Çin'in Şincan bölgesinde yaşanan katliamın tanıklarından bir Uygur
Türkü, olayların ardından açıklandığı gibi 196 değil çok daha fazla Uygur'un kurşuna dizilerek idam edildiğini söyledi. Kimliğini ve yüzünü gizleyen Uygur Türk'ü, hapishanelerde olduğu sanılan 600 kişiden haber alınamadığını dile getirdi.
196 Uygur Türkü'nün kurşuna dizilerek idam edilmesinin ardından
Doğu Türkistanlı
sivil toplum kuruluşları İHH İnsani Yardım Vakfı'yla birlikte bir
basın toplantısı düzenledi. İHH'nın genel merkezindeki toplantıya Vakıf Başkanı Bülent
Yıldırım, Doğu Türkistan Maarif ve Dayanışma Derneği Başkanı Hidayet
Oğuzhan ve Doğu Türkistan Vakfı Genel Sekreteri
Hamit Göktürk ve Doğu Türkistan'dan yeni gelen bir
görgü tanığı katıldı. Güvenliği için yüzünü kapatan ve ismini vermeyen gördüğü tanığı, yaşadığı dehşet anlarını sıcağı sıcağına anlattı.
Güvenlik güçlerinin yanı sıra Çinli sivillerinin bir kısmının da silahlarla
Uygur Türklerini yok ettiğini anlatan görgü tanığı, "Hapishanelere atılan 600 kişiden haber alınamıyor. "
Türkiye'ye en son 196 kişinin idam edildiği bilgisi gelmiş. Bu rakam sadece Türkiye'ye gelen bilgi. Bizim bilgilerimize göre daha fazla Uygur erkeği kurşuna dizilerek idam edildi. Çin dünyaya kapattığı bölgede istediğini asıp kesiyor. Ben çeşitli yolları kullanarak Türkiye'ye geldim. Ancak Doğu Türkistan'da bulunan ailem ve yakınlarım için endişeliyim. Hiç birisinin garantisi yok. Çünkü Çin için suçlu olmak için suç işlemek gerekmiyor. Çin yönetiminin gözünde bütün
Müslüman Uygur Türkleri zaten potansiyel suçlu ve
terörist" dedi.
İHH Başkanı
Bülent Yıldırım da, katliamların durdurulması için
İslam Konferansı Örgütü (İKÖ),
Arap Birliği ve
Birleşmiş Milletlere (BM) çağrıda bulundu. Yıldırım şöyle konuştu: "Dünya sessiz kalırsa bütün Çin, Uygurların hepsini yok edene kadar öldürecek. Uygurların bütün insani hakları ellerinden alınmış durumda. Doğu Türkistan politikasında Türkiye'de bir
takım hatalar yaptı. Ne yazık ki Türkiye geçmişte Çin tarafından Uygurca dilinin yasaklanmasına sessiz kaldı. 23
Aralık 1998 tarihinde 36 sayılı başbakanlık genelgesi ile Doğu Türkistan'a insani
yardımın götürülmesi engellendi. Bu durum düzeltilmelidir. İslam dünyasının Çin ile 133 milyar dolarlık bir ticaret hacmi vardır. Hac ve Umrede satılan malzemeler bile
Çin malı. Çin'e karşı boykotun başlatılması için İKÖ, İslam ülkelerini bir araya getirmeli. İKÖ'ya böyle zamanlarda ihtiyaç var."
Doğu Türkistan Maarif ve Dayanışma Derneği Başkanı Hidayet Oğuzhan ise "Çinli askerler, Doğu Türkistan'dan hemen çekilsin. Çin'in iç kesimlerine zorla götürülen
işçi kız ve Uygur erkekleri ile hapishanelerdeki binlerce masum insan serbest bırakılsın" dedi.
Doğu Türkistan Vakfı Genel Sekreteri Hamit Göktürk de Doğu Türkistan'daki katliamlara uluslararası örgütlerin sessiz kalmaması gerektiğini belirtti. Göktürk, "Dünya ülkeleri maalesef Çin ile olan bir takım ticari ilişkileri sebebiyle bu katliamı görmezden geliyor. Bu sessizlik devam ederse bir
halk yok olacak" şeklinde konuştu.
(CİHAN)