192 üyeli Genel
Kurul'da 3 gün devam eden konferansın sonunda 15 sayfalık sonuç bildirisi uzlaşma yoluyla kabul edildi. BM'de aylardır tartışılan ve üzerinde yoğun müzakerelerin yapıldığı metinde BM'ye üye 192
ülkenin hepsinin küresel
ekonomik krize çözüm bulmada söz sahibi olması gerektiği ve bu kapsamda BM'nin küresel ekonomik politikaların oluşumunda daha açık ve daha fazla rol alması gerektiği belirtildi.
Genel Kurul Başkanı Miguel D'Escoto Brockmann, sonuç bildirisinin kabul edilmesini ''büyük bir başarı'' olarak niteleyerek, ''Artık G192 dünya ekonomik ve mali konuların tartışıldığı merkez konumdadır'' dedi.
Dünyada milyonlarca insanın işsiz ve evsiz kaldığı, 50 milyon daha insanın aşırı
yoksul kesim arasına girdiği, 1 milyardan fazla insanın aç kaldığı ya da yetersiz beslendiği belirtilen bildiride, yoksul ülkelere
yardım edilmesi, borçlarının hafifletilmesi ve kaynak aktarılması gerektiği kaydedildi. ABD Doları'na dayalı küresel
rezerv sisteminin ve Bretton Woods kurumlarından IMF ve Dünya Bankası'nın gelişmekte olan ülkeleri daha iyi ve adil temsil edecek şekilde reform edilmesinin ''aciliyetinden'' de söz edilen bildiride, uluslararası mali sistemin daha fazla düzenlenmesi ve denetlenmesi gerektiği de ifade edildi.
BM'de 132 ülke ile birlikte Çin'i temsil eden 77'ler Grubu adına konuşan Sudan'ın BM Daimi Temsilcisi Abdulmahmud Abdulhalim
Muhammed, sonuç bildirisinin uzlaşmayla kabul edilmesini ''olağanüstü başarı'' olarak niteledi. AB ülkeleri adına konuşan Çek Cumhuriyeti'nin BM Daimi Temsilcisi Martin Palous da bildirinin krizden en çok etkilenenler başta olmak üzere tüm dünyaya güçlü bir ''ekonomik krizle mücadele kararlılığı mesajı'' gönderdiğini belirtti.
-ABD'DEN FARKLI GÖRÜŞ-
Amerikalı diplomat John Sammis toplantının ardından yaptığı açıklamada, BM'nin rezerv sistemi ve uluslararası mali kurumlar hakkında yönlendirme yapacak ve direktif verecek bir kurum olmadığını, bu konuda uzmanlığı ya da kendine verilen bir görevi olmadığını söyledi. Sammis, ''Uluslararası mali kurumların BM'den bağımsız kendi
yönetim yapıları var ve yönetim kurallarını ancak kendileri değiştirebilirler'' diye konuştu.
77'ler Grubu temsilcilerinin bazıları ise uluslararası mali ve ekonomik sistemde daha fazla reformdan yana, söz konusu politikaların oluşumunda gelişmekte olan ülkelere ve BM'ye daha fazla rol veren güçlü bir bildirinin kabul edilememesinden ''hayal kırıklığı'' duyduklarını belirttiler.
-NOBELLİ EKONOMİST STIGLITZ-
Konferansın uzman komisyonu başkanlığı görevini yürüten ve sonuç bildirisinin oluşmasından önce bir ''
tavsiye raporu'' hazırlayan
Nobel ödüllü ekonomi profesörü
Joseph Stiglitz de ''masada bulunan reformların'' son derece önemli olduğunu, ancak bir konferansla her şeyin çözülemeyeceğini, bu tartışmaların bir ''sürecin parçası'' olduğunu belirtti.
Sonuç bildirisinin G20 bildirisine kıyasla daha güçlü bir dile sahip olduğunu söyleyen Stiglitz, önemli olanın reformların uygulamaya nasıl geçeceği olduğunu söyledi.
BM Genel Kurulu'nun konferansın sonunda kabul edilen sonuç bildirisinde yer alan konularla ilgili olarak bir çalışma grubu oluşturulması bekleniyor.
-KATILIM DEVLET VE HÜKÜMET BAŞKANLARI DÜZEYİNDE OLMADI-
192 üyeli Genel Kurul'da düzenlenen ve ülkelerden çok az sayıda üst düzey devlet yetkilisinin katıldığı konferansa gelmesi beklenen Latin Amerika'nın sol kanat liderleri
Venezuela Devlet Başkanı
Hugo Chavez ve
Bolivya Devlet Başkanı Evo
Morales ise New York'a gelmediler. Konferansın düzenlenmesine büyük önem veren ve kapitalizme yönelik sert eleştirilerde bulunan Genel Kurul'un başkanı Nikaragualı eski Sandanist
rahip D'Escoto Brockmann, Batılı ülkeler tarafından fazla sevilmiyor.
Bu arada
İran'ın BM Daimi Temsilcisi Muhammed Khazee konferans sırasında İran Cumhurbaşkanı yardımcısı Perviz Davudi'nin yerine konuşma yaptığını, çünkü Davudi'ye ABD tarafından vize verilmediğini söyledi.