Türkyılmaz, ''Ne var ki, bu güne kadar kullandığımız bir çok enerji dönüştürme yönteminin çevreye ve insanlara verdiği zarar, artık ciddi boyutlara ulaşmıştır. Ülkelerin, kendi yurttaşlarına ve dünya halklarına daha güzel bir dünya sunabilmek için öz kaynaklarından daha fazla enerji üretmeye yönelmeleri kaçınılmazdır. Bu noktada, doğanın adil ve eşitlikçi davrandığı
rüzgar, güneş gibi
yenilenebilir enerji kaynakları tüm insanlığın hizmetinde olacaktır'' dedi.
Türkyılmaz, son 5 yılda Türkiye'nin elektrik enerjisi tüketiminin yüzde 43 oranında arttığını, bu artışın dünya ülkeleri arasında en yüksek artışlardan biri olduğunu da bildirdi.
2007 yılı verilerine göre, Türkiye'nin enerji tüketiminin ancak yüzde 25,5'ni yerli kaynaklarla karşılayabildiğini, ülke içerisinde üretilen enerjinin yüzde 54'ünün
linyit ve daha az miktarda taş kömüründen elde edildiğini belirten Türkyılmaz, ''Türkiye'nin yerli kaynaklarla enerji talebini karşılama durumu her geçen gün azalmaktadır. Türkiye'nin 2008 yılında enerji girdileri ithalatına ödediği rakam, tüm ithalat tutarının yüzde 24'üne ve 48,2 milyar dolara ulaştı'' diye konuştu.
Türkiye'nin uzun vadeli enerji planlamasında, nükleer enerjiyi de dikkate alması gerektiğini de kaydeden Türkyılmaz, ''Buna yönelik bir strateji oluşturmalı, ancak öncelik ve ağırlığı yerli ve yenilenebilir enerji kaynaklarına vermelidir'' dedi.
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı'nın '
Doğal Gaz Strateji Belgesi' oluşturulması yönündeki girişimlerinin olumlu bir gelişme olduğunu ifade eden Türkyılmaz, ''Benzer bir biçimde, diğer enerji sektörleri olan petrol, kömür, hidrolik,
jeotermal, rüzgar, güneş, biyo yakıt gibi enerji alanları için de strateji belgesi oluşturulmalıdır. Aynı zamanda, enerji politikaları üretimden tüketime bir bütünlük teşkil eder. Bu nedenle bütüncül bir yaklaşım esas alınmalıdır'' şeklinde konuştu.
(AA)