Yasaktan sonra insanların sigara içmesinin zorlaştığını, bunun da bir bırakma sebebi olduğunu belirten Başkonuş, "Müslümanları kötü ve zararlı alışkanlıklardan uzaklaştıran ve arındıran
Ramazan ayı, nikotinin ve
alkolün esiri olup hem kendilerinin hem de yakınlarının hayatını tehlikeye atan kişilerin, bu kötü alışkanlıklarını bırakması için iyi bir fırsat." dedi.
Yeşilay Şube Başkan Yardımcısı Başkonuş, sigara ve alkolün insan vücudunun
savunma sistemini çökerterek sayısız hastalık ve ölümlere zemin hazırladığını vurguladı. Sigaranın, içerdiği 4 binden fazla zehirli kimyevi maddenin öldürücü etkileri sebebiyle en önemli
halk sağlığı problemlerinin başında geldiğine dikkat çeken Başkonuş, sözlerini şöyle sürdürdü: "
Akciğer,
ağız boşluğu, yemek borusu,
boyun, pankreas, mesane, böbrek,
mide ve kan kanserlerine yol açıyor. Peptik
ülser, kronik
bronşit,
felç,
astım,
reflü,
erken menopoz,
diş eti iltihabı,
kemik erimesi ve katarakt hastalıklarına zemin hazırlarken hamilelerde erken veya düşük
doğum ağırlığı risklerini de beraberinde getiriyor."
Alkol kullanımınınsa yüksek
tansiyon,
siroz, ülser,
gastrit ve
kalp hastalıklarının oluşumunda temel risk faktörü olduğunun bilindiğini hatırlatan Bilal Başkonuş şu uyarılarda bulundu: "
Beslenme bozuklukları, kronik ishaller,
karaciğer iltihabı ve mide kanamalarına yol açan alkol, hamileler için de çok büyük riskleri beraberinde getiriyor. Hamileliği süresince
içki içen hanımlar,
sakat veya erken doğum, bebeklerinde
zeka geriliği riskleriyle karşı karşıyadır. Ülkemizde cinayetlerin yüzde 85'inde, tecavüzlerin yüzde 50'sinde, şiddet olaylarının yüzde 50'sinde,
trafik kazalarının yüzde 65'inde, eşlerini dövenlerin yüzde 70'inde,
akıl hastalıklarının yüzde 60'ında sebep alkoldür."
Başkonuş, dinî inançların iradeyi güçlendirdiğini, bunun sonucu olarak da ramazan aylarında alkol kullanımının yarı yarıya düştüğünü, sigaranınsa 10'da bir oranında azaldığını ifade etti. (CİHAN)