Devlet Başkanlığı Sarayı La Moneda'da yapılan törende konuşan
Şili Devlet Başkanı
Bachelet Jeria,
Türkiye'nin hem bulunduğu coğrafi konum hem de
ekonomik gelişim açısından çok önemli bir potansiyele sahip olduğunu kaydetti. Doğu ve
batı arasındaki konumunun Türkiye'yi önemli bir duruma getirdiğini bildiren Bachelet, ''Aynı zamanda
Nobel Edebiyat ödülü sahibi Orhan Pamuk'u da burada söylemek istiyorum. Kültürel açıdan Türkiye oldukça önemli bir
ülke durumuna geldi'' dedi.
Bugün ülkeler arasındaki kültürel bağlılıkların mesafeleri daha da azalttığını belirten Bachelet, Türkiye ve Şili'nin
gelişmekte olan ülkeler olduğunu, benzer sorunlarla mücadele etmek durumunda kaldığını ifade etti. Türkiye'nin vermiş olduğu çabayı ve enerjiyi hayranlıkla gördüklerini belirten Bachelet, şöyle konuştu:
''Hayranlıkla görüyoruz. Çünkü Türkiye, önüne çıkan bir
takım engelleri aşarak dünyanın 15 büyük ekonomisi arasına girmeyi başaran bir ülke. 26 milyon turistin ülkenize geldiğini söylüyorsunuz. Tabii bu bizim hayranlığımızı uyandırıyor. Bizim çok daha az turist alma sayımız var.
Dünyada küresel bir
kriz ortamı yaşanıyor. Bu, hem
Müslüman hem de
Hristiyan dünyası arasında bir bağ, birbirimize yakınlaşmamızı sağlayacak olan bir durum. Serbest ticaret
anlaşması bu kapıyı açan özel anlaşmalardan bir tanesi. Anlaşma, her iki ülkede
ürünlerin yüzde 98 oranında serbest girmesini sağlayacak. Gelecek 6 yılda da tamamen yüzde 100 olarak uygulanacak. Özellikle Şili madencilik, meyvecilik, orman ürünleri, balıkçılık gibi ürünlerin birçok şirkette istihdamın artırılmasına
yardım edecek. Şilili ailelerin geçimlerini sağlamalarına olanak sağlayacak. Şili şarabının yüzde 70 gümrük
vergisine tabii. Anlaşmayla bu oran
Avrupa ülkeleri seviyesine inecek.
Balıkçılık ve orman ürünlerinin bizim ekonomimize büyük katkısı var. Bu serbest ticaret anlaşması Şili için çok büyük potansiyeli olan beklemediğimiz bir piyasaya yaklaşmamız ve ürünlerimizi sunmamızı sağlayacaktır.
Şili, Türkiye için çok iyi ortak olabilir. Biz çok büyük bir
pazar değiliz. 16 milyon nüfusumuz var. Fakat, bize bağlı, etrafımızda bir ticari ağa sahibiz. Biz, kendimizi bir
platform olarak görüyoruz. Bu sizin diğer pazarlara ulaşmanızı sağlayacak.''
Altyapı konusunda,
liman, liman inşaatları, güvenlik konusunda oldukça büyük yatırımları bulunduğunu bildiren Bachelet, ''Şili, ciddi bir ülke. Biz, oyunu kurallarına göre oynamaya alışmış bir ülkeyiz.
Ticaretin de bütün şartları, kurallarını yerine getirerek sizlere pozitif katkı sağlayacaktır. Ticaret anlaşması her iki ülkenin de
gönüllü olarak birlikte çalışmayı istediği bir durum'' ifadesini kullandı.
-''BİRBİRİMİZE ÜLKE OLARAK DESTEK OLMAK DURUMUNDAYIZ''-
Dünya ekonomisinde yeni iyileşme ve düzelmeler olacağını, ülkelerin birbirleriyle ve özel sektörle
dayanışma içinde krizi daha kolay aşacaklarını söyleyen Bachelet, sözlerini şöyle sürdürdü:
''Biz de birbirimize ülke olarak
destek olmak zorundayız. Dış
politika olarak da bu göreve
hizmet vermek durumundayız. Çünkü Şili, çok geniş 4 milyar nüfuslu bir piyasaya yönelmektedir. Bu bizim için önemli. Daha rekabete açık pozisyona geldik.
Güney Amerika ülkeleriyle ticari ilişkilerimiz birçok anlaşmalar yoluyla sağlandı. Bir çok müşterek anlaşmalarla üçüncü piyasalara, üçüncü ülkelere yönelmek istiyoruz. Kısa bir süre önce hizmet sektörü konusunda Mercosur ile anlaşma
imzalandık. Diğer yatırım sektörünü bu anlaşmaya dahil etmek istiyoruz.
Kolombiya ile olan anlaşmalarımız var. Guetamala ve Honduras'la anlaşma sağlayacağız.
Avustralya ile yapmak istediğimiz anlaşma, Türkiye ile yapılan anlaşmanın bir örneği. Biz
Asya-
Pasifik ülkeleriyle de anlaşma yapmak istiyoruz. Biz, serbest ticaretin her iki taraf için de faydalı olacağına inanıyoruz. Çin'le yapılmış anlaşmanın da genişletilmesi ve Okyanusya ülkeleriyle anlaşmalar düşünüyoruz. Bir de kısa bir süre içinde
Vietnam,
Endonezya,
Singapur, Brunei ve
Yeni Zelanda ile anlaşmayı düşünüyoruz. Müslüman dünyası, Arap dünyasıyla bir takım anlaşmalar yapmaya çalışıyoruz. İkili anlaşmalar yoluyla
Körfez ülkelerine de anlaşmalar
teklif ettik. Benim hükümetim, korumacı politikalara karşı mücadele eden bir hükümettir.''
Ekonomik kriz ortamında Türkiye ile
işbirliği yapmalarının kendisi için çok büyük bir memnuniyet konusu olduğunu da vurgulayan Bachelet, imzalanan anlaşmanın Türkiye ile Şili arasındaki tarihsel bağları da güçlendireceğine inandığını belirtti.
-ÇAĞLAYAN: ''KÜRESEL KRİZ VARSA KÜRESEL ÇÖZÜM DE VAR''-
Devlet Bakanı Zafer
Çağlayan da törende yaptığı konuşmada, korumacılığın arttığı, adeta kalkan halini aldığı bir ortamda anlaşmanın yapılmasının dünyaya bir
mesaj olduğunu söyledi.
''
Küresel kriz varsa küresel çözüm de var'' diyen Çağlayan, STA'yı imzalayarak siyasilerin bir adım attığını, bundan sonrasının iş adamlarına kaldığını kaydetti.
Bölgesinde güçlü olan Türkiye'nin, Latin Amerika'da güçlü olan Şili ile STA yapmasının önemli olduğunu belirten Çağlayan, anlaşmanın karşılıklı ticaret ve yatırımları artıracağını, üçüncü ülkeler nezdinde de işbirliğine olanak sağlayacağına işaret etti. Çağlayan, sözlerini şöyle tamamladı:
''İki ülke güçlerini birleştirecek. Anlaşma, iki ülkeye ve dünya ekonomisine faydalar getirecek. Şili tarafı bizden THY'nin Şili'nin başkenti Santiago'ya doğrudan sefer yapmasını talep etti. Konuyu ele aldık. Bundan sonra THY'nin, Santiago doğrudan uçuşlarını en kısa sürede gerçekleştirmeye çalışacağız. Bu hem kargo taşımacılığı açısından önemli hem de turizm açısından. Şili'den, Türkiye'ye 8 bin 580 turist gelmiş. İki ülkenin çok sayıda ortak noktası var. Var olan ortak yönlerimizi, turizmi de katarak geliştireceğiz.''
Çok sayıda iş adamı ve siyasetçinin katıldığı törenden sonra Başkanlık Sarayı'nda kokteyl verildi.
-ORTAK BASIN TOPLANTISI-
Törenden sonra Devlet Bakanı
Zafer Çağlayan ile Şili
Dışişleri Bakanı Mariano Fernandez ortak
basın toplantısı düzenledi.
Çağlayan, Türkiye ile Şili'nin ilişkileri açısından çok önemli bir imza attıklarını, STA ile iki ülke arasında yeni ekonomik bir sayfanın açıldığını söyledi. Bu anlaşmanın, Türkiye'nin Amerika kıtasında yaptığı ilk anlaşma olduğunu vurgulayan Çağlayan, anlaşmayla ticarete konu mal ve hizmetler kapsamının genişleyeceğini, özellikle enerji,
savunma sanayi, inşaat ve turizm alanında çok önemli gelişmeler olacağını, ticaret hacminin en az ikiye katlanacağını anlattı. Çağlayan, şöyle konuştu:
''Şili sanayi ürünlerinde gümrük vergilerini hemen sıfırlayacak. Tüm mallarda yüzde 95'ini sıfırlayacak. Geriye kalan yüzde 5, dört yıl içinde sıfıra inecek. Türkiye, tarım ürünlerinde belli tarifeler çerçevesinde hareket edecek. Şili, birkaç ürün dışında tüm tarım ürünlerinde sıfırlamaya gidecek. Şili, Türkiye'de ticaret temsilciliği açacak. Biz de ilgili
bakanlık olan Dışişleri Bakanlığına müracaat ederek Şili'de ticaret temsilciliği açılması için çalışacağız.
İstanbul ve Ankara'da birer Şili fuarı düzenleyecekler. THY'nin direkt uçuşu için talepleri oldu. Türkiye
İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkanımız Mehmet
Büyükekşi aynı zamanda THY Yönetim Kurulu üyesi. Biz konuyu ona ilettik. En kısa zamanda direkt uçuşlar gerçekleşecek sanıyorum. İki ülkenin bakanları olarak bu konuda hem fikiriz. STA'nın iki ülkeye bol kazançlar getirmesini dilerim.''
Şili
Dışişleri Bakanı Fernandez de imzalanan STA'nın kendileri için çok önemli olduğunu, son anlaşmayla dünya ticaretinin yüzde 85'inin yapıldığı ülkelere ulaşabileceklerini kaydetti.
Anlaşmayla Türkiye-Şili arasındaki dış ticarete konu malların yüzde 97'sinin eş zamanlı olarak vergi muafiyetinden yararlanacağını bildiren Fernandez, 6 yıl içinde bu oranın yüzde 100'e ulaşacağını vurguladı. Anlaşmayla iş imkanlarının çeşitlendirilmesinin hedeflendiğini vurgulayan Fernandez, bu yıl bitmeden Türkiye'ye ticaret heyeti göndereceklerini, 2010 yılının ilk dönemi içinde de Türkiye'de ticaret temsilciliği açacaklarını söyledi.
-ÇAĞLAYAN: ''STA'NIN ÇOK KISA SÜREDE YASALLAŞMASINI SAĞLAYACAĞIZ''-
Bakan Çağlayan, gazetecilerin soruları üzerine, STA'nın çok kısa sürede yasalaşmasını sağlayacaklarını, enerji konusunda Türkiye'nin çok güvenli bir geçiş ülkesi olduğunu ve gelecek 10 yılda 128 milyar dolar enerji yatırımı yapacağını,
Nabucco anlaşmasının
Hazar denizindeki gazı Avrupa'ya ileteceğini, Avrupa'nın ihtiyacı olan 30 milyar metreküp gazın buradan sağlanacağını, anlaşmanın tedarik ayağında bir sorun olmadığını söyledi.
Fernandez de Şili'nin 100'den fazla ülkeye 2 milyar doları bulan şarap satmasına rağmen Türkiye'ye ihracatının 1 milyon doları bile bulmadığını, halen yüzde 70 olan gümrük vergisi oranının Avrupa ülkelerine uygulanan seviyeye çekilmesi halinde, Avrupa şaraplarından yarı yarıya daha
ucuz ama onlardan daha kaliteli Şili şaraplarının Türkiye'de tüketiminin artacağını söyledi.
Fernandez, ülkesinin büyük miktarlarda
ceviz ve badem ürettiğini, dünyanın en büyük
üzüm ihracatçısı olduğunu, aralık ayında
kiraz üretimi gerçekleştirdiğini belirterek, ''Türkiye'den cevize büyük talep var. Bunu karşılayabiliriz'' dedi.