Adli tıp uzmanları,
kemiklerin ait olduğu kişilerin öldürülmeden önce ne tür muameleye tabi tutulduğunun da ortaya çıkacağını belirtti.
Adli tıp uzmanı Ali Çerkezoğlu, "Kuyularda bulunan kafatası kemiği kişinin öldürülmeden önce ne tür muamele gördüğünü ortaya çıkarır." derken endişesini de şöyle dile getiriyor, "Kemikler DNA yapılacak özelliğini kaybetmişse hiçbir sonuç alınamayabilir."
Kalıntılar üzerinde DNA incelemesi yapılarak yakınlarını kaybedenlerden alınacak DNA örneklerinin karşılaştırılması sonucu kimlik tespitinin çok rahat yapılacağını anlatan Çerkezoğlu, "Kuyular 15 - 20 yıl öncesine dayanıyor. O kuyularında veya başka bölgelerdeki kuyularda çok asit kullanılmışsa hiçbir kalıntıya da rastlanmayabilir. Kuyularda bulunan kemiklerle adli tıp açısından sonuç almak mümkün. Kemiklerin bulunması umut verici, şimdi derinlemesine bir değerlendirme yapılırsa kuyulardan sonuç çıkacağından umutluyum. Bazı sonuçlara varılması mümkün." diye konuştu.
Kuyularda bulunan kemiklerin
ilik hücreleri üzerinde DNA örneklerinin alınacağını belirten Çerkezoğlu, yapılacak incelemede, kalıntının büyüklüğüne göre, kişinin öldürülmeden önce ne tür muameleye tutulduğunun da belirlenebileceğini dile getirdi.
Şırnak Barosu'nun, 1990'lı yıllarda öldürülen kişilerin
Silopi BOTAŞ tesisleri ve
Cizre güzergâhında bazı noktalara gömüldüğüne ilişkin suç duyurusunda bulunması üzerine Silopi
Cumhuriyet Başsavcılığı, bu bölgede
arama yapılmasına karar vermişti. 1990'lı yıllarda öldürülen kimi kişilerin kuyulara atıldığı iddiasıyla ilgili soruşturması kapsamında, Silopi
Cumhuriyet Başsavcısı Atilla
Öztürk ve Şırnak Barosu Başkanı Nuşirevan Elçi'nin nezaretinde Silopi-Cizre karayolunun 15. kilometresinde yer alan
Sinan Tesisleri'ndeki 2 kuyuda yapılan kazı çalışmasında, biri insana ait kafatası kemiği olmak üzere çok sayıda kemik ve bez parçası bulundu.
(CİHAN)