Bağış, ''Biz bunların hiçbirine havlu atmayacağız. Hiçbirine ödün vermeyeceğiz'' dedi.
Swissotel'de düzenlenen
Avrupa Koleji'nin 12.
mezuniyet töreninde konuşan
Egemen Bağış, farklı dilleri aynı anda öğrenerek, yalnızca Avrupa değil dünya vatandaşı olmaya hazırlanmak için ciddi bir eğitim alan tüm öğrencileri kutladığını söyledi.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın da selamlarını getirdiğini ifade eden Bağış, 12. mezunlarını veren ve onları Türkiye'ye kazandıran Avrupa Koleji'nin büyük bir vizyona sahip olduğunu bildirdi.
Bağış, Türkiye'nin değiştiğini, 50 yıl öncesiyle bugün arasında büyük fark bulunduğunu vurgulayarak, konuşmasını şöyle sürdürdü: ''Artık
ülkemiz 50 yıl önceki gibi askeri darbelerden sonra başbakanların asıldığı bir ülke değil, artık çok
şükür Dostoyevski'nin, Kafka'nın eserlerinin 'komünizim propagandası yapılıyor' iddialarıyla toplatılıp yakıldığı bir ülke de değil. Artık 10 yıl önceki gibi bir
büyükşehir belediye başkanı,
ders kitaplarında yer alan bir şiir okuduğu için hapse girdiği bir ülke de değil. Artık
Avrupa Birliği yolunda kararlılıkla ilerleyen bir ülkede, Avrupa kültür başkenti olabilen bir şehirde yaşıyoruz.''
Bağış, 2002'den bu yana bütçede en büyük payın milli eğitime ayrıldığını hatırlatarak, bunun eğitimde Türkiye'nin Avrupa,
Amerika ve
Asya ülkelerinden geride kalmaması adına çok önemli olduğunu kaydetti.
Milli Eğitim Bakanı Nimet Çubukçu'nun da eğitim alanındaki gelişmeleri aynı kararlılıkla sürdüreceğini anlatan Bağış, eğitime bir hanım ve anne elinin değmesinin çok önemli başarıları beraberinde getireceğini dile getirdi.
Çubukçu ile yaptıkları görüşmeler sonucunda AB'ye giriş sürecini okullarda ders olarak, eğitimin bir parçası durumuna getirmeye karar verdiklerini belirten Bağış, ''Ağaç yaşken eğilir. Çocuklarımızın Avrupa'nın kurallarını bilmesi ve bunun müfredatımız içinde yer alması gerektiğini
Milli Eğitim Bakanı'mızla kararlaştırdık'' dedi.
Bağış, Avrupa Birliği sürecinde Türkiye'nin en önemli başlığının eğitim olduğunu vurgulayarak, eğitim alanında Avrupa'nın eğitim standartları yakalanamadığı takdirde Türkiye'nin ne teknolojide, ne
gıda güvenliğinde ne de tarımda istenilen noktaya gelemeyeceğini vurguladı.
Bağış, sözlerini şöyle sürdürdü:
''Küreselleşen dünyada çocuklarımız artık sadece kendi okullarındaki, kendi şehirlerindeki çocuklarla değil dünya çocuklarıyla
rekabet eder hale geldiler.
İnternet sayesinde bilgiye
ulaşım çok kolaylaştı. Bu da rekabetin önemini artırdı. Öğrencilerimizin dünyayla rekabet edebilmesini sağlayacak bir kadroya kavuştuk. Artık Türkiye'nin dört bir yanında yeterli öğretmenimiz ve eğitim görevlimizle çocuklarımızı yarınlara hazırlıyoruz.''
Avrupa Koleji'nin artık yüksek öğretimde de varolması gerektiğini belirten Bağış, Türkiye'nin mesleki yüksek eğitime çok ihtiyacı olduğunu söyledi.
Bağış, mesleki yüksek eğitimde bu ihtiyacın giderilmesi, Avrupa standartlarına ulaşması ve insanların, mezun oldukları gün ailelerini geçindirebilecek geliri sağlayabilecek bir eğitim sistemine kavuşmalarıyla, artık Türkiye'nin Avrupalılığının sorgulanamayacağını bildirdi.
Türkiye'nin Avrupa yolunda tüm dirençlere karşın ilerlediğini vurgulayan Bağış, ''Her zamankinden daha Avrupalıyız ama Avrupalı olduğumuz kadar Asyalı'yız. Hem bir
Balkan ülkesiyiz, hem bir
Ortadoğu ülkesiyiz, hem bir
Akdeniz ülkesiyiz, hem
Kafkas hem de
Karadeniz ülkesiyiz. İşte bizi diğer ülkelerden farklı kılan özelliğimiz bu. Bu yüzden bu ülkede 800 yılı aşkın bir süredir sinagoglar, camiler, havralar ve kiliseler yanyana. Gençlerimiz geleceklerinden emin yarınlarına güvenle ilerliyorlar'' diye konuştu.
Türkiye'nin artık içine kapanık olmaktan çıktığını dile getiren Bağış, hem
Birleşmiş Milletler
Güvenlik Konseyi üyesi hem de
İslam Konferansı Örgütü'nün genel sekreteri olan Türkiye'nin, Avrupa Birliği sürecinde emin adımlarla ilerlediğini bildirdi.
Bugün aralarında
diyalog olmayan ülkelerin, bu konuda
yardım istedikleri kişinin Türkiye'nin başbakanı olduğunu vurgulayan Bağış, Başbakan Erdoğan'ın bir yandan
Afganistan-
Pakistan bir yandan
Suriye-
Lübnan ve
İsrail ve bir yandan da
Rusya ile
Gürcistan arasında arabuluculuk çalışmalarına liderlik ettiğini kaydetti.
Bağış, Türkiye'nin AB'ye üyeliği sürecinde çok önemli adımlar atacağını ifade ederek, Avrupa'daki birtakım ülkelerin, çoğu
genç ve dinamik 70 milyon nüfusu olan Türkiye'nin AB üyesi olması durumunda Avrupa Parlamentosu'nda onlardan daha fazla temsilcisi olacağını
hesap ettiklerini için Türkiye'ye karşı olduklarını dile getirdi.
Türkiye'nin içind
e devleti çetelerin yönetmesini isteyenlerin de AB üyeliğine karşı direnç oluşturduklarını vurgulayan Bağış, ''Türkiye'nin içinde devleti çetelerin yönetmesini isteyenler direnç oluşturuyorlar. Biz bunların hiçbirine havlu atmayacağız. Hiçbirine ödün vermeyeceğiz. Çünkü arkadan Avrupa Koleji gibi genç, dinamik ve bilinçli, demokratik, laik, sosyal bir hukuk devleti olan cumhuriyetine sahip çıkacak gençler geliyor. Bu yüzden Türkiye'nin yarınları her zamankinden daha da aydınlık olacak''
Konuşmasının sonunda mezun olan gençlere seslenen Bağış, Başbakan Erdoğan'ın ''Oku, düşün, uygula ve neticelendir'' sözünü hatırlatarak, gençlerden okuduklarını düşünmelerini, düşündüklerini uygulamalarını, uyguladıklarını da sonuçlandırmalarını istedi.
Mezuniyet töreninde, dereceye girenlere ödülleri Egemen Bağış ve eşi Beyhan Bağış tarafından verildi.