Çağlayan, Türkiye'nin petrol ürünleri ihracatından kaynaklanan alacaklarının tahsili için de bir önceki gezide Irak Ticaret Bakanlığına bir öneri götürdüklerini ifade ederek, karşılıklı alacakların ortaya konulması ve tevsik edilmesini istediklerini kaydetti. Çağlayan, alacak sorunları çözülmediği takdirde Türk firmalarının icrai işleme başvurabileceklerini, bu noktaya varmadan konunun halledilmesini arzu ettiklerini kaydetti. Çağlayan, Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu ile 80 işadamıyla birlikte gerçekleştirdikleri Irak gezisi hakkında dönüş yolunda uçakta gazetecilere değerlendirmelerde bulundu. Çağlayan, bir soru üzerine petrol karşılığı yatırım önerisine açıklık getirdi. Bakan Çağlayan, İstanbul'daki stratejik işbirliği toplantısında ilgili bakanların bir araya geldiğini ve Irak Ticaret Bakanlığı ile kendi bakanlığı arasında bu konunun ele alındığını anlattı. Çağlayan, Irak'ın bugün milyonlarca konuta, altyapının yenilenmesine, okula, hastaneye ihtiyacı olduğunu kaydederek, özetle şunları söyledi: ''Bunlar için en büyük problem kaynak. Ülkenin riskinin yüksek olması, devam eden içerdeki sıkıntılar buraya bankacılık ve finans sisteminin gelmesini engelliyor. Biz yaptığımız toplantıda dedik ki; gelin size off-set yapalım, barter yapalım adına ne derseniz deyin. Siz petrol verin bize, biz sizden ham petrolü alıp o petrolün parası olan karşılığını bir yerde tutalım. O tuttuğumuz paradan, sizin Irak'ta yaptıracağınız projelere, öncelikleriniz ne ise...hastane, okul tespit edin bunları. O kaynaklardan siz ihalenizi yapın, ödemeleri biz bu şekilde kendi müteahhitlerimize ödeyelim. Bunun da beraber denetimini yapalım. Biz bunu imza altına aldık. Ancak daha sonra Sayın Başbakan ile Irak'ta toplantıya geldiğimizde şöyle bir durum gelişti; Petrol Bakanlığı biraz daha üzerinde çalışalım demiş. Bu, umut ediyorum ki sonunda bizim imza altına alacağımız olaylardan biri olacaktır.'' Çağlayan zamana yönelik soru üzerine, koşulların seçimlerden sonra netlik kazanacağını düşündüğünü kaydetti. -''ULUSLARARASI ANLAŞMALAR ENGEL DEĞİL''- Çağlayan bu konuda başka bir soruyu yanıtlarken iş hayatında da finansmanın zor olduğu koşullarda bir nevi takasın gündeme geldiğini kaydederek, ''Bu öyle veya böyle bana göre gerçekleşecek bir proje'' dedi. Çin'li, Mısır'lı yetkililerin Irak'ta Türkiye ile işbirliği yapmak istediğini, Libya ve Cezayir'in Afrika'da ortak yatırım teklif ettiğini anlatan Çağlayan, ''Tabii Türk firmalarının dünya ikincisi olması, elde etiği tecrübe, böyle bir şeyi getiriyor. Onun için burada Irak'ın bana göre başka bir çıkar yolu, başka bir kaynağı gözükmüyor şu an için'' dedi. Uluslararası anlaşmaların bu konuda engel oluşturup oluşturmadığı yönündeki soruya da olmadığı yönünde cevap verdi. -PETROL ALACAKLARI- Çağlayan, Türkiye'nin Irak'tan geçmişten gelen ''petrol alacakları'' bulunduğuna da değindi. Bu alacakların şu an 85 milyon dolara indiğini ifade eden Çağlayan, petrol alacakları konusunda Ticaret Bakanlığına, Libya ile gerçekleştirdiklerine benzer bir model önerdiklerini kaydetti. Çağlayan, ''Oturup karşılıklı, sizin bizden alacağınız varsa siz alacaklarınızı ortaya çıkarın, bunu tevsik edelim birbirimize, biz de alacaklarımızı çıkaralım zaten bizde, petrol alacaklarının listesi yapılmış'' dedi. Çağlayan, Libya'da alacaklı bazı firmaların icra, haciz işleminin gündeme geldiğini kaydederek, ''Böyle bir şey Irak'ta da yaşansın istemiyoruz, rica ettik, bir noktaya kadar duracaklar. Ancak belli bir şeyden sonra da çözüm getirilmezse, yarın öbür gün Türk firmaları kalkıp icra işlemi başlatırsa çok fazla yapabileceğimiz bir şey kalmaz'' dedi. Bakan Çağlayan, soru üzerine hacizin petrole, uçağa her şeye konulabileceğini kaydederek, ''Zaten karar alınmış ama eyleme geçmemiş'' dedi. Gezide bu konunun gündeme gelip gelmediği sorusuna da Çağlayan, ''Yok, en son gittiğimizde Ticaret Bakanıyla konuştuk'' karşılığını verdi. Petrol alacaklarını, Türkiye'nin üçüncü ülkelerden Irak'a transferini yaptığı motorin, LPG, benzin ve kerosen ile Irak'tan Türkiye'ye getirilen fuel oil sevkıyatından kaynaklanan alacaklar oluşturuyor. 2006 yılında 1 milyar 60 milyon dolar düzeyinde olan alacakların, 980 milyon doları tahsil edildi, geriye 85-90 milyon dolar kadar alacak kaldı. Alacakların yüzde 95'i özel sektöre ait. -IRAK TEMASLARI- Çağlayan ''çok hareketli, güç, kısıtlı bir ziyaret gerçekleştirdiklerini'' ifade ederek, yoğun ilgi gördüklerini kaydetti. Erbil, Basra, Musul'da işadamlarının da bir araya geldiklerini, temas sağladıklarını belirten Çağlayan, ''bugünden yarına bir şey söylemenin mümkün olmadığını'', ancak ilk somut adımlardan birinin Eczacıbaşı Vitra'nın Kuzey Irak'ta seramik fabrikası kurma girişimi olduğunu söyledi. Gezinin son durağını oluşturan Musul'un Osmanlı ticaret arterinin en önemli noktalarından birini oluşturduğunu ifade eden Çağlayan, ''Bunu hareketli kılmak için Irak'la yapmış olduğumuz anlaşmalardan birisi de İskenderun'u Nusaybin'e, Nusaybin'i El Arabiya'ya, onu da getirip Musul'a bağlamak olacak'' dedi. Erbil'e THY seferi istendiğini dile getiren Çağlayan, bunu da yetkililere ileteceklerini kaydetti. Çağlayan, Irak'a temaslarını sürdüreceklerini ifade ederek, yılbaşından sonra Kerkük'e gitmeyi planladıklarını söyledi. -''İŞADAMLARI PAZARA BUGÜN GİRMEZSE YARIN ZORLANIR''- Çağlayan, Musul'un güvenlik için biraz daha zamana ihtiyacı olduğunu, ancak bu tür bölgelere ilk gidenin kazandığını kaydederek, ''Sonradan geldiğinizde buranın maliyetleri bugünkü gibi olmayacak'' dedi. Genel olarak bu bölgelerdeki yatırım olanakları hakkında bilgi veren Çağlayan, Musul'da bu dönemde tarım ve hayvancılığın, daha gelişmiş olan Erbil'de alışveriş merkezi ve fabrika gibi yatırımların uygun olduğunu, Basra'nın da 3 devlete sınırı ve körfeziyle limana yakın yatırımlar için iyi zemin oluşturduğunu anlattı. Irak'ta 2010 Ocak'ta yapılacak genel seçimlerin ardından bazı şeylerin daha da netleşeceğini kaydeden Çağlayan, ''Türk işdamları bugün bu pazara girmezse yarın girmekte zorlanırlar'' dedi. -HEDİYE AT, YAKINDA TÜRKİYE'YE GETİRİLECEK- Çağlayan, Musul'daki temaslar sırasında Musul Valisinin hediye ettiği atın da kendisini sevindirdiğini belirterek, ilk kez bir ata sahip olduğunu ve adını ''Musullu'' koyduğunu söyledi. Valinin dedelerinin arap atının soyunun devamı için 1926 yılında Bursa Karacabey Harasına atlar gönderdiğini ve kendisine hediye edilen atın da bu atların torunlarından olduğunu anlatan Çağlayan, atın soyağacının da kendisine iletileceğini kaydetti. Çağlayan, atın işlemlerine başlandığını yakında Türkiye'ye gönderileceğini ifade ederek, Atlı Spor Kulübünde bakımının yapılacağını, kendisinin de ders alacağını söyledi. AA