ABD'nin önemli düşünce kuruluşlarından Stratejik ve Uluslararası Etütler Merkezinin (CSIS) yayımladığı kapsamlı
Türkiye raporunda, Başkan Barack Obama'ya, 1915 olaylarını "soykırım" olarak tanımlamaması ve Kongrede bekleyen "soykırım" tasarısını desteklememesi
tavsiye edildi.
CSIS merkezinde düzenlenen toplantıda yaklaşık 100 sayfalık raporun genel tanıtımı, eski Demokrat Başkan Jimmy Carter'ın ulusal güvenlik danışmanı Zbigniew Brzezinski ve eski Cumhuriyetçi başkanlar Gerald
Ford ve
baba George Bush'un ulusal güvenlik danışmanı Brent Scowcroft tarafından yapıldı.
Brzezinski, ''Türkiye'nin, ABD'nin gerçek bir müttefiki olduğunu; jeostratejik önem taşıdığını; AB'ye girmek istediğini;
Müslüman bir
demokrasi olduğunu;
Orta Doğu için istikrar niteliği taşıdığını; İsrail'in ortağı olduğunu; enerji yolları için alternatif oluşturduğunu ve Orta
Asya ülkeleri için örnek teşkil ettiğini söyledi.
Raporun Obama'ya tavsiyelerde bulunulan bölümünde, "Başkan Obama, Temsilciler Meclisindeki tasarının (
Ermeni tasarısının) kabulünü engellemek için harekete geçmezse, tasarıyı desteklerse veya kendisi 'soykırım' sözünü telaffuz ederse, Türkiye'nin cevabı sert olacak ve ilişkilerde kötü bir dönem açılacak" denildi.
Obama'nın, bunun yerine, Türkiye ile
Ermenistan arasında yakınlaşmayı desteklemesi ve
teşvik etmesi önerildi.
Raporun AB bölümünde, Türkiye-AB ilişkilerinin şu anda kritik bir noktada bulunduğuna işaret edilerek, üyelik müzakerelerinin bu noktada çökmesi durumunda, bunun sonuçlarının olumsuz, sert ve yaygın olacağı dile getirildi. Böyle bir gelişmenin reformlara ve Batı ile ilişkilere zarar vereceği, milliyetçi eğilimleri güçlendireceği ve bunların ABD'nin çıkarlarına aykırı olacağı kaydedildi.
Raporun Orta Doğu bölümünü yazan uzman Haim Malka, Türkiyesiz bir Orta Doğu'nun düşünülemeyeceğini ve Türkiye'nin, BM
Güvenlik Konseyindeki üyeliğiyle
İran konusunda daha geniş bir rol oynayabileceğini belirtti.
-İÇ POLİTİKA-
Raporun CSIS Türkiye Projesi Direktörü Bülent Alirıza tarafından kaleme alınan iç
politika bölümünde, Türkiye'de son yıllarda meydana gelen siyasi gelişmeler, AK Parti'nin iktidara gelmesi ve yükselişi, bu partiye karşı açılan
kapatma davası ve politik gerginlikler anlatıldı.
''Türk halkının son yıllarda daha
dindarlaştığı'' kaydedilen raporda, toplumun daha dindar kesimlerinin önemli
ekonomik güç elde ettiği ve AK Parti'nin iktidara gelmesinin, "
Anadolu Kaplanları" diye tanınan kitle tarafından desteklendiği ifade edildi.
Raporda AK Parti'nin siyasetteki üstünlüğünün yakın zamanda sona ermesinin beklenmediği, buna karşılık bu partideki gerilemenin,
CHP, MHP ve Saadet Partisi'nin işine yarayacağı görüşü dile getirildi.
CSIS raporunda AK Parti'nin, Anayasa'nın kapsamlı bir revizyonuna teşebbüs etmesinin beklenmediği ifade edildi.
Raporda "
derin devlet" kavramına ilişkin tartışmaların, 1996'da
Susurluk konusuyla ve yakınlarda da
Ergenekon davasıyla gündeme geldiği kaydedildi.
Toplantıda, Türkiye'de medyanın
baskı altında olduğunun savunulması ve bir medya grubuna geniş
vergi cezası verildiğinin hatırlatılması üzerine Aliriza, basın konusundaki gelişmelerden kaygı duyduğunu ve "hükümetin basına ilişkin pozisyonunu yumuşatacağını umduğunu" söyledi.
Türkiye'nin, NATO Genel Sekreterliğine getirilmesine karşı çıktığı belirtilen Danimarka'nın eski başbakanı Anders Fogh
Rasmussen'in durumuna ilişkin bir soru üzerine söz alan Türkiye'nin
Washington büyükelçisi Nabi Şensoy, diğer adayların avantaj ve dezavantajlarının halen değerlendirilmekte olduğunu kaydederek, Türkiye'nin Rasmussen konusunda alınmış bir kararının henüz olmadığını ve bu konuda görüşmelerin devam ettiğini anlattı.
AA