İstanbul İl Sağlık Müdürü Doç Dr. Ali İhsan Dokucu, mikro cerrahi alanında kamu hastanelerinin yeterli uzmana sahip olduğunu ancak organizasyon konusunda yeni düzenlemeler yapılması gerektiğini söyledi. Dokucu, kopan parmağı 5 hastene dolaşmasına rağmen dikilmeyen Doğan Ay'ın durumu ile ilgili ise, hastanın konuyu 112'ye geç bildirdiği için sorun yaşandığını söyledi. İl Sağlık Müdürü Dokucu, mikro cerrahi müdahale konusundaki tartışmalara açıklık getirmek ve konu hakkında değerlendirmelerde bulunmak üzere bir basın toplantısı düzenledi. İstanbul İl Sağlık Müdürlüğü binasında gerçekleştirilen basın toplantısına İstanbul'da bulunan eğitim ve araştıma hastaneleri, üniversite hastaneleri ve özel merkezlerden mikro cerrahi konusunda uzman doktorlar katıldı. Sultangazi'de, evlerinin çatısından merdiven boşluğuna düşen 12 yaşındaki Doğan Ay'ın serçe parmağı kopmuş ve 5 hastane dolaşmasına rağmen müdahale edilemeyen küçük çocuk parmağını kaybetmişti. Medyada geniş yer bulan olayın ardından mikrocerrahi konusu kamuoyunun gündemine gelmişti. İstanbul'da yıllık 700 ila 1000 arasında kopuk kaza vakasına rastlandığını ifade eden İl Sağlık Müdürü Dokucu, "Buna karşılık mikro cerrahi işlemleri yapılabilecek merkezlerimiz de hiç de az değil. 3 üniversite hastanesinde 6 eğitim ve araştırma hastanesi ve 7 tane özel hastanede hizmet verilebileceğini biliyoruz." dedi. Mikro cerrahi konusunda uzman doktorların sayısının ise İstanbul'daki kamu hastanelerinde 46 olduğunu 50'nin üzerinde de asistan bulunduğunu kaydetti. Dokucu, Doğan Ay'ın parmağını kaybetmesi olayıyla ilgili olarak da, "Çapa Tıp Fakültesi'nde geçen olayda olduğu gibi içerde başka bir olgunun ameliyatı devam ederken, bu olgunun Doğan Ay isimli çocuğun gelmesi zaten müdahale açısından nöbetçi ekip tarafından yapılması mümkün değildi. Ama Çapa Tıp Fakültesi'nin ismi bir şekilde geçti, 'Müdahale edilmedi, edilemedi' başlığı altında verildi." dye konuştu. Doğan Ay olayının 112 ekiplerine ilk anda haber verilmemiş olmasının sorunu büyüttüğünün altını çizen Dokucu, "112 ancak hastamızın 4. hastaneye gittiğinde müdahale edilirken haberimiz oldu. Böyle bir olayın olduğunu biz 4. hastaneden öğrendik. Dolayısıyla bu hasta kazadan hemen sonra bir özel polikliniğe gidiyor. ideal olmayan bir şekilde organ eldiven içinde saklanıyor. Belki hastanede yer aramak saatler sürdüğünde de risk giderek artmış oluyor. Bunun bir zamanla yarış olduğunu biliyoruz. Bu hasta 112 üzerinden haberdar edilseydi müdahale edilebilecekti" ifadelerini kullandı. "ASILSIZ ÇAĞRILAR 112'Yİ MEŞGÜL EDİYOR" onuyla ilgili soruşturmanın birkaç hafta içinde şekillenebileceğini de belirten Dokucu, kendileri bünyesinde de gerekli soruşturmanın yürütüldüğünü açıkladı. 112 acil yardım servisinin yoğunluğuna da değinen Dokucu, her gün 80 bin çağrının merkeze ulaştığını söyledi. Dokucu, bu rakamın 70 bin tanesinin gereksiz çağrı olarak geldiğini ve arayan kişilerin bazılarının uygunsuz sözler sarf ederek telefonu kapattığını dile getirdi. (CİHAN)