Bebeklerin
doğum sonrası anne ile temasları,
babanın ilk dokunuşu, kardeşlerin ilk öpüşleri gibi anıları ve ilk sözleri Yrd. Doç. Dr. Şebnem Yüce tarafından kaleme alınarak bebeğe
hediye ediliyor.
Yrd. Doç. Dr. Şebnem Yüce, 'anı yazarlığı' adını verdiği bu ilginç projeye babasını kaybettiği günün ertesinde başlama kararı aldığını söyledi. Önce anne ve babasıyla ilgili anılarını yazdığını belirten Yüce, '51 Leylaklar' ismiyle kitaplaşan bu çalışmanın ardından yakın dostlarının desteği ile bebeklere 'ilk söz' yazma kararı aldığını kaydetti.
Acıbadem Bursa Hastanesi yönetiminin arzusu ile anı yazarlığını İstanbul'un ardından Bursa'ya taşıdığını aktaran Yüce, bunun hem
hastane yönetimi, hem de kendi adına heyecan verici olduğunu ifade etti. Yüce, duygularını şöyle ifade etti: "Kalemi her elime alışımda ayrı bir huzur ve sevinç duyarım. Burada ise bu duygularımın yanı sıra ayrı bir heyecan ve merak duyuyorum. Acaba yazdıklarım beğenilecek mi,
aile okuyunca neler hissedecek diye. En çok da bebeklerin büyüdüklerinde, anı defterleri için ne düşüneceklerini merak ediyorum."
Şebnem Yüce, ilk sözün nasıl yazıldığını şöyle anlattı: "Yazmaya başlamadan önce kesinlikle, aile ve bebek hakkında bilgi sahibi olmuyorum. Sadece bebeğin annesinin ve doktorunun, bir de bebeği ilk yıkayan hemşirenin adını alıyorum. Odayı arıyorum, anne, baba ve oradaki yakınlarla konuşuyorum. Her sohbet farklı bir yöne gidiyor, her sohbetten farlı bir ilk söz çıkıyor. Her ilk söz bir diğeri gibi başlıyor, ama odada yaşananlar, konuşulanlar, konuşanlar farklı… Bütün sözler gibi İlk Söz'de cevaba muhtaç, ama
cevap verecekler, anıları devam ettirecekler farklı. Ve yaşamda önemli olan fark oluşturmak, farklı bir iz, bir anı bırakmak."
"YAĞMUR BEBEĞE İLK SÖZ"
"Bu ilk söz sana doğduğun hastaneden yazıldı
Yağmur bebek, Bursa Acıbadem Hastanesi'nin 307 no'lu odasından, ilk yatağının başucundan, yaşamının ilk anlarından geleceğe uzanan birkaç söz…
Tuğba ağacının çiçekleriyle süslü güzel bir ağustos günü doktorun Aylin Karahasan'ın yardımıyla getirdi anneciğin seni dünyaya, ilk emeği Dr. İbrahim Cingöz ve Zehra hemşire verdiler sana, ilk arkadaşların Toprak, Rüzgar ve
Asya bebek odasında…
Seninle daha anneciğinin karnındayken tanıştık Yağmur bebek, melek olduğun için Bursa'ya İlk Söz uygulaması için geldiğimizde sen de gördün bizi, işittin ince sesimizi…biz de daha doğmadan sevdik seni…
Öyle mutluydu ki dün anneciğinin sesi telefonda…Beklenen gün geldi dedi, bugün sabah 6.40'da gün ışırken yağdı bizim yağmurumuz, evimize bereket getirdi…Babacığın kesmiş senin göbeğini, seher vakti görünce seni ilk kez anneciğin babacığın, kuşlar onların yerine şu şarkıyı söyledi:
Sabah yeli ılgıt ılgıt eserken
Seher vakti bir güzele vuruldum
Bu sabah sana bu yazıyı yazarken de senin ne yağmuru olduğunu öğrendik Yağmur bebek, bu günlerde yağmur yağmıyor ne İstanbul'a, ne Bursa'ya…ama ''Perseid göktaşı yağmuru'' yağıyor, hem de bak bir, bugün
logo olmuş Google'a…
Sağlıkla büyüsün Yağmur bebek…
Onun doğduğu gün yağan göktaşı yağmuruyla eviniz logoda göründüğü gibi:
Işıklar içinde, pırıl pırıl olsun.
Artık söz sizin. Sözünüz özlü olsun. Yazıda ölümsüz olsun."
(CİHAN)