Prof. Dr. Sönmez, yaptığı yazılı açıklamada, ağustos sıcakları ile uzun günlerin birleşimi nedeniyle oruç tutacak kişilerin bu yıl daha dikkatli olması gerektiğini hatırlattı. Prof. Dr. Sönmez, vücudun sıvı ve tuz kaybı nedeniyle sağlıklı kişilerde bile
tansiyon,
kalp ritminde bozukluk, baygınlık ve kan şekerinde düşme gibi sorunlar ortaya çıkabildiğini kaydetti.
Bunun için bu uzun günlerde uyumanın çok önemli olduğunu ifade eden Prof. Dr. Bingür Sönmez, şunları kaydetti:
''
Ramazan boyunca, vücudun su ve elektrolit kaybını önlemek bakımından sağlıklı kişilerin de oruç tutarken gündüz en az iki saat uyuması gerekir. Bu sene,
açlık süresinin 15 saat olması ve sıcaklar, vücutta su ve tuz kaybına neden olacaktır. Gündüz iki saatlik uyku, uzun süreli açlıktan metabolizmanın daha az etkilenmesine yardımcı olacağı gibi kalbe de çok iyi gelecektir.''
Sönmez, öğle saatlerindeki uykunun son derece dinlendirici olduğunu ve vücuttaki bütün stresi aldığını belirterek, öğlen uyuyanlarda, uyumayanlara göre kalp krizi riskinin yarı yarıya düştüğünü kaydetti.
Ramazanda öğün sayısının azalmasının metabolizmayı olumsuz etkilediğini ifade eden Sönmez, bu nedenle özellikle kalp sağlığı açısından iftarda 'acıktım', sahurda 'acıkırım' korkusu ile tıka basa yemenin,
mide ve kalbe
baskı yaptığını, bu açıdan kişiye zarar verdiğini dile getirdi.
Sönmez, iftara bir çorbayla başlanıp, bir komposto veya sütlü
tatlı yenmesini, daha sonra tamamlayıcı hafif bir yemek, sahurda mümkün olduğu kadar tuzlu ve tatlı olmayan doyurucu değeri olan yemeklerin seçilmesi gerektiğini vurguladı.
Çayın
idrar söktürücü olduğunu, gün içindeki susuzluğu artıracağı için sahurda çay ve
kahve içilmemesi gerektiğini belirten Prof. Dr. Bingür Sönmez, kalp hastalığının oruç tutmamak için yeterli bir neden olduğunu, 15 saat boyunca yeterli su alınamamasının tansiyon düşüklüğü, fenalık hissi ile sonuçlanarak kalpte sorunlar oluşturabileceğini kaydetti.