Filistinli
Başmüzakereci Saib Erekat, Binyamin
Netanyahu'nun, bu konuşmasıyla
İsrail ve Filistin tarafları arasındaki görüşmeleri tek taraflı olarak ''bitirdiğini'' söyledi.
Batı Şeria'daki
Yahudi yerleşimciler ise Netanyahu'nun konuşmasının kendilerini ''rahatlattığını'' bildirdiler.
Erekat, Netanyahu'nun konuşması sonrasında yaptığı açıklamada, ''Netanyahu, tek taraflı olarak görüşmeleri bitirdi ve barış görüşmeleri olanağını masadan kaldırdı'' dedi.
Netanyahu'nun, bir Filistin devletinden sözetmesine karşın, hemen ardından
Kudüs konusunu tümüyle kaldırdığını, Filistinli
mülteciler konusunu görüşmeler dışına ittiğini, askerden arındırılmış bir Filistin devletinden sözettiğini hatırlatan Erekat, Filistinliler'in (kendi) devletleriyle ilgili olarak Netanyahu'nun vizyonunu onaylama olasılığının hiç bulunmadığının altını çizdi ve ''(Netanyahu) bu çelimsiz devlet için kendisini
destekleyecek tek bir Filistinli görmek için 1000 yıl beklemesi gerekir'' diye konuştu.
Filistin Devlet Başkanı
Mahmud Abbas'ın yardımcılarından biri de konuşmayı barış süreci için ''ölümcül bir
darbe'' olarak nitelendirdi.
Filistinli yetkili, Netanyahu'nun konuşmasının ''sağ'' görüşlü bir konuşma olduğunu savunarak, ''birleşik Kudüs'', mülteci sorununu rafa kaldırma ve Yahudi devletinin tanınması gibi koşullarla, görüşmeler için temel olan unsurları ortadan kaldırdığını bildirdi.
-BARAKE: ''YERLEŞİMLERLE BARIŞI TERCİH ETTİ''-
İsrail Parlamentosu'nun Arap milletvekillerinden, Hadaş Başkanı
Muhammed Barake de Netanyahu'yu eleştirerek, konuşmasının ''bölgenin ve üzerinde yaşayan ulusların barışıyla taban tabana çelişmesine karşın, bir kez daha yerleşim merkezlerindeki barışı
tercih ettiğini'' ortaya koyduğunu vurguladı.
Barake, ''Netanyahu, bir Filistin devletiyle ilgili olarak tıpkı bir bukalemun gibi konuştu. Sözünü ettiği koşul ve boyutlar Filistinliler için düşünülemez bile'' dedi.
İsrail muhalefetinin lideri ve iki devletli çözüme verdiği destekle bilinen, daha önce de Filistinliler ile barış görüşmelerinde İsrail tarafının
heyet başkanlığını yürüten Kadima Partisi lideri
Tzipi Livni ise konuşmayı ''doğru yönde atılmış bir adım'' olarak niteledi.
Livni, konuşmasında, sunduğu yola karşın Netanyahu'nun asıl testinin kelimelerle değil, yaptıklarıyla ortaya çıkacağını anlattı.
Netanyahu'nun kendi partisi Likud'dan da konuşmanın çok yumuşak olduğu yönünde eleştiriler geldi. Likudlu milletvekillerinden Dani Danon, Likud üyelerinin kimilerinin Filistin devleti sözcüklerinin konuşma metninden çıkarılmasına calıştıklarını anlatarak, ''ABD baskısıyla sarfedilen bu cümlenin yaşama geçmemesine çalışacağım. Konuşma fevkaledeydi ama Netanyahu ABD baskısına
boyun eğmiş'' diye konuştu.
Netanyahu'nun
koalisyon ortaklarından, Habayit Hayehudi Partisi milletvekillerinden Uri Orbah, Netanyahu'nun bir Filistin devletine yönelik eğiliminin tehlikeli sonuçları olabileceğini savundu.
İsrail İşçi Partisi'nden Daniel Ben-Simon ise Netanyahu'yu tanıdığından bu yana Filistinliler'e ödün vermeye hiç yanaşmadığını hatırlatarak, ''Bar-İlan'da Filistin devletini kurdu. Bu, tarihsel bir olay'' dedi.
Şas Partisi Genel Başkanı ve
Başbakan Yardımcısı Eliyuha Yişai de Netanyahu'ya destek verdi ve Netanyahu'nun makul bir barış ve güvenliğe ilişkin konuştuğunu belirtirken, ''İsrail halkı daima barış arayışında olmuştur ve Filistin halkı da
terör yolunu bırakıp, barış yolunu tutmalıdır'' diye konuştu.
-YERLEŞİMCİLER ''RAHATLADI''-
Öte yandan, Batı Şeria'daki Yahudi yerleşimlerin üst kuruluşu Yeşa Konseyi Başkanı Pinhas Wallerstein, Netanyahu'nun konuşmasının kendisini ''rahatlattığını'' söyledi. Wallerstein, Başbakan'ın yüksek düzeyde Siyonist bir tavır sergilemesinden büyük gurur duyduğunu kaydederek, ''Konuşmada, ne yerleşimlerin boşaltılmasından ne de inşaatların dondurulmasından sözetti. Bu, umut ediyorum ki yerleşimlerin sürmesine de olanak verecektir'' dedi.