Ergenekon davasıyla birleştirilme talebi
İstanbul 13. Ağır
Ceza Mahkemesi tarafından
sanık sayısının fazlalığı sebebiyle reddedilen davanın ilk duruşmasında sanıkların kimlik sorgulamaları yapılacak, 6'sı başka davalardan olan 43'ü
tutuklu 151 sanığın ifadeleri alınmaya başlanacak. Dava, sanık sayısının fazlalığı sebebiyle saat 09.00'da başlayıp bir hafta devam edecek.
İzmir İl
Emniyet Müdürlüğü tarafından Temmuz 2008'de başlatılan
Skorsky helikopterli "Anafor" operasyonu ile ilgili yargılama süreci
pazartesi günü başlıyor.
Organize suç
örgütünün
elebaşı olduğu iddia edilen
Baykal'ın suç işlemek için silahlı örgüt kurma, nitelikli yağma, kasten adam
yaralama, kişiyi hürriyetinden yoksun bırakma,
ihaleye fesat karıştırma, tehdit, rüşvet, genel güvenliği kasten tehlikeye sokma gibi suçlamalarla ifadesi alınacak. Tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakılan
Sami Hoştan silahlı örgüte
yönetici olma, kişiyi hürriyetinden yoksun bırakma iddialarıyla hakim karşısına çıkacak. Davada eski Güzelbahçe Belediye Başkanı Ertan Avkıran,
Çeşme Belediye Başkanı Faik Tütüncüoğlu, İzmir'in tanınmış avukatlarından
Ergün Bademci, Mürsel Ünlü, eski Emniyet Müdürü
Haluk Ercan, eski
Ülkü Ocakları Ege Bölge Başkanı Abidin Bilgin gibi isimler de yer alıyor.
Davanın ilk
iddianamesi, İzmir'de özel yetkili cumhuriyet savcısıyken
Samsun Cumhuriyet Savcılığı'na atanan
Murat Gök tarafından hazırlanmıştı. Daha sonra Savcı Faruk Çalışkan tarafından eksiklikleri giderilen yaklaşık 300 sayfalık iddianame,
mahkeme tarafından kabul edilmişti. İddianamede ilk olarak 1974 yılında 17 yaşındayken arkadaşı
Temel Özkan'ı bıçaklayarak öldüren Ahmet Tekin Baykal'ın suç geçmişi yer alırken 1989 yılında cezaevinden çıktıktan sonra
Gebze Dilovası'nda,
Ergenekon davası sanıklarından
Veli Küçük'ün himayesinde kurulduğu öne sürülen Dilovası Motorlu Taşıyıcılar Kooperatifi'ne ortak olduğu öne sürülüyor. Ergenekon davasının gizli
tanıklarından Dilovası'nın ifadelerinde, "32-33 yaşlarında iki cinayetin faili olarak
tahliye edilen, hiçbir mali ve örgüt gücü bulunmayan Ahmet Tekin Baykal'ın bu kadar derin ve çaplı isimlerle aynı
rant alanına girebilmesi, Veli Küçük'ün himayesinde hareket ettiğini göstermektedir." deniliyor.
Gizli tanık Dilovası'nın ifadeleri, "İsmi geçen Ahmet Tekin Baykal'ı Dev-Yolcu olarak bilirim. Kendisi 1990'lı yılların başından itibaren
İzmit, Derince, Hereke civarında gayrimeşru âlemde bilinen bir isimdir.
Polis ve jandarmanın o dönemde bu şahsın arkasında olduğuna dair söylentiler çıkıyordu. Bu şahsın Dilovası Motorlu Taşıyıcılar Kooperatifi'ni ele geçirmeye yönelik girişimleri oldu. Aramızda silahlı çatışmaya varan tartışmalar çıktı. Sonra öğrendiğim kadarıyla Veli Küçük'ün araya girmesi sonucu Ahmet Tekin Baykal ile olan ilişkimiz normale döndü." sözleriyle iddianameye girmişti.
Davanın iddianamesinde, İbrahim
Tatlıses'in
Kuşadası'nda bulunan
otelinde, 2007 yılı Kurban Bayramı'nın 3. günü, Sami Hoştan ve bazı iş adamları ve sanatçıların katılımıyla
kumar günü düzenlendiği, kumar gününden haberdar edilmeyen Baykal'ın, adamlarıyla silahlı olarak oteli bastığı, Sami Hoştan ve Tatlıses'in kaçtığı iddiaları da yer alıyor. Konuyla ilgili olarak Tatlıses İstanbul Adliyesi'nde ifade vermiş,
adliye çıkışında "Daha önce tanık olarak gittim. Savcı, herhalde, '
İbrahim Tatlıses dosyaya girerse daha ilginç olur.' dedi. İzmir'de, yani otelimizde olan bir olay. Aslında bir olay yok ama öyle gibi görünüyor.
Çete yakalanınca Kuşadası otel, motel geçiyor. İşte otelde kaldılar, ettiler. Halbuki kimse ne kaldı, ne etti. Onun için ben
mağdur olarak gittim ifade verdim.'' şeklinde konuşmuştu. (CİHAN)