Kardelen Su'nun 2009
Alanya etkinliğinde bir
seminer veren Kaya,
Türkiye ile
İsrail arasındaki dizi gerginliğini değerlendirdi.
Televizyon dizisini izleyen insanlara, maruz kaldıkları duyguların sahte mi, yoksa gerçek mi olduğunun anlatılamayacağını kaydeden Canten Kaya, "Filmler ve dizilerde, kötü duyguları yansıtan kişiye düşmanca bakmaya başlarsın. O kişide iyi duyguları yaşıyorsan, sempatiyle bakmaya başlarsın." dedi.
İnsan beyninin gerçek ve doğruyu algılama problemi olduğunun altını çizen Kaya, "Örneğin korku filmi izledikten sonra, kişi tek başına mutfağa gitmeye çekinir. Orada kanlı bıçaklı birisinin olduğunu düşünür. Böyle bir şeyin olmadığını bildiğin halde, izlediğin filmin etkisinden kurtulamıyorsun.
Diziler bizleri etkiliyor ve insanları peşinden sürüklüyor, bunun sonu belli olmaz." uyarısında bulundu.
Kaya, Türkiye -
Ermenistan maçındaki dostluk havasının herkesi olumlu etkilediğini, bu nedenle kamuoyunu etkileyen yayınlar hazırlayan herkesin daha dikkatli olması gerektiğini ifade etti. "Ne de olsa televizyon dizisi" ifadesinin yanlış olduğunu vurgulayan Kaya, verilen mesajlarla insanlara sempati ya da düşmanlık yüklenebileceğini dile getirdi.
"KOLAY YOLDAN PARA KAZANMAYI ÖZENDİRİYORLAR"
Yazar Canten Kaya, dizilerdeki her bir karakterin,
ailelerin hayatlarının bir parçası haline geldiğini anlattı. İnsanların, dizi karakterlerinin yaşadığı dünyada yaşamak istediğine dikkat çeken Kaya, "Aile yapılarında ciddi derecede dejenerasyon ve aldatmalar var. Bunda dizilerin de payı var. Bir bakıyorsun son
model otomobiller, havuzlu evler var. İzleyici de onun gibi bir şeylere sahip olmak istiyor. Bu da, ciddi anlamda, bunu nasıl elde ederim anlayışını doğuruyor. Kolay yoldan para kazanmak için hırsızlar artıyor." diye konuştu.
Kaya, televizyonda gösterilen her şeyin izleyiciyi etkilediğini,
iletişimin, her şeyden etkilenerek kurulan bir
sistem olduğunu aktardı. Kardelen Su Genel Müdürü Fatih Yalvaç, seminerin ardından Canten Kaya'ya
hediye verdi. (CİHAN)