Maliye Bakanı
Mehmet Şimşek, dünya ekonomisinde bir
takım belirsizliklerin hakim olduğunu, bunların da hemen kalkacak olmadığını söyledi.
Türkiye'nin başka ülkelerle karşılaştırıldığı en güçlü yönlerinden birinin
girişimcilik ruhu olduğunu ifade eden Şimşek, artık dünyanın her tarafında Türk girişimci bulmanın mümkün olduğunu kaydetti.
Mehmet Şimşek, yeni
teşvik sisteminin de bu hafta sonu veya hafta başında tebliğ edileceğini ifade etti.
Bakan Şimşek,
Gaziantep Sanayi Odası'nda (GSO), sanayicilere yönelik yaptığı konuşmada, küresel
kriz, dünya ekonomisi ve yeni
teşvik sistemine temas etti. Dünya ekonomisinin içinde bulunduğu sıkıntıların en önemli sebebinin, önceki yıllarda yaşanan makro
ekonomik dengesizlikler olduğunu belirten Şimşek, "Bu dengesizlikler geçici olarak giderilmiş olsa da yeniden yapılması gerekli çok şey var. Türkiye olarak, yeni döneme
hazırlık açısından her türlü çabayı gösteriyoruz. Kredi
Garanti Fonu, Teşvik, GAP, DAP gibi. Bunların ötesinde, istihdam ve eğitim konusunda ve diğer alanlarla da yenilikçi yaklaşımla Türkiye'nin önünü açmaya çalışacağız. Çünkü, bizim için önemli olan özel
sektör liderliğinde, memleketin kalkınması ve iş aş üretilmesidir. Bürokratların da hükümetlerin de en önemli görevi insanlığa hizmettir." dedi.
GSO
Meclis Toplantısı,
Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, Türkiye
Odalar ve
Borsalar Birliği (
TOBB) Başkanı
Rifat Hisarcıklıoğlu ve
Dünya Bankası Türkiye Temsilcisi Ulrich Zachau'nun katılımıyla yapıldı.
Toplantıda konuşan Şimşek, girişimciliğe dikkat çekti. Türkiye'nin diğer devletler karşısında en önemli üstünlüğünün girişimcilik olduğunu belirten Şimşek, Türkiye'nin başka ülkelerle karşılaştırıldığı zaman güçlü taraflarının
doğal kaynakları değil,
rekabet anlamında en güçlü yönlerden bir tanesinin Türkiye'de girişimcilik ruhunun çok yüksek olmasıdır. Sadece
Avrupa ve Ortadoğu'da değil artık dünyanın her tarafında Türk girişimci bulmak mümkün. Dünya markası olmaya başlayan bir sürü de firmamız var. Türkiye birçok sektörde dünyanın ilk 10'nda. Girişimci, ekonomik büyümenin ve kalkınmanın motorudur. Girişimci insan risk alır, katma değer üretir, hesabını iyi yapar. En önemlisi de değişimi yakından takip eder, özelikle küreselleşen dünyada, değişimi iyi yönetir. Kendi işini sürekli iyileştirir ve daha ileri götürür." diye konuştu.
Yeni teşvik sistemine değinen Şimşek, teşvik sistemini bu hafta sonu veya hafta başında tebliğ edileceğini söyledi. Daha önceki konuşmalarında, hiçbir sistemin mükemmel olmadığı, teşvik sistemini daha akılcı ve kapsamlı hale getirmek için çalışmalar yapacaklarını hatırlatan Şimşek, şu anda gerek bölgesel gerek sektörel ve gerekse Türkiye'nin açıklarını azaltacak büyük yatırımlara yönelik yeni teşvik çerçevesini oturttuklarını kaydetti.
Şimşek, yeni teşvik sistemindeki KDV ve gümrük muafiyeti indirimi,
prim desteği, kurumlar
vergisi indirimi, faizsiz
kredi imkanı, bedava
arsa tahsisi yapılacağını bildirdi. Şimşek, "
Maliye Bakanlığı olarak, buradaki şirketlere ortağız ama 72 milyonun hakkını temsil etmek üzere bir
ortaklık söz konusudur. Onun için bu ortaklık güçlü şekilde devam edecek. Biz girişimcilerimizin önünü açacağız, onlar yatırım yapacaklar, risk alacaklar, inşallah kar elde edecekler ama en önemlisi istihdam sağlayacaklar. Bu teşvik sistemi radikal bir teşvik sistemidir. Sanayicilerden, "teşvik yeni yatırımlar için getirildi ama şu anda sıkıntıdayız. Kapasiteyi koruyacak adımlar da atın" gibi şikayetler alıyoruz. O adımlar zaten atıldı, atılmaya devam ediliyor. Vergi indirimlerinden tutun bir sürü diğer teşviklere kadar, kredi garanti fonuna kadar." diye konuştu.
Kendisinden önce konuşan TOBB Başkanı
Rifat Hisarcıklıoğlu'nun, "devleti harcatmayın, harcatırsanız bedeli zam ve vergiler olarak sizden çıkar" sözlerine
destek veren Şimşek, TOBB Başkanı'nı desteklediğini belirterek, şöyle konuştu, "Çok doğru, o konuda kendisine katılıyorum. Fakat kamunun borçlanma ihtiyacı sadece harcamadan kaynaklanmıyor. Harcamalarınızı artırdığınız zaman borçlanma ihtiyacınız artar ama gelirden vazgeçtiğiniz zaman da borçlanma ihtiyacınız artar. Son bir iki yıldır biz, girişimciler, işadamları lehine, iş-aş üretenler lehine muazzam bir şekilde gelirlerimizden vazgeçtik. Geçen sene ilk defa primlerde işveren katkı payını yüzde 19,5'tan yüzde 14,5'a düşürdük ve bunun bize maliyeti en az 5 milyar liradır. Bunu hazine ödüyor.Türkiye kamu harcamaları ile ekonomideki bu daralmayı engelleyemez, nitekim engelleyemedi. Çünkü Türkiye,
özel sektör liderliğinde büyüyor. Son 5-6 yıldır büyümenin motoru vatandaşın tüketimi ve özel sektör yatırımıdır. Türkiye'yi bir yandan krizin etkilerinden korumaya çalışırken, öte yandan çıkış dönemine hazırlamaya çalışıyoruz. Dünya da normalleşecek, hiçbir kriz sonsuza kadar devam etmez. Bu krizden çıkış başladığında, dünya normalleşme sürecine girdiğinde ki bunun sinyallerini alıyoruz. Türkiye buna hazırlıklı olmalı. Türkiye yeniden bir çıkış dönemine girmiş olmalı. Bu teşvik sistemi bunun en önemli unsurlarından birisidir."
Krizle birlikte talebin yanı sıra fonlarda da daralma olduğunu hatırlatan Şimşek, "Türkiye'de bankalar çok sağlıklı yapıya sahip ama ortalık toz dumanken temkinli davranmaya ve kredi verirken çok seçici olmaya başladılar.
Hükümet olarak kredi garanti fonunda yeni
model geliştirdik. O modelle
Hazine olarak 1 milyar liralık destek vereceğiz. O destek sayesinde 10 milyar liralık kredi hacmi oluşacak. Bankaların, KOBİ'lere kredi vermede temkinli olmalarına gerek yok. Riskin yüzde 65'ini Hazine taşıyacak." diye konuştu. (CİHAN)