Kişi başına
tüketimin 7 yılda yaklaşık ikiye katlandığı mantarda
pazar sorununun bulunmaması diğer
sektörlerden bir çok
girişimciyi bu alana yönlendiriyor.
AA muhabirinin sektör yetkilileri ve akademisyenlerden derlediği bilgiye göre gelişen teknolojiyle, özellikle 2003 yılından sonra
üretimi hızla yükselen kültür mantarında tüketimin de aynı hızla büyümesiyle büyük bir pazar oluşmaya başladı. Tüketimi Ege,
Marmara ve Akdeniz'de yoğunlaşan ve genelde kentli tüketicinin
tercih ettiği kültür mantarında üretici
firma sayısının her yıl arttığı ifade ediliyor.
Ege Üniversitesi Bergama Meslek Yüksekokulu
Mantarcılık Bölümünün araştırmasına göre,
ülke genelinde yaklaşık 30 yıldır üretilen kültür mantarında, üretimin yüzde 40'ı Antalya'nın
Korkuteli ilçesindeki 700
küçük çaplı
işletme tarafından yapılıyor. Korkuteli'nin yanında
İzmit,
Afyon,
İzmir,
Balıkesir gibi kentlerde yoğunlaşan 15 büyük işletmeye ait fabrikada da büyük kapasitelerle üretim sürdürülüyor.
2000 yılında 18 bin ton civarında üretimin gerçekleştiği kültür mantarında 2007 yılında bu rakam 38 bin tona yükseldi. Tamamına yakınının iç piyasada tüketildiği üründe, kişi başına tüketim ise 7 yılda 320 gramdan 584 grama yükseldi.
Kültür mantarında AB ortalaması olan kişi başına 2 kilogram baz alınarak, 2010 yılına kadar 50 bin tonluk üretime ulaşılması hedefleniyor.
Ege Üniversitesi (EÜ) Mantarcılık Bölümü Öğretim Üyesi Dr.
Erkan Eren, kültür mantarında üretim artışına rağmen potansiyel pazarın ancak yüzde 60'ına ulaşılabildiğini, bu durumu göz önünde tutan bir çok girişimcinin yatırıma hazırlandığını belirtti.
-2 MİLYON LİRALIK GERİ DÖNÜŞÜ 4 YIL-
Mantar üretiminin iyi bir getiri sağlaması nedeniyle cazip bir yatırım alanı olduğunu kaydeden Eren, buna rağmen riskin yüksek olmasından dolayı yatırım yapılmadan önce iyi bir fizibilite çalışmasının zorunlu olduğunu kaydetti.
Eren, şu bilgileri verdi:
''
Yatırım alanı arayan girişimciler için cazip bir alan. Ancak kulaktan dolma bilgilerle böyle bir yatırıma girilmemeli. Birim alandan getirisi çok yüksek ama riski de çok yüksek. Bilgi yoğun bir iş. Çok büyük yatırımlara hazırlıksız giren yok, ama küçük çaplı girenler oldu. Varını yoğunu bu işe yatırıp 50-100 bin lira sermayeyle bu işe giren pek çok girişimci beklediği sonucu alamadı.
Şahsi görüşüm, pazar olarak ayakta kalmak ve mantardan iyi bir getiri sağlamak istiyorsanız en azından 1,5-2 milyon liralık yatırım gerekir. Yatırımların hızla arttığı ve büyük tesislerin açıldığı bir sektörde ayakta kalabilmek artık büyük yatırım gerekiyor. Günlük ortalama 1,5-2 ton kapasiteli bir işletmenin 2 milyon liralık yatırım yapması gerekiyor. Bunun girişimciye geri dönüşü de 4 yıldır.''
Son dönemde bazı yerel yöneticilerin
kalkınma modeli olarak mantara ilgi duyduğunu, bu üretimin bir pazarlama ve dağıtım kanalı oluşturularak
kooperatif yapılanması içinde yapılabileceğini dile getiren Eren, bu yapılanmaların son dönemde bazı büyük yatırımcılar tarafından oluşturulmaya çalışıldığını dile getirdi.
-EN UCUZ PROTEİN KAYNAĞI-
Mantarın sindirilebilen protein oranının kırmızı ve beyaz ete oranla daha yüksek, fiyatının da daha
ucuz olduğunu kaydeden Eren, 2000'lı yılların başında
tavuk etiyle aynı fiyattan satılan mantarın şu anda en ucuz protein kaynağı haline geldiğini söyledi.
Türkiye'de özellikle
pizza ile tüketimi artan mantarın bilinen bir kaç yemekte kullanıldığını ifade eden Eren, kültür mantarının
doğa mantarının tadıyla kıyaslanmaması gerektiğine dikkati çekti.
Mantarın
Avrupa ülkelerinde yemeklere lezzet vermesi ve protein değeri nedeniyle tüketildiğini kaydeden Eren, geniş bir kullanım alanı bulunan bu ürünün gelecekte Türkiye'deki mutfaklarda da değişik yemeklerde değerlendirileceğini tahmin ettiklerini söyledi.
Kültür mantarı üretiminde çeşit sayısının da arttığını belirten Eren,
kestane mantarı, istiridye mantarı, şitake gibi çeşitlerin Türkiye'de üretilerek marketlerde satışına başlandığını, yakın bir dönemde egzotik mantar türlerinin de üretimine başlanabileceğini ifade etti.