1998 yılında Suudi Arabistan'a çalışmak için giden Hüseyin Kahyaoğlu'nun çalıştığı şirkete, Suudi kralları tarafından Kabe maketi siparişi geldi. Şirket sahibinin, 'Bu maketi yapabilir misin?' şeklindeki sorusuna 'Evet' diye yanıt veren Hüseyin ustanın ilk Kabe maketi yapma serüveni de böylelikle başlamış oldu. Suudi kral ailesine yaptığı üç altın kaplama Kabe maketini altı yılda bitiren oyma, kabartma ve hat ustası Hüseyin Kahyaoğlu 2004 yılında Türkiye'ye döndü. Boş vakitlerini değerlendirmek isteyen Hüseyin usta, aynı Kabe maketini Denizli'de de yapmak istedi. Hüseyin Kahyaoğlu altın, altın kaplama, mermer, pirinç, cam ve led lambalarından oluşan ürünlerle maketi, gece gündüz çalışarak iki yılda bitirdi. Maketi satmak için 3 yıldır müşteri bulamadığını belirten Kahyaoğlu, en büyük hayalinin Kabe maketini istediği fiyata satıp İstanbul'un fethi ve Gelibolu Yarımadası maketlerini yapmak olduğunu söyledi. Arabistan'da çalıştığı dönemde Melik Fuad'ın verdiği siparişe sarı pirinç üzerine 1,5 kilogram oğlu Abdulaziz'e 800 gram, Kral Abdullah'ın verdiği siparişe ise 1 kilo 200 gram altın kullandığını belirten Kahyaoğlu, şöyle devam etti: ''Buraya döndükten sonra aynısını burada da yapmaya karar verdim. İki yılda bitirdim. Aldığım 400 TL'lik emeklilik maaşımın yanı sıra çeşitli işlerde çalışarak, dışarıdan borç alarak bu maketi yaptım. Bazı camilerde teşhir ettim ama vatandaş duyarlı değil, elimden tutan yok. Bunun ağırlığı toplam 200 kilogram. Mermer, altın kaplama, altın, pirinç, cam ve 3 bin 500 adet led lamba kullandım. 80 milyar lira fiyat düşünüyorum. Eğer istediğim fiyata satabilirsem İstanbul'un fethi ve Gelibolu yarımadası maketlerini de yapmak istiyorum. Kafamdaki projelerde çok tarihi yerler var, ama bunu satamayınca ikinci veya üçüncü bir projeyi hayata geçiremem. Maddi durumum buna müsait değil.'' Vatandaşların makete büyük ilgi gösterdiğini dile getiren Kahyaoğlu, özellikle hacca gitmeden önce hacı adaylarının maket üzerinden Kabe'nin giriş ve çıkış kapılarını öğrendiğini sözlerine ekledi.