İstabul
Büyükşehir Belediyespor ile 2 yıllık
sözleşme imzalayan Can, geleceği ve hedefleriyle ilgili A.A muhabirinin sorularını yanıtladı.
Başarılı per
formansıyla yeni
takımına yapacağı katkının yanında yeniden (A) Milli
Futbol Takımı kadrosuna çağrılmanın en büyük hedeflerinden birisi olduğunu anlatan
İstanbul Büyükşehir Belediyespor'un yeni
transferi, daha güçlü bir “Can” olarak, yeniden sarı-lacivertli ekibe dönebileceğinin hedefleri arasında olduğunun sinyalini verdi.
Yeni takımının başarısı için elinden geleni yapacağını ifade eden Can, altyapısında yetiştiği Fenerbahçe'den daha önce iki farklı takıma
kiralık olarak gittiğini (
Karşıyaka,
Sivasspor) anımsatarak “Fenerbahçe'de 16 senem geçti. 16 yıl sonra ilk kez bonservisimle ayrılıyorum. Ama sonuçta benim bonservisimle gelmiş olmam Fenerbahçe'den koptuğum anlamına gelmez” şeklinde ifadeler kullandı.
(A)
Milli Futbol Takımı başta olmak üzere forma giydiği,
ümit,
genç ve olimpik milli takımlarda,
teknik adamların kendisine hep güven duyduğunu anlatan Can, şöyle konuştu:
“Fenerbahçe'de de bana güveniyorlardı. Ancak büyük kulüpler, büyük camialar daha farklı ve zordur. Ben Fenerbahçe'de mutluydum. Buraya imza attığım için de mutluyum. Fenerbahçe'de 16 senem geçti. 16 yıl sonra ilk kez bonservisimle ayrılıyorum. Bir kırgınlığım yok. Geleceğim doğrultusunda
yönetim böyle bir karar aldı. Benim de düşüncemi sordular. Benim de düşüncem oynamaktan yanaydı. Buraya bonservisimle gelmem Fenerbahçe'den koptuğum anlamına gelmez. Ben profesyonelim. Kadıköy'de eski takımıma karşı maça çıktığım zaman da
Allah izin verirse
İstanbul Büyükşehir Belediyespor için elimden gelenin en iyisini yapacağım. Tekmeye kafamı sokacağım, Fenerbahçe'ye gol de atacağım. Ama sonuçta benim bonservisimle gelmiş olmam Fenerbahçe'den koptuğum anlamına gelmez.”
“DOĞRU HOCAYLA ÇALIŞACAĞIM İÇİN MUTLUYUM”
İstanbul Büyükşehir Belediyespor'a transferiyle doğru
tercih yaptığını düşündüğünü anlatan
Can Arat, yeni takımına övgüde bulunarak, “İki yıldır oynamıyorum. Burada varım demenin tek yolu bir şekilde oynamaktı. Doğru tercih yaptığımı düşünüyorum. Doğru yönetim, doğru
futbolcular ve en başta doğru hocayla (Abdullah
Avcı) çalışacağım için mutluyum” diye konuştu.
“AZİZ YILDIRIM'IN BENDEKİ EMEĞİ BÜYÜK, KENDİSİNİ ÇOK SEVİYORUM”
Fenerbahçe'de kendisini ispatladığını, bu nedenle İstanbul Büyükşehir Belediyespor formasıyla ispatlayacak çok şeyi olmadığını anlatan Can, “Ben varım demenin tek yolu bir şekilde oynamaktı” dedi.
Sarı-lacivertli formayla talihsizlik yaşadığı bir iki maç oynadığını ifade eden kaydeden Can, “İyi oynadığım halde yaptığım bazı hatalar vardı. Bunun nedeni hazır olmamam olabilir. Hazır olmamamın tek sorumlusu da ben değilim. Bu, takımın hocasından da kaynaklanıyor olabilir. Hem benim hem hocamın suçudur. Fenerbahçe'de başkan ve yönetimin bana hala güvendiğine inanıyorum. Çünkü başarabileceğimi onlar da biliyor. Zaten bu doğrultuda beni bıraktılar. Başkan Aziz Yıldırım'ın bende büyük emeği var. Futbol hayatımda bundan sonra tekrar bana emeği olacağını düşünüyorum. Ben kendisini çok seviyorum. İnşallah çok daha iyi olacak. Belki 1 yıl içinde belki 6 ay içinde tekrar Fenerbahçe'de olacağım hiç belli olmaz bu. Benim için önemli olan yeni takımımda başarılı bir performans ortaya koyabilmek ve milli takıma seçilebilmek” şeklinde konuştu.
“AĞLAMAKTAN PERİŞAN OLDUĞUM GECELER VARDI AMA
BUNU TAKIMIMA YANSITMADIM”
Az sayıda forma şansı bulmasına rağmen sarı-lacivertli
ekipte antrenmanlarda hep moralli göründüğü hatırlatılan Can, evde ağlamaktan perişan olduğu günlere rağmen bunu takımına hiç yansıtmadığını ifade etti.
“Futbol bir ekip oyunu. Ben oynamasam bile benim vereceğim bir negatif elektrik bile takım arkadaşımın dengesini bozabilir” diyen İstanbul Büyükşehir Belediyesporlu
futbolcu, “Her zaman güler yüzlüydüm. Mutsuz olduğum zamanlarda oldu. Oynamadığım zaman hastalanıyordum. Evde ağlamaktan perişan oluyordum. Kaç gece böyle olduğumu bilirim. Ailem bunları çekti. Hiçbir zaman takımıma yansıtmadım. Hep güler yüzle tesislere gittim. Ama profesyonellik böyle olmalı. Tabii ki performansta bir düşüş olur kadroya giremediğinde ama. Ben çalışmama devam ettim. Kulübümden kötü ayrılmadım” şeklinde konuştu.
“ARAGONES YEDEKLERE GEREKEN İLGİYİ GÖSTERMEDİ”
Geçen sezonun ilk yarısındaki
Hacettepe maçının hatırlatılması üzerine “O maçta iyi oynadığımı düşünüyorum. Hatalar zincirlemedir. Son nokta bende kaldığı için biraz da takım içinde zayıf halka olduğum için üzerimde kaldı. Biraz daha güçlü olsaydım...Bir yıl
aslan gibi top oynayıp geri dönseydim, o hata olsa bile kimse o kadar yüklenmezdi. İyi oynadım ama zincirleme hatalar oldu” diye konuştu.
Fenerbahçe'de görevi sona eren
teknik direktör Luis Aragones ile ilgili soru üzerine de “Arkadan konuşmak benim tarzım değil. Zaten her şey görülüyor. Benim yorum yapmam yanlış olur ama, bir hoca için
ilk 11 futbolcusu ne kadar önemliyse, oynatmadığı oyuncular daha önemlidir. Çünkü ihtiyacı olduğu zaman takımı kurtaracak oyuncular yedekte kalan oyunculardır. Yedek oyunculara gerekli ilgiyi gösterdiğini düşünmüyorum, o kadar. Gerisini eleştirmek bana düşmez” diyerek sözlerini tamamladı.
AA