Öğrenci Seçme ve Yerleştirme Merkezi (
ÖSYM) Başkanı Prof. Dr.
Ünal Yarımağan, okul başarısı da dikkate alınarak hesaplanan Ağırlıklı Ortaöğretim
Başarı Puanının (
AOBP) değer aralığının 100-500 olarak belirlendiğini kaydederek bu nedenle yeni
sistemde okul başarısının etkisinin biraz azalacağını bildirdi.
Yarımağan, YÖK'te düzenlediği basın toplantısında yeni üniversiteye giriş sistemi hakkında bilgi verdikten sonra gazetecilerin sorularını yanıtladı.
Bir gazetecinin sorusu üzerine Ağırlıklı Ortaöğretim Başarı Puanı'nın (AOBP) hesaplanma yönteminde hiçbir değişiklik olmadığını yineleyen Yarımağan, ''Tek değişiklik puan aralığının lineer biçimde 50-100 yerine 100-500 olması'' dedi.
Gazetecinin ''Bu durumda Ağırlıklı Ortaöğretim Başarı Puanı'nın ÖSS'ye etkisi azaltılmış oluyor'' sözleri üzerine Yarımağan, şöyle devam etti:
''Ağırlıklı
ortaöğretim başarı puanının yerleştirmeye etkisi mevcut uygulamada bir hesaba göre yüzde 21, bir hesaba göre yüzde 16.67 idi. Yeni sistemde nasıl hesaplarsanız hesaplayın bu oran yüzde 13.05'dir. Dolayısıyla bir ölçüde azalmış oluyor ama yüzde 21'den mi 13'e indi, 16.67'den mi indi onu tartışabilirsiniz. Bütün puanların değer aralığını aynı noktaya getirirseniz
tartışma olmuyor.
Bana göre mevcut durumda yüzde 16.67, brütü yüzde 21. Yeni sistemde neti de brütü de hepsi yüzde 13.05.''
''
Lise eğitiminin etkisinin azalması, öğrencilerin okullara ilgisini azaltan bir durum değil mi?'' sorusu üzerine Yarımağan, ''Bunun artırılmasını isteyenler de var, azaltılmasını isteyenler de var. Müzakerelerden sonra YÖK bu konuda karar aldı. Ben kendi görüşümü saklı tutuyorum. Şu anda artık alınmış kararlar var onu uygulayacağız. Ama şu yorumu yapıyoruz, okul başarısının etkisi 2009'a göre 2010 yılında birazcık da olsa azalmıştır'' diye konuştu.
YGS'nin LYS'ye etkisinin hangi oranda olacağı sorusuna Yarımağan, ''Birinci basamak sınavındaki testler sınavı bir bütün olarak etkilemiyor. Birinci sınavdaki testlerin ikinci aşama puanlarını etkileme oranı
yabancı dil puanları hariç yüzde 40.
Yabancı dil puanlarında da birinde yüzde 50, birinde yüzde 35'' yanıtını verdi.
-''İNTERNETE KONULACAK''-
''Hangi
yükseköğretim programlarının hangi puan türüyle öğrenci kabul edeceğinin belirlenip belirlenmediği'' sorusu üzerine Yarımağan, bunların belirlendiğini ifade ederek, birkaç gün içinde internet sitelerine koyacaklarını bildirdi. Yarımağan, şöyle konuştu:
''Örneğin mühendisliklerin neredeyse tümüne MF-4 puan türüyle giriliyor, istisna olarak orman veya ziraat mühendislikleri, su ürünleri mühendislikleri vardır. Tıp fakülteleri, eczacılık fakülteleri, dişçilik fakültelerinin hepsine MF-3;
Matematik,
İstatistik, Astronomi gibi programlara MF-1 ile Fizik, Kimya, Biyoloji gibi programlara MF-2 ile giriliyor. İşletme, İktisat, Muhasebe gibi programlara TM-1 ile
Coğrafya programlarına TS-1, Türçe
Öğretmenliği,
Edebiyat programlarına TS-2,
İngiliz Dili ve Edebiyatı'na Dil-1 ile giriliyor.''
Yarımağan, ikinci aşamadaki sınavların tümüne
adayların hepsinin girmesinin beklenmemesi gerektiğini söyledi. Mühendislik programlarını seçecek adayların sadece Matematik-Fen sınavına gireceği örneğini veren Yarımağan, sözlerini şöyle sürdürdü:
''Adayların bir kısmı üç sınava, bir kısmı bir sınava girecek. Adayların yaklaşık üçte biri gelecek sene birinci sınava girecek, bir kısmı iki sınava girecek. Yabancı dil grubu sadece birinci sınav ile dil sınavına girecek. Ama adayların önemli bir kısmı üç sınava girecek, bu sınavlardan da ikisi ikinci aşamada. Mutlaka beş sınavın beşine de giren aday olacaktır. 100 dolayında aday beş sınavın beşine de girebilir, yüz binlerce aday girmez.''
YGS'nin nisan ayında yapılacağı anımsatılarak, müfredatın henüz tamamlanmamış olacağına işaret edilmesi üzerine Yarımağan, YGS'nin ortak müfredata dayanacağını ve soruların büyük kısmının 9.
sınıf öncesinde okutulan dersleri kapsadığını anlattı. Yarımağan, YGS'deki soruların az bir kısmının da 9. sınıf sonrasında okutulan İnkılap Tarihi, Felsefe gibi derslerden geleceğini belirterek, ''Bu derslerden de son bir-iki ayda okutulan konulardan soru sormayacağız'' dedi.
Bir başka soru üzerine Yarımağan, ÖSYM olarak ikinci aşama sınavlarını iki hafta sonunda yapmayı
tercih edeceklerini belirterek, ''Ancak öğrenci açısından hangisi iyi olacaksa onu yapalım istiyoruz'' diye konuştu.
Yarımağan, bir soruya karşılık ek puan verilecek programlarının sınırlı olduğunu belirterek, ''Mesela hemşirelik yüksekokuluna gitmek isteyen sağlık meslek lisesi hemşirelik bölümü öğrencilerine bu ek puan veriliyor. Yoksa tıp fakültesine giderken, mühendisliklere giderken ek puan hiç kimseye verilmez'' dedi.
''Yeni sistem, bu senekine benzer bir tablonun önüne geçilmesine, liselere gelen eleştirilerin önüne geçilmesine katkı sağlayacak mı?'' sorusuna Yarımağan,
ilköğretim ve ortaöğretim sistemlerinde gerek öğrenci sayıları gerekse öğretmen ve
personel açısından büyük sistemler olduğuna işaret etti. Yarımağan, ''3 saatlik bir sınavla bu sistemlerin sorunlarını gidermek veya handikaplarını yok etmek veya onları iyileştirmek mümkün değil. Eğer ortaöğretim sisteminin birtakım sorunları varsa biz o sorunlara yeni sorunlar eklememeye çalışıyoruz ama biz o sorunları çözemeyiz'' karşılığını verdi.
Bir gazetecinin dün gerçekleştirilen
YÖK Genel Kurulu toplantısında tartışmalar yaşandığını ve bir üyenin muhalefet şerhi koyduğunu anımsatarak, ''Yapılan son düzenlemede farklı
katsayı uygulamasının kaldırılmasını imam hatip liselerinin önünün açılması olarak değerlendiriyor musunuz?'' sorusu üzerine Yarımağan, dünkü toplantının bir kısmına katıldığını ve toplantıda bugün anlattığı konuların özetini sunarak soruları yanıtladığını anlattı. Yarımağan, ''Benim katıldığım kısımda katsayılarla ilgili bir tartışma olmadı. O daha sonra olmuş. Ben bu konuda konumum gereği görüş belirtmek istemiyorum'' dedi.
-ÖSS'DE SIFIR ALANLAR-
2009-ÖSS'de 30 bin adayın sıfır puan aldığının anımsatılarak, yeni sistemde durumun nasıl olacağının sorulması üzerine Yarımağan, şunları söyledi:
''Bizim amacımız alttaki 30 bin aday değil. 30 bin aday sistemin sonucunda ortaya çıkan bir sorunu gözler önüne seriyor. Bizim amacımız öndeki 30 bin kişiyi daha iyi seçmek. Bizim sınav sistemimizin amacı doğru öğrenciyi doğru programa yönlendirmek. 30 bin aday üzerinde gerek basın, gerekse kamuoyu çok durdu. Geçmiş yıllarda o sayının 57 bin olduğu yıl da olmuş. O adaylarla ilgili analizleri de yaptık. Şu tablo görülüyor, her gruptan, fen lisesinden de sıfır alan aday var. Ama belirli öğrenim gruplarında daha çok var. Örneğin meslek liselerinde genel liselere göre sıfır alan aday sayısı daha çok. Şırnak'ta Denizli'ye göre sıfır alan daha çok. Belli illerde belli okul türlerinde daha çok ama hepsinde var. İstanbul'da da Ankara'da da var, fen lisesinde de var,
Anadolu lisesinde de var.
Bu adaylarla ilgili yüz yüze görüşme yapmak lazım. Ben bu adayların bilgi düzeyinin sıfır olduğuna inanmıyorum. Bu adayların moralleri mi bozuluyor, kendilerine güvenlerini mi kaybediyorlar... Bu adaylar ne kadar işaret koyuyor onu da inceledim, boş kağıt verenlerin oranı çok az. Çoğu işaret koymuş, hatta 180 tane işaret koyanlar var ama tamamen rastgele koymuş. 4 yanlış 1 doğruyu götürdüğü için bütün testlerden sıfır veya sıfırın altında almış. Bunlarla ilgili yorum, ÖSYM'nin görev alanının dışına çıkan bir yorum. Sosyal bilim, eğitim araştırmacılarına yardımcı olmaya hazırız.''
-SINAV ÜCRETLERİ HENÜZ BELLİ DEĞİL-
Sınav ücretlerinin ne kadar olacağına ilişkin soruya Yarımağan, gelecek yıl toplam 3 sınava girecek adayın sadece bu yılki kadar ücret ödemesinin mümkün olmayacağını ifade etti. Yarımağan, hem birinci aşama için hem de ikinci aşamaya girecek adaylardan ayrı ayrı ücret alınacağını, bunun miktarının henüz belirlenmediğini bildirdi.
Yarımağan, açıklamalarının ardından kendisine YÖK üyelerinden geldiğini söylediği bir notu da okudu. Notta, YÖK'ten
Milli Eğitim Bakanlığına meslek yüksekokullarına sınavsız geçişin kaldırılmasıyla ilgili öneriler götürüldüğü belirtilerek, sınavsız geçişin kaldırılmasının
yasa değişikliği gerektirdiği, yasa değişikliği gerçekleşirse 2010'da sınavsız geçişin kalkacağı belirtildi.
(AA)