Servikal Patolojiler ve Kolposkopi Derneği Başkanı da olan Yüce, Human Papilloma
Virüsün (HPV) 6 ve 11 tiplerinin,
kanser öncüsü bir lezyon olan Servikal İntraepitelyal Neoplazinin (CIN1) yüzde 10-19'undan, genital siğillerin yüzde 90'undan, genital siğile sahip anneden çocuğa geçen Reküran Respiratuvar Papillomatozisin (RRP) yüzde 100'ünden ve anogenital ve orofarengeal kanserlerden sorumlu olduğunu bildirdi.
HPV'nin immün sistemden gizlendiğini, lokal
enfeksiyon ve viremi yapmadığını, iltihabi reaksiyon yaratmadığını anlatan Yüce, bu virüse karşı son yıllarda geliştirilen aşılar bulunduğunu hatırlattı.
Aşı sayesinde PAP taraması yaptırmayanlarda görülen servikal kanser sayısında azalma olacağını kaydeden Yüce, ''Rahim ağzı kanseri aşısı
erken adolesan dönemde yapılmalıdır'' dedi.
Pek çok ülkede cinsel ilişkinin 15 yaş civarında başladığını, Türkiye'de de kızlar arasında erken yaşta evliliklerin yaygın olduğunu belirten Yüce, ''Türkiye'de adolesan gelin sayısının yüksek olduğu dikkate alınmalı'' şeklinde konuştu.
Servikal kansere karşı aşılama için önerilen yaş grupları konusunda da bilgi veren Yüce, 11-12 yaş arası kızların aşı için asıl önerilen grup olduğunu, 9-10 yaş arası kızların uygun, 13-26 yaş arasındakilerin ise daha önce servikal kanser aşısı olmamışlarsa uygun görüldüklerini bildirdi. Yüce, ancak 19-26 yaş arasındaki kadınlarda aşının koruyuculuğunun düştüğünü, daha önce HPV almış kadınlarda ise aşının daha az etkili olduğunu belirtti.
-RAHİM AĞZI KANSERİ NEDİR?-
Human Papilloma Virus (HPV), genital
bölge ve mukozalarda enfeksiyon yapan, kısaca ''kondilom'' adı verilen siğil şeklinde kitlelerin oluşumuna neden olan bir virüs.
Çoğu virüs hastalığında olduğu gibi HPV de bir kez vücuda girdiğinde hücreler içinde yerleşerek zaman zaman alevlenmelere yol açıyor. Bu yüzden HPV enfeksiyonu, kesin tedavisi olmayan bir hastalık olarak kabul ediliyor.
Rahim ağzı kanseri ise tüm dünyada sıklık açısından ön sıralarda yer alan bir kanser türüyken, pap-smear tarama ve kolposkopi tanı testi gibi yöntemlerin geliştirilmesi sayesinde henüz kanser aşamasına gelmeden yakalanabiliyor.
Rahim ağzı kanseri, özellikle pap-smear tarama testinin yaygın olarak kullanılamadığı ülkelerde halen önemini koruyor. Bu kanser türü, genellikle 40 yaş ve sonrasının bir hastalığı olarak kabul edilmesine karşın her yaşta ortaya çıkabiliyor.
Kuadrivalan aşı, en sık genital siğil yapan tip 6 ve 11, en sık rahim ağzı kanseri öncüsü lezyon ve rahim ağzı kanseriyle ilişkili tip 16 ve 18 türlerine karşı etkili.
Rekombinant AS04 adjuvanlı aşı ise tip 16 ve 18 virüslerin neden olduğu hastalıklara karşı koruyor.
Bu aşıların yüzde 100 koruyuculuğu olmasa da rahim ağzı kanserine karşı etkili bir koruma sağlıyor.
(AA)